| Ayak parmaklarımdan biri düştü, bu gözüm de fırlayıp duruyor. | Open Subtitles | لقد وقع أحد أصابع قدمي وهذه العين تتحرك من مكانها. |
| - Hiç eğlenceli olmadı. Hemen düştü. - Bu şehir kaçıklarla dolu. | Open Subtitles | هذا ليس فيه متعة لقد وقع سريعا بعض السفلة يمشون فى المدينة الان |
| Daha dün gece düştü. Üzerinde bir şeyler bitmeye başlamış bile. | Open Subtitles | لقد وقع أمس و ما لبثت هذه الأشياء أن تكونت |
| O kadar çabuk imzaladı ki ben en azından ilişkimize son bir kez göz gezdiriyormuş gibi davrandım. | Open Subtitles | لقد وقع بسرعة كبيرة و قد حاولت أن أتظاهر بأنه سيراجع الأمور مرة أخيرة |
| Çoğu tanık, Kontes'in suçlarını doğrulayan ifadeleri imzaladı. | Open Subtitles | لقد وقع الشهود على استمارات يشهدون فيها على جرائمها |
| Mektubu, Gabbar Singh; haydutların reisi diye imzalamış. | Open Subtitles | لقد وقع باسمه جبار سينج زعيم قطاع الطرق. |
| İki yaşındayken merdivenden düştü. | Open Subtitles | لقد وقع على السلالم عندما كان في الثانية من العمر |
| Yanlışlıkla çim biçme makinesine düştü ve camdan uçup içeriye girdi. | Open Subtitles | قرطي لقد وقع بالصدفة فى آلة جز العشب ثم عبر فتحة النافذة |
| düştü ya da belki göçük altında kaldı. | Open Subtitles | لقد وقع ولكن يده ظلت عالقة بين الصخور لا أتذكر |
| düştü ya da belki göçük altında kaldı. | Open Subtitles | لقد وقع ولكن يده ظلت عالقة بين الصخور لا أتذكر |
| Lee düştü, ayak bileğini kırdı, ameliyat olması gerekti ve kadına hiç bir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد وقع و كسر كاحلهُ، و إضطر لإجراء عملية و نحنُ لم نستطع مس تلك المرأة |
| Eğitim sırasında aracın arkasında düştü ve ordudan ihraç edildi. | Open Subtitles | ؟ لقد وقع من عربة الهامفي خلال التدريبات الأساسية وتم تسريحه |
| Çok sakarım! düştü! Sana yardım edeyim. | Open Subtitles | انا كلي اصابع لقد وقع ، دعني اساعدك |
| Pete 2 kez yatak odasının penceresinden düştü. | Open Subtitles | لقد وقع من نافذة غرفة نومه مرتين |
| O denize düştü, sen de öldü sandın. | Open Subtitles | لقد وقع في البحر لقد ظننت أنه مات |
| -[Hürrem] O düştü, ben yardım yaptım. | Open Subtitles | لقد وقع وقد ساعدته على النهوض |
| O bir metal sert düştü sadecekaburga altında kenar . | Open Subtitles | لقد وقع على زاوية معدنية أسفل الأضلاع |
| Hayır, doğru. İmzaladı albümümü. | Open Subtitles | لا، هذا حقيقي لقد وقع على أسطوانتي الرقمية |
| - Aşağı inmemiz lazım. - Hayır adam, böyle iyi. İmzaladı. | Open Subtitles | كلا يا رجل، لا بأس، لقد وقّع، أنظر، لقد وقع على الثلاثة جميعاً. |
| Uluslararası bir albüm anlaşması imzaladı. | Open Subtitles | اوه، لقد وقع على عقد تسجيل دولي |
| Bu yerin tarihsel değeri olmadığını söyleyen emri imzalamış. | Open Subtitles | حسناً، لقد وقع الأمر قائلاً أنّ هذا المكان ليس لديه أيّ قيمة تاريخيّة إنّي مُنذهل. |