"ليس جيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • hiç iyi değil
        
    • hiç hoş değil
        
    • iyi olmaz
        
    • iyi değildir
        
    • iyi olmadı
        
    • - İyi değil
        
    • Pek iyi değil
        
    • doğru değil
        
    Bütün bu savaş tehditleri ticaret için hiç iyi değil. Open Subtitles كل صليل السيوف هذا ليس جيد للتجارة استطيع أخبرك بذلك
    Gaz ölçümleride yükseliyor hiç iyi değil Open Subtitles قراءات اشعاعات الغاز بدأت بالارتفاع و هذا امراً ليس جيد بالمرة
    Geleceğin nasıl olacağını görebiliyorum. Ve hiç iyi değil. Open Subtitles أستطيع رؤية كيف سيكون مستقبلهما و هو ليس جيد
    Elektrik kesintisi sırasında üç kişi ölmüş. Bu hiç hoş değil. Open Subtitles ثلاثة أشخاص ماتوا خلال انطفاء الانوار,هذا ليس جيد
    Fazla iyi olmaz karım öğrenirse. Open Subtitles ليس جيد جداً عندما تكتشفه زوجتي
    Bilirsiniz işte, bizde bir kültür aşağılığı var, yani bizim yaptığımız hiçbir şey yeteri kadar iyi değildir. TED لأنه لدينا هذه الدونية الثقافية، التي تعني أن اي شيء يأتي منّا ليس جيد بما فيه الكفاية.
    Hayır iyi olmadı şimdi biz 3 silahşör olamayacağız. Open Subtitles لا ليس جيد هكذا لن نستطيع أن نكون الفرسان الثلاثة
    - Olduğumuz yerde duruyoruz. Durmak kötüdür. - İyi değil. Open Subtitles نحن نذهب في صفر صفر سيئ ,ليس جيد
    Pek iyi değil, Profesör Graves'den özür dilersem daha iyi olacağım. Open Subtitles ليس جيد جداً، لكن سأشعر بالتحسن عندما أَعتذر إلى البرفسور قيرفيز.
    Bu hiç iyi değil dostum. Birileri bu uyuşturucuları arayacaktır. Rahatla dostum. Open Subtitles هذا ليس جيد يا رجل احدهم سوف يبحث عن هذه المخدرات
    Uçurumla pençeler arasına sıkıştık kaldık. Bu hiç iyi değil. Open Subtitles عالق ما بين المنحدرات والمخالب هذا ليس جيد
    Bu hiç iyi değil, anlıyor musunuz? Daha önce de bu herifle kapalı yerde kalmıştım. Open Subtitles هذا ليس جيد فلقد أحتجزت مع هذا الرجل من قبل ، و كان لطيف للغاية
    Buradan sıvışmamızın imkânı yok efendim. - Bu hiç iyi değil. Open Subtitles لا توجد طريقة لتجميل الامر سيدى انة ليس جيد
    Bak bu hiç iyi değil. Stres seviyesi, performansını da etkiliyor. Open Subtitles هذا ليس جيد, الاجهاد يؤثر على عمله
    yüzündeki ifadeye bakılırsa, hiç iyi değil. Open Subtitles من النظرة التي تعلوا وجهك الأمر ليس جيد
    - Bu hiç iyi değil. - Memeleri göremeyeceğim değil mi? Open Subtitles 'هذا ليس جيد ليس هناك صدر صحيح؟
    Buraya geldin ve filmi mahvettin ve bu hiç hoş değil. Open Subtitles لقد أتيت هنا وقطعت علي الفيلم وهذا ليس جيد ومشكلتى الثانية هى
    Gülüşün oldukça sıradan ve sonunda da birlikte sahaya çıkıyor olmamız hiç hoş değil. Open Subtitles ، إبتسامتكَ عاديةُ في أحسن الأحوال و هذا ليس جيد أنه أخيرا . حضينا بالعمل معنا في الميدان
    Kollarının un ufak olması hiç de iyi olmaz dostum. Open Subtitles تكسير العظام ؟ بالطبع , هذا ليس جيد
    Ama diğer yandan buralarda yalnız olmak da iyi değildir. Open Subtitles ومن ناحية أخرى انه ليس جيد لرجل ان يبقى هنا وحيدا
    Bu iyi olmadı, Homer. Hem de hiç iyi olmadı. Open Subtitles ذلك ليس جيد يا هومر ذلك ليس جيّد بالمرّة
    - İyi değil, tamam. Open Subtitles ـ ليس جيد ، حسناً.
    Ve görünüşe göre isabet yetenekleri burada da Pek iyi değil. Open Subtitles و من منظر المكان يبدو ان تصويبهم ليس جيد هنا ايضاً
    Ve senin onu affetmen, sırf onu seviyorsun diye, bu da doğru değil. Open Subtitles وانت تغفرين لها فقط لانك تحبينها هذا ليس جيد ايضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more