"للتعرف" - Translation from Arabic to Turkish

• tanıma
• tanımak
• teşhis
• tanımaya
• tanışmak
• tanımlama
• kimliğini
• tanımanın
• etmek için
• tanışma
• tanışmaya
• tanımayı
• tanımamız
• tanıyacak
• tanıması

Sistemin asıl gücü, gerçek-zamanlı ses tanıma. Yani yunuslara çabucak ve doğru bir biçimde yanıt verebiliyoruz.
إلا أنَّ الروعة الحقيقية للنظام تكمن في الإمكانية الفورية للتعرف على الصوت، بحيث نستطيع إجابة الدلافين بسرعةٍ ودقَّة.

Sistemi oluşturmak için genel yüz tanıma yazılımını kullandım. Ama beyaz bir maske takmadıkça sistemi test etmek gerçekten zordu.
لذا استخدمت برمجة موسعة للتعرف على الوجه لبناء النظام، لكني وجدت أنه من الصعب اختباره مالم أضع قناعًا.

Ama bence bu kadınla konuşman gerek. Onu tanımak için.
لكن باعتقادي أن عليك التحدث إلى هذه السيدة للتعرف عليها

Evet, burası birini tanımak için gerçekten mükemmel bir yer.
نعم بالتأكيد هذا ليس بأفضل مكان للتعرف على أحد ما

-Yıllar önce hiç bir cesedi teşhis etmeniz istendi mi?
هل تم سؤالك فيما سبق للتعرف على جثته قبل سنوات؟

- Ben de Leach'i tanımaya çalışacağım.
نعم ، اعلم ذلك لذلك سوف اسعى للتعرف على السيد ليش

Düğünler, yeni insanlarla tanışmak için harika yerlerdir.
حفل الزفاف هو مكان رائع للتعرف على أشخاص جدد

Geliştiricisine ne olduğunu sordum ve fark ettik ki aynı genel yüz tanıma yazılımını kullanıyormuşuz.
سألت المطورين عما يحدث، واتضح أننا استخدمنا نفس البرمجة العامة للتعرف على الوجه.

Özellikle de resim ters dururken. Burada işin içine genel yüz tanıma programı giriyor.
خصوصا وانها مقلوبة رأسا على عقب انت تشرك تلك البرمجيات للتعرف على الوجوه العامة هناك

Kutlama içkimizi yarıda bırakmıştık, ben de sizi olabildiğince iyi tanıma fırsatını kaçırmak istemedim.
لم يتم مشروبنا بالحفلة لذا أنا لا أريد تضييع الفرصة للتعرف عليك بقدر ما أستطيع

Ve durum böyleyken babamı daha iyi tanımak için onunla konuşmak mümkün olmazdı.
وعندما يحصل ذلك، فليس من السهل أن .تجري محادثة للتعرف على والدي كثيراً

Ama en önemlisi, bu bileşim programlanabilir yani belirli DNA dizilimlerini tanımak ve istenilen noktalarda kesmek için programlanabilir.
والأهم من ذلك، أن هذا المركب قابل للبرمجة حيث يمكن برمجته للتعرف على سلاسل حمض نووي معينة من أجل قطعها عند ذلك الموضع.

Yani iyi ki onu tanımak için bu kadar zamanın olmuş.
أعني، من حسن الحظ كان لديك كل الوقت للتعرف إليه

Ve buraya gelip cesedi teşhis ederseniz çok iyi olur diye aradım.
وأنا أتصل لأننا نقدر هذا، إذا تمكنت من القدوم للتعرف على الجثة.

Bu yüzden yanınızdaki insana dönün ve onu tanımaya başlayın.
لذا سيكون فرصه للتعرف على الشخص الذى بجانبك

Şehirde yeniyim ve birileriyle tanışmak istiyorum da.
إنني نوعاً ما جديد في البلدة و أنا أتطلع للتعرف على شخص ما

Surat tanımlama yazılımı. Avrupa'daki bütün polis bilgisayarlarına erişim yetkisi var.
برنامج للتعرف على الوجه يمكنه اختراق حاسب أي لأي شرطيٍ أوروبي

Bu piçin kimliğini bulmamızı sağlayacak bir şey var mı elimizde?
هل نعرف اى شىء يساعدنا فعلياً للتعرف على هذا السافل ؟

Ayrıca, yeni bir kültürü tanımanın en iyi yolu mutfaktan geçer.
بالإضافة إلى أن أفضل طريقة للتعرف على الثقافة هي تناول طعامهم

DNA kayıtlarını sadece bir cesedi teşhis etmek için kullanabilirsin.
لا نستطيع استعمال قاعدة البيانات إلا للتعرف على الجثث

- Bu harika bir tanışma şekli oldu çocuklar.
جميل للتعرف على بعضهم البعض من هذا النوع

Arkadaşınla tanışmaya can atan bir sürü susamış gemi var.
لدينا الكثير من السفن هنا التي تتوق للتعرف عليكم

Hayır, aslında seni tanımayı ve hatta arkadaş olmayı çok istiyorum.
لا، في الواقع،أنا أتطلع للتعرف عليك وربما أصبحنا أصدقاء

Birbirimizi tanımamız için ne güzel bir yol oldu bu. Harika bir fikir.
يالها من طريقة رائعة للتعرف على بعضنا البعض يا لها من فكرة رائعة

Önceden bağışıklandıysanız, bu vücudunuzdaki bu spesifik düşmanı hemen tanıyacak şekilde bir ön eğitim alan bir takım güçlere sahip olursunuz.
و عندما تكون هناك قوى داخل جسمك مدربة للتعرف على أعداء معينة و التغلب عليها.

Sonra da beyaz kızın Red'i tanıması için için Red ona bir mesaj gönderdi. - Ne mesajı?
ثم أرسلت الأحمر فتاةً بيض للقيام بمساجاً لها للتعرف عليها أيضاً.