| Fakat teknoloji ve teknoloji dünyasında olan pek çok şey gibi korsanlığın da kötülük ve iyilik için eşit derecede gücü var. | TED | لكن كمعظم الأشياء التقنية وفي عالم التكنولوجيا، للقرصنة الإلكترونية قوتان متساويتان للخير أو للشر |
| Tek yapman gereken bu parayı kötülük yerine iyilik için kullanmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله ان تستخدم سلطتك للخير لا للشر |
| Kahramanlık kötülüğün panzehiridir, kahramanlık hayallerini destekler, özellikle çocuklarımızda, eğitim sistemimizde. | TED | البطولة كترياق مضاد للشر. من خلال تشجيع الخيال البطولي، وبخاصة بين أبنائنا، في منظومتنا التعليمية. |
| Görünmezliğimi suça karşı mı kötülüğe karşı mı kullanmalıyım? | Open Subtitles | هل يجب أن أستخدم اختفائي لمحاربة الجريمة أم للشر ؟ |
| Gördüğüm en şeytani varlık o adam. | Open Subtitles | هو أقرب الناس للشر الذين رأيتهم على الإطلاق |
| İnsan aklının, iyi ya da Kötü anlamda, yapabileceklerinin hiçbir sınırı yok. | Open Subtitles | ليس هناك حدود لما يمكن أن نفعله بروح البشر للخير أو للشر |
| Eğer birileri masalları kötülük için kullanıyorsa, onları yeniden yazabilir, gelecek nesiller için yozlaşabilir. | Open Subtitles | نعم , إذا كان هناك أحدٌ ما يستعمل القصص الخياليّة للشر هو يُمْكِنُ أَنْ يُعيدَ كتابتهم، ويُفسدُهم لكُلّ جيل قادم. |
| Bu cadılar her kimse, hepsi kötülük mıknatısı. | Open Subtitles | سواء من كانت هؤلاء الساحرات هم كمغناطيس للشر |
| Buyruldu ki, iki tarafın da rızası olmadan... ne iyilik yapılabilir, ne de kötülük. | Open Subtitles | وهو قال من ذلك الوقت ليس للخير ولا للشر يمكن أن تكون بدون موافقة متبادلة |
| Ona öğrettiklerimi yalnızca korunmak için değil, kötülük için de kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستغل ما علمته، ليس لأجل حمايته الخاص. لكن للشر. |
| Üzgünüm ama bugünkü kötülük kotamızı doldurduk. Kusura bakmayın. | Open Subtitles | أنا آسف، لكن محورنا للشر كامل العدد اليوم. |
| Eğitimini burada kesersen... ..Vader gibi sen de hızlı ve kolay olanı seçersen... ..kötülüğün emrine girersin. | Open Subtitles | إذا أنهيت تدريبك الآن إذا اخترت الطريق الأسرع و الأسهل، كما فعل فيدا سوف تصبح عميلا للشر |
| Dünyada acı çekenlerin uydurduğu, kötülüğün kişileştirilmiş halisin. | Open Subtitles | أنت مجرد تجسيد أسطوري للشر يُستخدم لتفسير وجود المعاناة في العالم |
| kötülüğün seçilmiş temsilcileriyle ilgili... tarih öncesinden kalma eski kehanetler vardır. | Open Subtitles | هناك نبوءات قديمة من عصور ما قبل التاريخ تحكي شيئًا كهذا حول إختيار وزير للشر |
| Diğer gezgin gibi kendini kötülüğe kaptırmadın. | Open Subtitles | إنك لا تلجأ للشر كما يفعل ذلك الرحّالة الآخر |
| kötülüğe karşı kimsenin duramadığı zamanlardı. | Open Subtitles | عصر السحرة والمشعوذين عندما لم يتصد أحد للشر |
| Karanlık, şeytani, yırtıcı ve aç. | Open Subtitles | إنّه خفِيّ ، و شرير ، و مفترس و متعطّش للشر |
| Yeteneklerini, doğum günü partilerinde çocukları eğlendirmektense Kötü amaçlı kullanması çok üzücü. | Open Subtitles | من المؤسف انه يستخدم مواهبه للشر بدلا من ترفيه عن الأطفال في حفلات أعياد الميلاد. |
| Şeytanın temsilcisi olduğunu, milyonları katletmiş bir barbar olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | و بأنه كان تجسيدا للشر بربري ، و وحشي يذبح الملايين |
| Tüm yapman gereken gücünü kötünün yerine iyi için kullanmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله ان تستخدم سلطتك للخير لا للشر |
| İşinizin en sevdiğiniz yanı kötülerin gözünün içine bakmak mı? | Open Subtitles | اهذا أكثر ما تستمع به في عملك النظر للشر مباشرة في عينه؟ |
| Yaptığı kötülükleri istemeden yaptığına inanıyoruz. | Open Subtitles | ونعتقد أنه كارهُ للشر الذي قام به |
| Hayır, altı kişinin hayatını riske atıp Kötüye meydan okumalarına sevinmeliyim. | Open Subtitles | لا. أفضل التفكير على أننا ست أشخاص عازمين على التصدي للشر |
| Rahiplerin, şeytan'ın sadece kötülük için bir metafor olduğunu ve gerçek olmadığını söylediğini duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت قس يقول أن الشيطان فقط عبارة عن تجسيد للشر وليس بشئ حقيقي |
| Otorite uğruna, ruhunu şeytana satan bir adamın hikayesini anlatıyor. | Open Subtitles | والتي تتحدث عن شخص باع نفسه للشر من أجل الحصول على السلطة |