"لطيف حقاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok hoş
        
    • çok tatlı
        
    • Gerçekten hoş
        
    • çok ince
        
    • Çok tatlısın
        
    • Çok şeker
        
    • Çok şekersin
        
    Farkettim ki, yaratttığım şeyleri giydiğimde, insanlar beni durdurup, şöyle diyorlar, "Bu gerçekten çok hoş. Nereden alabilirim bunu?" TED لاحظت عندما ارتديت أعمالي، أن الناس يستوقفونني و يقولون، "يااه، هذا لطيف حقاً. أين يمكنني الحصول على واحد؟ "
    TBu - bu çok hoş. - Onu yalnız bırak, salak. Open Subtitles - هذا لطيف حقاً - دعها وشأنها ، أيها الأحمق -
    Geçen hafta tanıştığım çok tatlı bir adam tarafından sadece birkaç saat önce yazılmış kısa bir oyunla başlayacağız. Open Subtitles سنبدأ بمسرحية صغيرة، كُتبت قبل بضعة ساعات بواسطة رجل لطيف حقاً قابلته الأسبوع الفائت
    Ve bazen çok tatlı olabiliyordu. Open Subtitles و كان لطيف حقاً فى بعض الأحيان
    - Wow, bu Gerçekten hoş. - Sen iyi misin? . Open Subtitles رائع , هذا لطيف حقاً , شكراً لك - هل أنتِ بخير؟
    Ease Sempozyumu'nda benim için söylediklerin, çok ince sözlerdi, Tom. Open Subtitles أنظر , ما قلته في إجتماع الهيئة عني وما كنت أفعله , كان هذا لطيف يا توم لطيف حقاً
    Yok canım, söyleyemem. Çok tatlısın sen. Open Subtitles لا, لا, لا استطيع اعني, انت لطيف حقاً
    Bazen, başka bir gezegenden olduğunu düşünüyorum ve bazen, gerçekten çok hoş olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أحياناً أعتقد أنّكَ من كوكب آخر وأحياناً أعتقد أنّكَ لطيف حقاً
    Gerçekten çok hoş. Törenden önce aşk mektupları yazılması. Open Subtitles هذا لطيف حقاً تبادل رسائل الحب قبيل المراسم
    Seninde annenin doğum gününü şifre olarak kullanman çok hoş gerçekten. Open Subtitles هذا لطيف حقاً انك أيضاً تستخدم عيد ميلاد والدتك كرقم سري للخزينة
    Bu yaptığın çok hoş ama burada olamazsın. Open Subtitles هذا لطيف حقاً ولكن لا يجدر بك ان تكون هنا
    Seni gülerken görmek çok hoş, Virginia. Open Subtitles إنّه لأمر لطيف حقاً أنْ أراكِ تضحكين يا فرجينيا.
    çok tatlı bu, söyleme şeklin yani. Open Subtitles ...هذا لطيف حقاً, ولكننا تناولنا الطعام للتو لذا
    çok tatlı biri olduğunu düşündüm. Open Subtitles لأنني ظننت أنّك كنت لطيف حقاً.
    O çocukluğundan beri çok tatlı biriydi. Open Subtitles إنه لطيف حقاً منذ الطفولة
    Bu çok tatlı bir şey. Open Subtitles . هذا لطيف حقاً
    Bilmiyorum. çok tatlı biri. Open Subtitles لا أدري، إنه لطيف حقاً.
    - Gerçekten hoş, Ash. Open Subtitles ذلك لطيف حقاً ماذا وجدت ؟
    Bu Gerçekten hoş bir yer. Open Subtitles هذا مكان لطيف حقاً
    Sağol, adamım. Bu çok ince bir davranış. Open Subtitles شكراً يا رجل هذا لطيف حقاً.
    Sağ ol dostum. Çok tatlısın. Open Subtitles شكراً يا رجل هذا لطيف حقاً
    Hemen şehrin dışında yaşıyorlar, yeni bebekleri oldu. Çok şeker bir şey. Open Subtitles يعيشون خارج المدينة,و لديهم طفل جديد انها لطيف حقاً
    Çok şekersin ama gerek yok. Gerçekten. Open Subtitles ذلك لطيف حقاً, شكرا لك , لكن لا بأس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more