"لمكانٍ" - Translation from Arabic to Turkish

• bir yere
• yerlere
• bir yerde
• götürmesinin

Oradan oraya daha hızlı koşturuyoruz, bir yere gitmeye çalışıyoruz.
نركض جولة بعد جولة، وبسرعة وأسرع، محاولين الوصول لمكانٍ ما

Böyle bir yere beni gönderdiklerine inanamıyorum. 2 gündür bu işteyim.
أكاد لا أصدق أنهم أرسلوني لمكانٍ كهذا أنا أعمل ليومين فقط

Bu adamlar seni ve çocuklarımı güvenli bir yere götürmek için geliyorlar.
والأن، هؤلاء الأشخاص سيأتون فيما بعد كي يأخذكِ أنتِ وأولادي لمكانٍ آمن.

Yani hepsi çok aç. Kalacak bir yere ihtiyaçları var.
أعني, أنّهم جميعاً يتضورون جوعاً, و بحاجةٍ لمكانٍ يبيتون فيه

Merak ediyorum, bu gece sadece ikimiz dışarıda bir yerlere çıkabilir miyiz?
كنت أتساءل ربما نستطيع الخروج لمكانٍ ما معاً فقط نحن الاثنتان الليلة؟

Eşyaları korumak için başka bir yere taşıdıklarını söyledi ama kafam çalışıyor herhalde.
قال أنهم ينقلون البضائع لمكانٍ آخر لحفظها بأمان لكنني أفهم أفضل من هذا

Çünkü bir yere ait olmak için başkası gibi davranmanıza gerek yok.
لأن ليس عليكَ أن تتظاهر بأنكَ شخصاً آخر حتى تنتمي لمكانٍ ما

Bugün bir yere gitmem gerek, birini göreceğim.
، أنا ذاهب لمكانٍ ما اليوم سأقابل شخصً ما

Altı ay önce bir rüya görmüştüm, her şeyi yiyebileceğim bir yere gidiyordum.
راودني حلم منذ ستة أشهر أنني سوف أذهب لمكانٍ حيث يكون بمقدوري أن أتناول ما أشتهي

Tek yapmamiz gereken onu karanlik bir yere çekmek yani.
لا، كل ما علينا فعله هو أخذها لمكانٍ مظلم

Pekala, her şey sırayla. Onu bir yere götürmeliyiz. Eldivenlerin var mı?
حسناً، فلنبدأ بالأولويات يجب أن ننقلها لمكانٍ ما، أعندك قفاز؟

Başka bir yere gitmeliydik, biliyorum. Ama sana ihtiyacımız var, düşünmek için.
أعرف أننا كان يجب أن نذهب لمكانٍ آخر،لهذانحتاجكِ،لتفكرينلنا.

Çantayı güvenli bir yere geldiğimizde vereceğim. Anlaştık mı?
سأعطيكِ الحقيبة عندما نصل لمكانٍ اَمن اتفقنا؟

Neden tüttürebileceğimiz bir yere gitmiyoruz?
لماذا لا نذهب لمكانٍ نستطيع فيه التدخين؟

Onlar sadece kadınları burada bir yere getiriyor.
إنهم فقط يأخذون النساء لمكانٍ ما بالقرب من هنا

-Pekâlâ neden böyle bir yere taşınıyorsunuz ki?
اذاً لماذا تقومين أبداً بالإنتقال لمكانٍ كهذا؟

Senin ve benim bir yerlere gidip beraber gülme şansımız var mı acaba?
أهنالك إحتمالٌ بأن نذهب لمكانٍ ما و نضحك معاً؟

Heather gittikten sonra seni bir yerlere götürmemi ister misin?
"بعدما تغادر " هيذر أتريدني أن آخذك لمكانٍ ما ؟

bir yerde olmam gerekiyor. Bununla sonra ilgilenirim.
أحتاج للذهاب لمكانٍ ما سأضطر للتعامل مع هذا لاحقاً

Ertesi sabah, birkaç askerin onu uzaklara götürmesinin ardından, bir daha geri dönmedi.
في الصباح التالي، أخذه بضعة جنود لمكانٍ بعيد ولم يرجع قط