Onu yakalamak benim işim değil. Siz yakalayın, ben mahkum edeyim. | Open Subtitles | هذا ليس شأني ، أقبض علية وسوفأحكمعليه. |
benim işim değil ama... | Open Subtitles | . .. إنه ليس شأني لكن - لكن ماذا ؟ |
Hiçbiri Florine'in yanında fazla kalmaz. Elbette, bu Beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لايمكن لـفلورين أن تستغني عن الخدمة بالطبع هذا ليس شأني |
Beni ilgilendirmez, biliyorum ama oradan neden ayrıldığını hep merak ettim. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس شأني لكن دائماً تسائلت لماذا خرجت |
Bu beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | هذا ليس شأني. |
Bu beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | ذلك ليس شأني. |
Birisinin yüklerinin altından kalkma şeklini yargılamak bana düşmez. | Open Subtitles | ليس شأني أن أحكم كيف على المرء أن يتحمل أعبائه الخاصة |
benim işim değil ama-- | Open Subtitles | . .. إنه ليس شأني لكن - لكن ماذا ؟ - |
Hayır, bu benim işim değil. | Open Subtitles | ذلك ليس شأني. |
benim işim değil. | Open Subtitles | هذا ليس شأني |
- Earl Ragnar'ın intikamı benim işim değil! | Open Subtitles | -الانتقام للإيرل (راغنار) ليس شأني ! |
Kocan bir aptal. Eğer bir aptalla yaşamak istiyorsan bu Beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | زوجك أحمق, وهذا ليس شأني إذا أردتي أن تعيشي مع أحمق |
Beni ilgilendirmez, ama ilgilendirseydi doğru şeyi yaptığını söylerdim. | Open Subtitles | ليس شأني ولو كان فعلاَ سأخبرك أنك تفعلين الصواب |
Beni ilgilendirmez. Bu işler buralarda normal olmalı. | Open Subtitles | ليس شأني , يبدوا لي أنني لست الوحيد الغريب هنا |
Şey, efendim, efendimin arzularını sorgulamak bana düşmez. | Open Subtitles | ليس شأني استجواب رغبات السيد |
- Buna karar vermek bana düşmez. | Open Subtitles | - حقا هذا ليس شأني |