"للتعامل مع" - Translation from Arabic to Turkish

    • uğraşmak
        
    • başa çıkmak için
        
    • başa çıkacak
        
    • uğraşacak
        
    • halletmenin
        
    • başa çıkmanın
        
    • ilgili
        
    • baş etmek için
        
    • başa çıkabilecek
        
    • başa çıkabilmek için
        
    • üstesinden
        
    • uğraşmanın
        
    • ilgilenecek
        
    • halletmek için
        
    • başa çıkma
        
    Hiçbir ülkenin ilgilenmek istemediği bu kişilerle uğraşmak için halihazırda prototipi deniyoruz. Open Subtitles نحنُحالياًنقمبإختبارنموذجاًأوليّاً.. للتعامل مع أشخاص لا تريد أيّة حكومة يكونون سجناء رسميين لديها.
    Yaptığımız şeyle başa çıkmak için bir yol bulmak zorundayız. Open Subtitles سيجب على جميعنا أن نجد طريقةً للتعامل مع ما فلعناه
    Bununla başa çıkacak gücüm var. Bunu yapacak gücüm var. Open Subtitles .لديًّ القوة للتعامل مع هذا .لدَيًّ القوة للتعامل مع هذا
    Bununla 2 hafta uğraşacak mıyım? Open Subtitles هل انا مضطره للتعامل مع هذا للاسابيع القادمه ؟
    Açıkca görülüyor ki, bunu halletmenin tek bir yolu var. Open Subtitles من الواضح أنه هناك طريقة واحدة للتعامل مع هذا الموقف
    Direk yüzüne gül, bunla başa çıkmanın tek yolu bu. Open Subtitles اضحكي في وجهه، إنّها الطريقة الوحيدة للتعامل مع هذا الأمر
    Çünkü biz ahmak, uzun beyaz önlüklü doktorlar bununla uğraşmak için eğitildik, bununla değil. TED مرة أخرى، لأننا معشر الأطباء الحمقى ذوو المعاطف الطويلة البيضاء قد تم تدريبنا وكتعويذة للتعامل مع هذا، لا مع هذا.
    O bir fizyoterapist... ofis dışında işlerle uğraşmak zorunda değil. Open Subtitles إنها معالجة طبيعية. هي لا تريد الاضطرار للتعامل مع ذلك خارج مكتبها.
    Uzun saatler, sürekli stres, ölümle uğraşmak.. Open Subtitles الساعات الطويلة,الضغط المتواصل وتضطر للتعامل مع الموت
    Ve gerilim yükseldiği zaman, zaten o diyaloğu kurmuşlardı ve bu farklı sorunlarla başa çıkmak için bir kuvvetti. TED وعندما يزداد التوتر, يكونو قد بدأوا ذلك الحوار وذلك مصدر قوة للتعامل مع القضايا المختلفة
    Bu tür şeyleri aşmak için gerçekten çok uğraşıyoruz, o yüzden de sahne heyecanıyla başa çıkmak için yeni bir yönteme ihtiyacımız var. TED أقصد أننا نحاول بجد التخلص من عادات كهذه لذا يلزمنا طرق جديدة للتعامل مع مشكل التوترعلى الخشبة
    Bu sorunlar ile başa çıkmak için gereken kaynakların kıtlığı gittikçe büyüyor. Bugün, son derece gelişmiş bir dünyada tüm bu mali sorunlar ile karşı karşıyayız. TED تأمين المصادر للتعامل مع هذه المشكلات هو فقط للنمو بالتأكيد في العالم المتقدم اليوم مع كل المشاكل المالية التي تواجهنا
    Ama biz, gerçekten de bunları Amerika'daki sağlık felaketleriyle başa çıkacak şekilde geliştirmedik. TED لكننا لم نقوم بتطويرها حقاً للتعامل مع الكوارث الصحية الأمريكية، حسناً؟
    Sanırım şu anda böyle hissediyor olmalısın ve benim de bununla uğraşacak zamanım yok. Open Subtitles أعتقد أنك الآن فقط تريد أن تكون هكذا وليس عندى المساحة الكافية للتعامل مع ذلك
    Yapmayın, bunu halletmenin daha kolay bir yolu vardır mutlaka. Open Subtitles هيا. لابد أن يكون هناك طريقة أفضل للتعامل مع هذا.
    Bu problemle başa çıkmanın bir yolu caydırıcılıktır: TED الآن , أحد الطرق للتعامل مع هذه المشكلة هي عن طريق الردع :
    Sonra da seks suçluları, homoseksüellik, hamilelik ve çocuk düşürmeyle ilgili 9 kitap. Ve sanat, cinsel bakış açısından hazırlanmış olacak. Open Subtitles ثم تسعة كتب للتعامل مع مرتكبي الجرائم الجنسية، الشذوذ الجنسي، الحمل و الاجهاض
    Sonra acıyla baş etmek için kendi yöntemlerimi bulmaya başladım. Open Subtitles بعد ذلك بدأت أبحث عن طرق أخرى للتعامل مع الألم
    Çok az doktor var ve açıkçası, bu ülkeler bu çeşit salgınlarla başa çıkabilecek kaynaklara da sahip değiller. TED هناك القليل جداً من الأطباء وبكل صراحة، هذه البلدان ليس لديها الموارد المطلوبة للتعامل مع مثل هذه الأوبئة.
    Karmaşıklıkla başa çıkabilmek için, alışılmışın dışında bir sistemi geliştirmek için, basit kurallara dayalı akıllı yalınlık yaklaşımı dediğimiz şeyi yarattık. TED لذا للتعامل مع التعقيد، لتحسين نظام جديد، فقد أنشأنا ما نسميه بأسلوب البساطة الذكية المرتكز على قواعد بسيطة.
    Ancak, New York'un en iyi eğitimlileri dahi Alfaların üstesinden gelemez. Open Subtitles حتى الافضل في نيويورك لم يتم تدريبهم بالتحديد للتعامل مع الالفا
    Tabi ki itirafla uğraşmanın da yolları vardır ama bu güzel! Düşünecek daha az şey var demektir. Open Subtitles بالطبع هناك طرق للتعامل مع الاعتراف، ولكن هذا أقل اهتماماتنا الآن.
    Zirve toplantısı ve rehine durumu arasında, bununla ilgilenecek bir durumda değil. Open Subtitles بين القمّة و الوضع السئ للرهائ هو ليس فى حالة ذهنية مناسبة للتعامل مع الأمر إلى جانب ..
    Durumu halletmek için güçlerimizi birleştirmeyi konuşalım. Open Subtitles دعنا نتحدث عن الانضمام إلى القوات للتعامل مع المواقف
    İyimserim çünkü sorunlarımızla başa çıkma kapasitemiz hayal ettiğimizden çok daha fazla. TED إنني متفائل لأنني أعتقد أن قدرتنا للتعامل مع مشاكلنا هي أكبر بكثير مما نتخيل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more