| "Dün bu ülkeye geldiğimden beri ilk defa kiliseye gittim. | Open Subtitles | بالأمس كانت اول زياره لي الى الكنيسة منذ أن وصلت لهذه البلد |
| bu ülkeye gelerek yaptığım fedakarlıkları sen oğlanlarla gez diye yapmadım. | Open Subtitles | لم آتي لهذه البلد وأقوم بكل هذه التضحيات لكي تقومين بإلقاء كل هذا على الصبية |
| İnsanlar bu ülkeye yeni bir başlangıç için geliyorlar. | Open Subtitles | الناس قدموا لهذه البلد بحثًا عن بداية جديدة |
| Bu ülkenin ona hakkını ödeyemeyeceğini biliyorum efendim, ama bir çeşit duygusal çöküş yaşadığı kesin. | Open Subtitles | أنا أعرف مدى مقدراه لهذه البلد لكن من الواضح أنه تعرض لنوع من الانتكاسه |
| O çocuk, Bu ülkenin lideri olacak ve büyük bir değişim hareketi başlatacak. | Open Subtitles | وهذا الصبى سيصبح قائداً لهذه البلد ويبدأ حركة التغيير العظيم |
| Benim için en iyisini ister diyorum... bu ülke için en iyisini ister diyorum. | Open Subtitles | و اعرف أنها تريد ما هو افضل لي و ما هو أفضل لهذه البلد |
| bu ülkeye olan aşkımı ve ayakta durması için duyduğum arzuyu hiç bu kadar kuvvetli hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم أشعر من قبل أبدًا في حياتي بهذه القوة الحُب العميق الذي لدي لهذه البلد ونجاتها |
| bu ülkeye olan aşkımı ve ayakta durması için duyduğum arzuyu hiç bu kadar kuvvetli hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم أشعر من قبل أبدًا في حياتي بهذه القوة الحُب العميق الذي لدي لهذه البلد ونجاتها |
| Ölüyken bu ülkeye faydamız olmayacağının farkındayım. | Open Subtitles | لكني اعي اننا لن نكون ذوي عون لهذه البلد ونحن امواتاً |
| Ayrıca, Benes'i bu ülkeye getirdi. | Open Subtitles | بالاضافه انه من احضر بينيز لهذه البلد |
| "Hizmetiniz için teşekkür ederim" sadece eve geldiğimiz ve üniformalarımızı çıkartmamızın bu ülkeye olan daha büyük hizmetimizin bittiği anlamına gelmediği gerçeğini kabul etmek demek. | TED | "شكرًا على خدمتكم" يعني الاعتراف بحقيقة أنه لمجرد أننا قد وصلنا الآن للمنزل وقمنا بخلع الزي لا يعني بأن خدماتنا الكبيرة لهذه البلد انتهت بطريقة أو بأخرى. |
| Beyzbol Bu ülkenin yerli bilincine işlemiş. | Open Subtitles | كرة القاعدة تغلغلت في الوعي الفطري لهذه البلد. |
| O adam Bu ülkenin bir düşmanıydı. | Open Subtitles | عن قتل مدير المكتب الفدرالي دايل بينيت لقد كان عدوا لهذه البلد |
| Bu ülkenin tek şansı olduğunuza canıgönülden inanıyorum. | Open Subtitles | أنا متأكد جدًا أنك الفرصة الوحيدة لهذه البلد |
| Bu ülkenin tek şansı olduğunuza canıgönülden inanıyorum. | Open Subtitles | أنا متأكد جدًا أنك الفرصة الوحيدة لهذه البلد |
| Bu ülkenin huzurunu korumak istiyorum! | Open Subtitles | انا اتمني حمايه الهدوء لهذه البلد |
| bu ülke için yapmam gereken bazı şeyleri seninle paylaşamam. | Open Subtitles | لا يجب أن أطلعكِ على بعض الأمور ما أحتاج أن أفعله لهذه البلد |
| "Hayatımı bu ülke uğruna veririm." derdi hep Ajay. | Open Subtitles | أجاى كان يقول "سوف أعطى حياتى لهذه البلد" |
| bu ülke senin umurunda değil... | Open Subtitles | هو أنك لا تعطي اهتمام لهذه البلد |