| Bir psikoloji araştırmacısı oldum ve çalışmalarımı insanların diğerlerini önemseme kapasitesini anlamaya adadım. | TED | لقد أصبحت باحثة علم النفس، وكرَست عملي لفهم قدرة الإنسان على الإهتمام بالآخرين. |
| Sihirle aşırı ilgili oldum ve 20 yaşında amatör güvercin shirbazı oldum. | TED | لقد أصبحت مهووسة بالسحر وبعمر العشرين، أصبحت أمارس بعض الخدع باستخدام الحمام. |
| Artık gerçekler, komuta heyetinin dahi saklayamayacağı kadar su yüzüne çıkmıştı. | Open Subtitles | لقد أصبحت الحقيقة الأن أوضح من أن تنـكرهـا القيـادة اليابانيـة العليـا |
| Onları Artık göremesek bile içimize yerleşmiş durumdalar. | TED | لقد أصبحت راسخة بنا، في الحقيقة نحن لا نراهم أبدا. |
| Şimdi başarılı ve ünlü oldun ama "Hiçbir şeyin önemi yok" diyorsun. | Open Subtitles | لقد أصبحت شخصية عظيمة و مشهورة و الآن كل ذلك ليس بشيء |
| Acımasız, işgüzar bir siyasetçi olmuşsun! Lanet olsun! Eğer bunlara inanıyorsan.. | Open Subtitles | لقد أصبحت قاسي القلب و سياسي متواطئ إذا كان هذا ماتعتقدين.. |
| Bu denizler gittikçe azalıyor ve daha fazla tehdit altındalar. | TED | لقد أصبحت البحار تشهد ضغطاً أكبر ومهدّدة أكثر. |
| Bir aylık yasal veliyim ve tamamen başarısız oldum. 16 yaşında. | Open Subtitles | لقد أصبحت الوصيّة القانونية لها منذ شهر وها قد أخفقتُ تماماً |
| Profesyonel bir poker oyuncusu oldum, ama anlaşılan, poker acayip zormuş. | Open Subtitles | لقد أصبحت لاعب بوكر محترف لكن إتضح أن البوكر صعبه جداً |
| Gardiyanlardan Çavuş Chip Frederick'in bilirkişisi oldum, ve bu durumda düzinelerce soruşturma raporlarına erişimim oldu. | TED | لقد أصبحت شاهد خبرة لأحد الحرّاس، الضابط تشب فريدرك، وبهذه الصفة، تمكنت من الوصول إلى العشرات من تقارير التحقيق. |
| Pekâlâ, bir bebeğe baba oldum ve her yerde onun annesini arıyorum. | Open Subtitles | حسنا , لقد أصبحت أباً و مازلت أبحث عن والدته |
| Senin hatırına bir üçkağıtçı oldum. Kendim için olmayacağım. | Open Subtitles | لقد أصبحت محتالا من أجل خاطركم لكنى لن أكون كذلك فى نظر نفسى |
| Artık 7 yaşındasın. Koca adam oldun. | Open Subtitles | لقد أصبحت في السابعة من عمرك أنت رجلٌ الآن |
| Trenler Artık doğrudan gaz odalarına intikal ediyordu. | Open Subtitles | لقد أصبحت قضبان السكك الحديدية الأن تتجه مباشرة إلى عنابر الغاز |
| Bu Artık bir polis hikayesi olmaktan çıktı. | Open Subtitles | هاري.. هذه ليست قصة في صفحة الحوادث لقد أصبحت تحقيقا قوميا |
| Yaşlanmışsın, evet sen ise aynısın, hatta bir yıldız bile oldun! | Open Subtitles | .. لقد أصبحت عجوزاً أجل .. وأنت لا زلت كما كنت |
| Sen o insanların kahramanı oldun. | Open Subtitles | الحكومة الرومانية لقد أصبحت المنتصر والبطل لهؤلاء الناس |
| Meşhur olmuşsun. Başaracağını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أصبحت مشهورا كنت أقول دائما أنك ستنجح |
| Bunun, bu yıl için iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Biliyorsun, gittikçe daha da büyüyorsun... | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ هذه فكرة مناسبة لهذه السنة لقد أصبحت كبيراً و.. |
| İlaç dolabı Brundle Doğal Tarih Müzesi'ne döndü. | Open Subtitles | لقد أصبحت الخزانة الطبية الآن متحف براندل للتاريخ الطبيعي |
| Şimdiden gündüz yürüyemeyen bir canlı haline geldin. | Open Subtitles | لقد أصبحت بالفعل شخصاً لا يمشي تحت أشعة الشمس |
| Hicvin otokrasi karşısındaki zaferinin zaman üstü bir sembolü oldu. | TED | لقد أصبحت رمزًا خالدًا للانتصار الساخر على حكم الفرد المطلق. |
| Ama son zamanlarda bonservisini almış oyuncu gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لكن مؤخرا لقد أصبحت تتصرفين كعميل حر. |