| ama bana kalırsa yapılacak en nazikçe şey en zor olanı Lemon'ın bunu kendi kendine halletmesine izin vermek, tıpkı şu ana kadar harika bir şekilde yaptığı gibi. | Open Subtitles | لكن يبدو لي أن اكثر الاعمال عطفاً في هذا الظرف الصعب أن تدع (ليمون) تتدبر الأمر |
| Dinle, Tans, istersen gidip çizelgelerimizi yeniden yaptırabiliriz doğru bilgilerle ama bana kalırsa, neden bilmiyorum, senin aradığın ilişkimizde aslında var olmayan bir problem. | Open Subtitles | إسمعي (تانس)يمكننا أن نوفق طالعنا بالمعلومات الصحيحة لكن يبدو لي ,لسبب ما |
| Yani ben bir uzman değilim ama bana öyle geliyor ki o durdurulamaz kişilerin, uyuyabildikleri kadar uyumaları lazım. | Open Subtitles | انا لست محترف , لكن يبدو لي ان الاشخاص الغير مستقرين يحتاجون الى النوم مدة اطول |
| Burada kısa bir süredir çalıştığımı biliyorum, ama bana öyle geliyor ki Sam'in bundan daha fazla derinliği var. | Open Subtitles | أعلم بأنّني أشتغل هنا منذ وقتٍ قصير لكن يبدو لي بأنّ (سام) أكثر عُمقاً و روحانيّةً من هذا |
| Şey, otopsi yapmadan önce emin olamam, ama görünüşe göre katil, kasıtlı olarak kurbanını yavaşça kan kaybedecek... bir şekilde vurmuş. | Open Subtitles | حسنا ، لا يمكنني تاكيده حتى أعود به إلى المشرحة لكن يبدو لي أن القاتل |
| Öyle görünüyor ki, sen gençliğinde her türlü mutluluğu yaşadın. | Open Subtitles | معذرة، لكن يبدو لي أنكم جميعا استمتعتم بشبابكم |
| Benim tatlı kekim, ikimizin de Max'i sevdiğini biliyorum ama bana kalırsa iki seçeneğin var. | Open Subtitles | حسناً يا عزيزي (أعرفأنكلانانحب (ماكس... لكن يبدو لي أنعليكالإختيار... |
| Yeni bir yaşam umuduyla buraya gelmiştim ama görünüşe göre geçmişte yaptıklarından öylece kurtulamıyorsunuz. | Open Subtitles | جئتُ إلى هنا بحثاً عن حياة جديدة، لكن يبدو لي لا يمكنك الهروب أبداً من أخطاء ماضيك. |
| ama görünüşe bakılırsa Regina onda, kimsenin onu burada istemediği şeklinde bir intiba bırakmış. | Open Subtitles | لكن يبدو لي أن ريجينا جعلته يشعر بأن لا أحد يريده هنا |
| ama görünüşe göre öyle olacağım. | Open Subtitles | لكن يبدو لي أنها أنا مَنْ ستكون وحيدة |
| Öyle görünüyor ki senin gibi biri benim gibi birinin ortaklığından çıkar sağlayabilir. | Open Subtitles | لكن يبدو لي أن شخصاً مثلك بوسعه الاستفادة من شراكته بشخصٍ مثلي |
| Ben psikiyatrist değilim, ama bana öyle görünüyor ki psikiyatristin iyi tarafına bak dediğinde kuşku duymanın faydalarından bahsediyor. | Open Subtitles | لستُ طبيبة نفسانية لكن يبدو لي أنّه عندما يقول الطبيب انظر للجانب المشرق يعني أنّ تعطي نفسك فائدة الحكم الصالح في غياب الأدلة |
| Fakat bana öyle görünüyor ki yaptın veya yapmadın; | Open Subtitles | لكن يبدو لي |