Blake'le olan görüşme notlarının iki sayfasının eksik olduğunu fark etti. | Open Subtitles | لقد لاحظ فقدان صفحتين من مقابلتك مع بلايك. |
Hızlı gittiğimiz için kenara çektiğinde farı fark etti. | Open Subtitles | لقد لاحظ ذلك بعدما تعدينا السرعة القانونية |
Buraya gelir gelmez Bay Blore C.M. baş harflerini fark etti | Open Subtitles | لقد لاحظ السيد " بلير " أحرفى الأولى على الحقيبة لحظة وصولى إلى هنا |
Bu sabah internete bazı tehlikeli bilgisayar kodlarının yerleştirildiklerini farketmiş. | Open Subtitles | لقد لاحظ بعض الشفرات الخطيرة التي تم زرعها في شبكة الانترنت هذا الصباح |
-Ama biri farketmiş | Open Subtitles | حسناً, لقد لاحظ شخص ما |
Yaprağın altında kımıldanan yavruları fark etti. | Open Subtitles | لقد لاحظ تلوى فرخ الضفدع فى قاع الورقة |
Sonuç olarak, ah, senatör çabayı fark etti ve bana bu cumaki bale gösterisinde locasını teklif etti. | Open Subtitles | إذاً ، لقد لاحظ "السيناتور" مجهوداتيّ و عرض علي مقاعد للباليه بهذه الجمعة. |
Bunu herkes fark etti. | Open Subtitles | لقد لاحظ الجميع ذلك |
fark etti gibi! | Open Subtitles | لقد لاحظ الأمر أيضًا. |
- Evet. fark etti. | Open Subtitles | نعم ، لقد لاحظ |