Tang Lung adında bir adamın onlara yardım ettiğini öğrendim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت بأنه يتم مساعدتهم بواسطة رجل يدعى تانغ لونغ |
Bunu öğrendim çünkü revide bir kaynağım var. | Open Subtitles | لقد أكتشفت هذا لأن لدىّ مصدراً داخل العيادة الطبية |
Beni de biraz anla! Kısa süre önce hâlâ bir bebeğimin olacağını öğrendim. | Open Subtitles | امنحيني قسطاً من الراحة لقد أكتشفت أنني مازلت سأرزق بطفل |
Ailesinin hala evli olmadığını öğrendi. | Open Subtitles | لقد أكتشفت للتو أن والداها لا يزالوا مطلقان |
Ron'un sandalyelerini birkaç ay önce keşfettim, ve bir Swanson hakkında bayıldığım şeyse onu herşey için kullanabiliyor olmanız. | Open Subtitles | لقد أكتشفت كرسي رون قبل عدة أشهر وما يعجبني أكثر شيء بكرسي سوانسون هو أنكِ تستطيعن إستخدامه لأي شيء |
Geminin neden güç tasarrufu yapmaya çalıştığını çözdüm. | Open Subtitles | لقد أكتشفت لماذا السفينة قامت بتخزين الطاقة ؟ |
Az önce fark ettim ki bu hayatım boyunca yaşadığım en güzel gündü. | Open Subtitles | لقد أكتشفت للتو أنه كان أفضل يوم فى حياتى بأكملها |
Az önce savcılığın Anton Briggs'in izleme raporlarını talep ettiğini öğrendim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت من مكتب المدعى العام المساعد أنهم طلبوا سجلات |
Neyse ki sonunda kundaklamayı öğrendim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أكتشفت أخيراً كيفية الشد لقد أستخدمت شريط لاصق |
Seni değiştirmeye çalışmamam gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت أنه لم ينبغي علي محاولة تغييرك |
Gerçekten bağlanabileceğimi düşündüğüm kızın hayatına devam ettiğini öğrendim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت أن تلك الفتاة التي بوسعي رؤية نفسي مرتبط بها قد مضيت قدمًا |
Üniversitede oda arkadaşımın babasının yıkılırken ikinci kulede olduğunu öğrendim. Bu bir kabus. | Open Subtitles | لقد أكتشفت للتوّ، بأن زميلتي الجامعيّة بالسكن كان والدها بالبرج الثاني عندما سقط، إنه كابوس |
Seni sevdim. - Şans eser öğrendim, tamamen şans eseri. | Open Subtitles | ـ لقد أكتشفت الحقيقة بالصدفة, مجرد صدفة ـ حسناً, لقد إنتهى الأمر |
Beraber büyüdüğü bir adamla birkaç kez görüştüğünü öğrendim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت اليوم بأنها واعدت هذا الرجل والذى ترعرعت معه، مرتين |
Red'in öğrencisiyle yattığını öğrendi ve Emily ondan ayrıldı. | Open Subtitles | ؟ لقد كان لديه زوجة لقد أكتشفت بأن ريد كان على علاقة مع طالبته |
Karısı da olan biteni aynı dönemde öğrendi. | Open Subtitles | لقد أكتشفت علاقتنا حوالي نفس الوقت .. أيضاً |
- Luke, olayı yeni öğrendi. | Open Subtitles | لوكاس,لقد أكتشفت ذلك للتو. |
Çok güzeldi ve sonra aslına bakarsanız bundan farklı şekillerde heykeller yapabileceğimi keşfettim. | TED | تجربة رائعة، لقد أكتشفت أنه يمكنني عمل مجسمات من هذا، أشكال متعددة في الواقع. |
Çok ilginç bir şey keşfettim, Bay Poirot. | Open Subtitles | لقد أكتشفت شيئا مثيرا ,سيد بوارو |
En iyi ben bilirim. Onu ben keşfettim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعلم,لقد أكتشفت هذا |
Evet, çözdüm olayı çocukluktan beri yapıyorsunuz. | Open Subtitles | .. لقد أكتشفت ذلك لقد كُنا نفعل ذلك عندما كُنا صغآر |
Zaten çözdüm. | Open Subtitles | لقد أكتشفت هذا للتو |
Bu zamana kadar benim de yaptığım buydu onu fark ettim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت ذلك بأنه ما الذي كنت أفعله لها |
- Kızma ama sütlaç yapmak için malzemem olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد أكتشفت لتو اني لا املك بعض مكونات حلوى الأرز |