Şiirlerim ruhumdur. Beni çok sıkıntılı bir durumda bıraktın, Edward. | Open Subtitles | قصائدي هي روحي لقد وضعتني في وضع حرج يا ادوارد |
Beni bu belaya soktuğun ve belimi kaydırdığın için kıçını tekmeleyeceğim. | Open Subtitles | داي داي سأبرحك ضربا لقد وضعتني في هذه الفوضى و كسرت ظهري |
Fikirlerini paylaştığım için değil, farklı cinsiyetlerimiz yüzünden Beni gönderiyorsun. | Open Subtitles | لقد وضعتني في قائمتك لا لأنني أتفق معك لكن لأنني لا أتفق معك في الجنس |
Beni bir ikileme soktun. | Open Subtitles | لقد وضعتني في موقع محرج لأنني معالج وأريد المساعدة |
Beni gafil avladın. Bir daha olmayacak. | Open Subtitles | لقد وضعتني في موقف صعب الليله الماضيه و هذا لن يتكرر |
Beni bir hafta aralıksız sorgulayabileceğiniz halde, tek bir soruma bile yanıt alamayacak mıyım? | Open Subtitles | لقد وضعتني في صندوق لمدة إسبوع كامل لأجيب عن أسئلتك وأنت لا تستطيع الإجابة عن سؤال واحد من أسئلتي |
Beni gafil avladın. Bir daha olmayacak. | Open Subtitles | لقد وضعتني في موقف صعب الليله الماضيه و هذا لن يتكرر |
11 yaşımdayken Beni yatılı okula sepetledin. | Open Subtitles | لقد وضعتني في المدرسة الداخلية عندما كنتُ في الـ 11 من عمري. |
Sen Beni bugün zora soktun ama senin başına bela olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لقد وضعتني في موقف صعب اليوم لكني لن أزيد عليك المشاكل |
Elim, ağzım bağlı küvette tuttun Beni evlat. | Open Subtitles | لقد وضعتني في حوض استحمام مقيدا ومكمما يا بني |
Beni 7 yıl boyunca zindanında tuttu. | Open Subtitles | انا اقسم لكي لقد وضعتني في زنزانتها لسبع سنوات |
Bu adamın gitmesine izin verip Beni neden uyarmadınız? | Open Subtitles | أطلقت سراح هذا الرجل بدون أن تبلغني لقد وضعتني في موقف حرج |
Beni zor duruma sokuyorsunuz. | Open Subtitles | لقد وضعتني في وضع سيء جداً هذا تخصصي |
Dostum, Beni çok boktan bir duruma soktun. | Open Subtitles | يا صاح, لقد وضعتني في موقف لا احسد عليه |
- Beni küçük düşürdün. - Seni küçük düşürdüm. | Open Subtitles | نعم لقد وضعتني في كيس الرمل - وضعتك في كيس الرمل؟ |
Beni orada köşeye attın. | Open Subtitles | لقد وضعتني في موقف محرج هناك ما الذي يجب أن اقوله، "لا"؟ |
Dostum, Beni burada uygunsuz bir duruma sokuyorsun. | Open Subtitles | يا صاح، لقد وضعتني في موقف حرج هنا |
Sadece, ben... yani, Beni burada odağa koydunuz ve belki de ben artık eskisi kadar hızlı olamayabilirim. | Open Subtitles | ..إنه فقط ، أنا لم تعرف ، لقد وضعتني في موقف محرج هنا ياجون ...وربما وربما لا |
Beni orada köşeye attın. | Open Subtitles | لقد وضعتني في موقف محرج هناك ما الذي يجب أن اقوله، "لا"؟ |
- Evet, sen... - Beni savunmasız bir duruma koyuyorsun. | Open Subtitles | نعم ، أنت كذلك لقد وضعتني في موقف لا يمكنني الدفاع فيه - |