| Birlikte çok şey yaşadık. Artık veda etme vakti geldi. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير من الأمور معاً وقد حان الوقت لأقول: |
| Mitch ve ben de aynı zor zamanları yaşadık biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى انا و متيش لقد مررنا ببعض الاوقات العصيبه. |
| Yani hepimiz onun yanından geçtik de, adamı gören oydu. | Open Subtitles | اعني ، لقد مررنا جميعاً بجانبه ، ولكنها هي لاحظته |
| Buraya gelirken altı köyden geçtik. Altısı da terk edilmişti. | Open Subtitles | لقد مررنا بستة قرى في طريقنا إلى هنا، وكلهم مهجورين.. |
| Beraber halledebiliriz. Bir sürü badire atlattık. | Open Subtitles | يمكننا ان ننجح ذلك مع بعض لقد مررنا بالكثير مع بعض |
| Birlikte birçok zorluğu atlattık, değil mi? | Open Subtitles | استمع لقد مررنا بالكثير من التفاهات , صحيح ؟ |
| Böyle kavgaları binlerce defa yaptık. | Open Subtitles | لقد مررنا بصراعات كهذه ربّما ألف مرّة سابقاً |
| Herşeyi inceledik. Telefon kayıtlarını, kredi kartı ekstrelerini, çalışan kayıtlarını, banka kayıtlarını. | Open Subtitles | لقد مررنا على كل شيئ مررنا على المحادثات التليفونية |
| Ve onu hep sıkıştırıyor. Hepimiz bunları yaşadık. | TED | وهكذا تستمر الثرثرة. لقد مررنا جميعًا بهكذا مواقف. |
| Bak, hepimiz bunları yaşadık. Kavga edersin, sonra barışırsın. | Open Subtitles | لقد مررنا جميعاً بهذه التجربة نتشاجر ونتصالح |
| Pekçok şey yaşadık beraberce ve bu yüzden istedim ki bizzat bulunayım ve emin olayım baştan aşağı arandığından. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير.. وأردت الحضور إلى هنا، والتأكد من.. |
| Bunu yaşadık. | Open Subtitles | سوف تقوم بإبطائهم لكنك لن تتمكن من إيقافهم لقد مررنا بهذا |
| Tıpkı söylediğin gibi, baba, çok şey yaşadık. | Open Subtitles | حسناً .. مثلما قلت يا أبى لقد مررنا كلنا بالكثير |
| Birçok kez mağazanızın önünden geçtik ve hep gelmek istedik. | Open Subtitles | لقد مررنا على متجرك عدة مرات ولطالما رغبت بالدخول إليه |
| Bir sefer içinden geçtik, tekrar içinden geçeceğiz. | Open Subtitles | لقد مررنا فى العاصفة من قبل وسنمر من خلالها مرة ثانية |
| - Bu koridordan daha önce de geçtik. - Buradan hiç geçmedik. | Open Subtitles | لقد مررنا بهذا الممر من قبل لم نمر بهذا الممر ابدا |
| Birlikte çok fazla şey atlattık ve seni o kadar çok hayal kırıklığına uğrattım ki. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير من الصعاب معاً وقد خذلتكِ كثيراً |
| Gil'le 3 tur yaptım. BUDları birlikte atlattık. | Open Subtitles | لقد قمت بثلاث جولات مع غيل لقد مررنا بالسراء و الضراء معاً |
| Cılız bir sarı kuşun bizi götürmesi dışında bugün çok şey atlattık. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير اليوم بدون ان يكون الطائر الاصفر معنا |
| Bizde hep yaptık. Kötü bir şey değil. | Open Subtitles | لقد مررنا جميعا بذلك ليس الامر بذلك السوء |
| Şimdi, bölgedeki bütün terörist organizasyonları inceledik. | Open Subtitles | الأن , لقد مررنا بكل المنظمات الأرهابية على الخريطة |
| Hepimizin başından çok şey geçti... - İşte buradasın. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير جدا خلال الفترة الأخيرة ها أنت ذا |
| - Oldukça zor zamanlar geçirdik. - Peki, ne olacak Bob? | Open Subtitles | لقد مررنا بأوقات عصيبة جدا حسنا, ما الأمر يا بوب ؟ |
| Tüm bunları daha önce de konuşmuştuk. Her yerde olabilirler. | Open Subtitles | لقد مررنا بهذا من قبل وقد يكونوا في أي مكان |
| Hadi ama, cehenneme kadar gittik, ve birlikte geri döndük ama bunu başardık. | Open Subtitles | بربك , لقد مررنا بالصعاب وعدنا إلى بعضنا البعض سوياً , حسناً |
| İyi kötü günlerimiz oldu. | Open Subtitles | لقد مررنا بالسراء والضراء معاً |