| Görmek istediği bir kadının olduğunu söyledi sonra da beni attı. | Open Subtitles | لقد قال بأن هناك امرأة يود رؤيتها ثم قام بدفعي خارجاً |
| Sadece senin için şeytani planlarım var. Şarkımın berbat olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فقط الشريرة منها لك أنت لقد قال بأن أغنيتي سيئة جداً |
| Acil olduğunu söyledi. Kızmadın, değil mi? | Open Subtitles | لقد قال بأن هناك حالة خطيرة أنت غير غاضب , أليس كذلك ؟ |
| Evet son seçimin kişilik temelinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أجل, لقد قال بأن الاختيار الأخير سيتم بناء على الشخصية |
| Jack'i aramakla vakit kaybetmeyin dedi, ama Michelle'le tek yaptığınız bu. | Open Subtitles | لقد قال بأن لا نضيع وقتنا بالبحث عن جاك وهذا كل ما تفعلونه أنت وميشيل |
| Kafamı işten uzaklaştıracağını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال بأن هذا سيساعدني بإراحة عقلي عن العمل |
| Sadece bir hakkımız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن كل واحد مننا يجب أن يشرب من قدح واحد |
| Filip'in kendisiyle birlikte olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن إبن زوجته كان معه طوال اليوم |
| General Fellgiebel, efendim. Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجنرال فيلجيبال سيدي , لقد قال بأن الأمر مُلِّح |
| General Fellgiebel arıyor, efendim. Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجنرال فيلجيبال سيدي , لقد قال بأن الأمر مُلِّح |
| İlk işinin seni sağlığına kavuşturmak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن المهمة الأولى هي استعادة صحتك |
| Senin oyununun iyi olmadığını çünkü çok tedbirli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن لعبتك كانت ضعيفة لأنّك كنت حذرًا على نحوٍ زائد |
| Onunla konuştuğumda önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن الامر هاما، لقد تحدثت معه لقد بدا صوته مرتجفا |
| Bacağında bir sorun olduğunu söyledi. Kanıyormuş. | Open Subtitles | لقد قال بأن هنالك خطبٌ ما في ساقه إنها تنزف |
| -Morgan Edge'in hala hayatta olduğunu söyledi. -Morgan Edge mi? | Open Subtitles | لقد قال بأن مورغان إيدج على قيد الحياة - مورغان إيدج - |
| Bir erkek kardeşim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن لي أخ من قال هذا؟ أبي |
| - Motorun bakıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | - لقد قال بأن المحرك يحتاج الى بعض الصيانة |
| Bunun çılgınlık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن تلك كانت فكرة مجنونة. |
| - Zor olduğunu söyledi ama imkânsız demedi. | Open Subtitles | لقد قال بأن الأمر صعب . وليس بالمستحيل |
| dedi ki Morgan Edge yüz değiştirme ameliyatı geçirmiş. | Open Subtitles | لقد قال بأن مورغان إيدج قام بجراحة تجملية |
| Ben hallederim dedi. | Open Subtitles | لقد قال بأن الأمر لن يأخذ سوى شخصين لقيادة الشاحنة |
| İnsanlar, kendilerinden farklı birini gördüklerinde ama onlarla tanışma fırsatını hiçbir zaman bulamadıklarını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال بأن الأشخاص حينما يرون شخصاً ما كل ما يميزونه هو أنه مختلف عنهم لكنهم لا يحاولون مطلقاً التعرف على هذا الشخص |