Sana söylemediği şeyse geri kalan sezonda... onun maçlara gitmesini yasaklatmamdı. | Open Subtitles | ما لم تقله لكي هو اني منعتها من الذهاب الى المباريات لبقية الموسم |
Ne söyleyip ne söylemediği önemli değil. | Open Subtitles | لكن ما قالته أو لم تقله لا يهم |
Ama Xo, Ro'ya baktı ve daha önce başka hiçbir erkeğe söylemediği bir şey söyledi: | Open Subtitles | لكن (زو) نظرت لـ(رو) وقالت شيئاً لم تقله من قبل لرجل |
Lafi agzina tikmak istemem ama az önce dedin ki herkes zengin olmak istiyor. | Open Subtitles | لا أريد أقوّلك ما لم تقله و لكنك قلت لتوك أن الجميع يريد أن يصبح ثرياً |
Aklıma takılan bir şey var Doktor, bana söylemediğin tek bir şey. | Open Subtitles | ولكني أستمر بالتذكر دكتور هناك شيء واحد لم تقله لي |
Onun bana söylemediği bir şeyler. | Open Subtitles | شئ لم تقله لي |
Lafi agzina tikmak istemem ama az once dedin ki herkes zengin olmak istiyor. | Open Subtitles | لا أريد أقوّلك ما لم تقله و لكنك قلت لتوك أن الجميع يريد أن يصبح ثرياً |
Bana başka hiç kimseye söylemediğin bir şey söyle. | Open Subtitles | اخبرني بشيئ لم تقله لأحد من قبل |
Daha önce söylemediğin bir şey söyleyeyim o zaman. İnşallah geberirsin kaltak! Sen öldün bile. | Open Subtitles | - حسناً سأقول شيئاً لم تقله "اتمنى أن تموت أيها العاهر" أنت بالفعل ميت |
- Tabii bize söylemediğin bir şey yoksa. | Open Subtitles | إلا اذا كان هناك شيء لم تقله لنا |