| Yani, bakterilerin tamamı türler arası iletişim için bu molekülü kullanıyor. | TED | اذا فجميعها يستخدم نفس هذا الجزيء للإتصال بين اصناف الجنس الواحد |
| Evet, evi aramak için hazırlanalım. | Open Subtitles | دعونا نكون جاهزون للإتصال بالبيت ماذا هناك؟ |
| Bu sabah Alex Shipley diye birini aramam gerektiği konusunda bir tüyo aldım. | Open Subtitles | تلقيت معلومة هذا الصباح تدفعني للإتصال برجل يسمى أليكس شيبلي |
| Ne Luke ne de bir başkası İnsan Projesi'yle temasa geçemez. | Open Subtitles | لوك لا يملك طريقة للإتصال بمشروع البشرية، ولا أي أحد آخر |
| Peki, madem babama bu kadar ihtiyacım var nasıl oluyor da üç haftadır telefon numarasını yanımda hiç arama isteğim olmadan taşıyabiliyorum? | Open Subtitles | حسناً إذا كنت بحاجة لوالدي بهذه الشدة فأنا أملك رقم هاتفه منذ 3 أسابيع و ليست لدي أي رغبة للإتصال به ؟ |
| Oh, tatlım, aramaya ihtiyacın yok o zaman. sadece buraya gel. | Open Subtitles | حبيبتي أنت لا تحتاجين للإتصال يمكنك المجيء مباشرة. |
| Bu senin iblisin, Prue. Morris'i arayacağım. | Open Subtitles | هذا هو شيطانُكِ "برو" سأذهب للإتصال بـ "موريس" |
| Tollan uzun menzilli iletişim aracından direkt olarak aktarım alıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتلقى اتصال مباشر من أداة تولان للإتصال بعيد المدى |
| Ve şimdi işin içine teknoloji giriyor, çünkü bu yeni elektronik haberleşme yöntemiyle, bu çocuklar dünya çapında birbirleriyle iletişim kurabilecek. | TED | والآن دخلت التقنيات في هذا الأمر، لأنه بهذه الوسيلة الجديدة للإتصال الإلكتروني يمكن لهولاء الأطفال الإتصال مع بعضهم البعض حول العالم. |
| Senden hoşlanıyorum ve seni tekrar aramak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعجبت بكِ, و إذا أعطيتني رقمكِ سأكون مسرورا للإتصال بكِ. |
| Pam'i aramak için alyansımı çıkarıyorum. Kelly, bu Pam. | Open Subtitles | أنزع خاتم زواجي للإتصال على بام كيلي، هذه بام |
| Taksi şirketini aramam gerekti. | Open Subtitles | لقد أضطررت للإتصال بشركة السيارات الأجرة |
| Acaba annemi aramam gerekir mi? | Open Subtitles | -لا تقلق بخصوص هذا الموضوع -هل أنا بحاجة للإتصال على أمي ؟ |
| Ne Luke, ne de bir başkası İnsan Projesi'yle temasa geçemez. | Open Subtitles | لوك لا يملك طريقة للإتصال بمشروع البشرية، ولا أي أحد آخر |
| Çok hoş bir yer. Hemen telefon edeceğim. | Open Subtitles | إنه مكان لطيف للغاية سوف أذهب للإتصال بهم فوراً |
| Her şey bitene kadar beni aramaya zahmet etme. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك للإتصال بي عندما ينتهي هذا الآمر |
| Glenn, seni sonra arayacağım dostum. | Open Subtitles | جيلن , سوف أعود للإتصال بك ,يا صديقي |
| Hızlı arama ister misin? | Open Subtitles | هل تريد أن أبرمج تليفونك بأرقام للإتصال السريع؟ |
| Bir saat, bankanızı arayıp bütün paranızı, kadehlerinizin altında yazılı olan hesap numarasına aktarmak için yeter de artar bile. | Open Subtitles | ساعة تكفي للإتصال بصرافيكم لتحويل كل ما لديكم للحساب الذي رقمه على أسفل كؤوسكم. |
| Neden otoyol devriyesini arayayım ki? | Open Subtitles | لمَ أحتاج للإتصال بدوريّات الطرق السريعة؟ |
| Ben senin kocanım. Seninle bir şekilde iletişime geçme yolunu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا زوجكِ، علي أن أجد طريقةٌ ما للإتصال بكِ |
| Bir kadın neden böyle bir şey yapıp ta, onunla bağlantı kurabileceğim hiçbir şey bırakmaz? | Open Subtitles | لماذا تقدم إمرأة على تلك الأفعال ثم لا تترك طريقة للإتصال بها؟ |
| Eğer barınak ya da başka bir şey için bir irtibata ihtiyacın varsa ben burada bütün gün ellerim ceplerimde dikiliyorum. | Open Subtitles | إذا كنتي بحاجة للإتصال بالحضيرة أو أي شئ فأنا أقف هنا بدون فعل شيء طوال النهار |
| Hemen polisi aramalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة للإتصال بالشرطة الآن |
| Merhaba sevgilim. Geç aradığım için kusura bakma. | Open Subtitles | اهلاً عزيزي آسف للإتصال في وقت ٍمتأخر جداً |