| Sistemin asıl gücü, gerçek-zamanlı ses tanıma. Yani yunuslara çabucak ve doğru bir biçimde yanıt verebiliyoruz. | TED | إلا أنَّ الروعة الحقيقية للنظام تكمن في الإمكانية الفورية للتعرف على الصوت، بحيث نستطيع إجابة الدلافين بسرعةٍ ودقَّة. |
| Sistemi oluşturmak için genel yüz tanıma yazılımını kullandım. Ama beyaz bir maske takmadıkça sistemi test etmek gerçekten zordu. | TED | لذا استخدمت برمجة موسعة للتعرف على الوجه لبناء النظام، لكني وجدت أنه من الصعب اختباره مالم أضع قناعًا. |
| Ama bence bu kadınla konuşman gerek. Onu tanımak için. | Open Subtitles | لكن باعتقادي أن عليك التحدث إلى هذه السيدة للتعرف عليها |
| Evet, burası birini tanımak için gerçekten mükemmel bir yer. | Open Subtitles | نعم بالتأكيد هذا ليس بأفضل مكان للتعرف على أحد ما |
| -Yıllar önce hiç bir cesedi teşhis etmeniz istendi mi? | Open Subtitles | هل تم سؤالك فيما سبق للتعرف على جثته قبل سنوات؟ |
| - Ben de Leach'i tanımaya çalışacağım. | Open Subtitles | نعم ، اعلم ذلك لذلك سوف اسعى للتعرف على السيد ليش |
| Düğünler, yeni insanlarla tanışmak için harika yerlerdir. | Open Subtitles | حفل الزفاف هو مكان رائع للتعرف على أشخاص جدد |
| Geliştiricisine ne olduğunu sordum ve fark ettik ki aynı genel yüz tanıma yazılımını kullanıyormuşuz. | TED | سألت المطورين عما يحدث، واتضح أننا استخدمنا نفس البرمجة العامة للتعرف على الوجه. |
| Özellikle de resim ters dururken. Burada işin içine genel yüz tanıma programı giriyor. | TED | خصوصا وانها مقلوبة رأسا على عقب انت تشرك تلك البرمجيات للتعرف على الوجوه العامة هناك |
| Kutlama içkimizi yarıda bırakmıştık, ben de sizi olabildiğince iyi tanıma fırsatını kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | لم يتم مشروبنا بالحفلة لذا أنا لا أريد تضييع الفرصة للتعرف عليك بقدر ما أستطيع |
| Ve durum böyleyken babamı daha iyi tanımak için onunla konuşmak mümkün olmazdı. | Open Subtitles | وعندما يحصل ذلك، فليس من السهل أن .تجري محادثة للتعرف على والدي كثيراً |
| Ama en önemlisi, bu bileşim programlanabilir yani belirli DNA dizilimlerini tanımak ve istenilen noktalarda kesmek için programlanabilir. | TED | والأهم من ذلك، أن هذا المركب قابل للبرمجة حيث يمكن برمجته للتعرف على سلاسل حمض نووي معينة من أجل قطعها عند ذلك الموضع. |
| Yani iyi ki onu tanımak için bu kadar zamanın olmuş. | Open Subtitles | أعني، من حسن الحظ كان لديك كل الوقت للتعرف إليه |
| Ve buraya gelip cesedi teşhis ederseniz çok iyi olur diye aradım. | Open Subtitles | وأنا أتصل لأننا نقدر هذا، إذا تمكنت من القدوم للتعرف على الجثة. |
| Bu yüzden yanınızdaki insana dönün ve onu tanımaya başlayın. | Open Subtitles | لذا سيكون فرصه للتعرف على الشخص الذى بجانبك |
| Şehirde yeniyim ve birileriyle tanışmak istiyorum da. | Open Subtitles | إنني نوعاً ما جديد في البلدة و أنا أتطلع للتعرف على شخص ما |
| Surat tanımlama yazılımı. Avrupa'daki bütün polis bilgisayarlarına erişim yetkisi var. | Open Subtitles | برنامج للتعرف على الوجه يمكنه اختراق حاسب أي لأي شرطيٍ أوروبي |
| Bu piçin kimliğini bulmamızı sağlayacak bir şey var mı elimizde? | Open Subtitles | هل نعرف اى شىء يساعدنا فعلياً للتعرف على هذا السافل ؟ |
| Ayrıca, yeni bir kültürü tanımanın en iyi yolu mutfaktan geçer. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن أفضل طريقة للتعرف على الثقافة هي تناول طعامهم |
| DNA kayıtlarını sadece bir cesedi teşhis etmek için kullanabilirsin. | Open Subtitles | لا نستطيع استعمال قاعدة البيانات إلا للتعرف على الجثث |
| - Bu harika bir tanışma şekli oldu çocuklar. | Open Subtitles | جميل للتعرف على بعضهم البعض من هذا النوع |
| Arkadaşınla tanışmaya can atan bir sürü susamış gemi var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من السفن هنا التي تتوق للتعرف عليكم |
| Hayır, aslında seni tanımayı ve hatta arkadaş olmayı çok istiyorum. | Open Subtitles | لا، في الواقع،أنا أتطلع للتعرف عليك وربما أصبحنا أصدقاء |
| Birbirimizi tanımamız için ne güzel bir yol oldu bu. Harika bir fikir. | Open Subtitles | يالها من طريقة رائعة للتعرف على بعضنا البعض يا لها من فكرة رائعة |
| Önceden bağışıklandıysanız, bu vücudunuzdaki bu spesifik düşmanı hemen tanıyacak şekilde bir ön eğitim alan bir takım güçlere sahip olursunuz. | TED | و عندما تكون هناك قوى داخل جسمك مدربة للتعرف على أعداء معينة و التغلب عليها. |
| Sonra da beyaz kızın Red'i tanıması için için Red ona bir mesaj gönderdi. - Ne mesajı? | Open Subtitles | ثم أرسلت الأحمر فتاةً بيض للقيام بمساجاً لها للتعرف عليها أيضاً. |