| Kalmasına izin verdiğin için... ona bir şans verdiğin için... | Open Subtitles | لسماحكِ بأن ينام على الأريكه لإعطائكِ الفرصه له و إيمانكِ بموهبته |
| Uyumama izin verdiğin için teşekkürler bebeğim. Geç vakte kadar ayaktaydım. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بالنوم بالداخل يا عزيزتي لقد كنت مستيقظ لوقت متأخر |
| Burada saklanmasına izin verdiğin için sağ ol. Şerif ofisi güvenli değil. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لها بالاختباء هنا فقسم المأمور ليس آمناً |
| Lütfen, burada kalmama izin verdiğin için teşekkürümü böyle ediyorum işte. | Open Subtitles | من فضلك، هذا هي طريقتي لشكركِ لسماحكِ لي بالبقاء هُنا |
| Burada kalmamıza izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لنا بالبقاء هنا آسفة لقد قمت ببعض الفوضى |
| Evinde kalmama izin verdiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكِ لسماحكِ لي البقاء في بيتك |
| Haley, kalmama izin verdiğin için tekrar teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | هايلي" أردتُ فقط أن أقول لكِ شكراً" مرة ثانية لسماحكِ ببقائي |
| Bu gece Quinn halamda kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ لسماحكِ لي "ببقائي ببيت خالتي "كوين |
| Koşu bandını kullanmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرًا لسماحكِ لي باستعمال جهاز الهرولة |
| Sana dert yanmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لسماحكِ لي بالقدوم و التحدّث معكِ |
| Caroline'ı davet etmeme izin verdiğin için teşekkürler. Bir gün olsun kafa dağıtmak ona iyi gelecektir. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بدعوة (كارولين)، يمكنها أنّ تحظى بيومٍ من التسليّة. |
| Evini kullanmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لسماحكِ لي بالعمل هنا |