| Bu gerilim ona fazla gelir ve aniden hastalanır trajik sonuçlar ortaya çıkar. | Open Subtitles | لا تعرف من منهما تفضله عن الآخر و فجأه تسقط مريضه كنتيجه مأساويه | 
| Olayların üzerinden 45 gün geçti... 10 Mayıs'ta küçük şehirlerden başlayan Alman istilası... trajik bir şekilde doruğa ulaştı. | Open Subtitles | ,أحداثال45 يوماالماضية بدايهبالغزوالالمانىللبلاد الضعيفه فى العاشر من مايو الذىوصلالىهكذاذروه مأساويه | 
| Polis araştırması saat 21:20'de trajik bir şekilde sona erdi. | Open Subtitles | وانتهى البحث عنها نهايه مأساويه فى خلال الساعه 9: 20 عندما اكتشف رجال الشرطه جثتها فى شقتها | 
| Deniz kenarında oturan anne kızın trajik hikâyesi. | Open Subtitles | حكايه مأساويه لام وابنتها في شقه على الشاطىء | 
| - Eshilos gibi astsubayımızın ölümü de hem trajik hem de eşsizmiş. | Open Subtitles | حسنا، مثل اسخيليوس، وفاه الضابط خاصتنا مأساويه وفريده من نوعها | 
| Bu, Wichy rejimi siyasetinin trajik bir sonucudur. | Open Subtitles | كانت تلك النتيجه مأساويه لسياسى نظام فيشى | 
| Onlar öbür tarafa geçemezler. Geçiridği trajik bir zamanda sıkışıp kalmışlardır. | Open Subtitles | نتيجه لرفضهم عبور البرزخ يُسجنون في لحظه مأساويه | 
| En trajik durumdakiler mültecilerdi. | Open Subtitles | ...لكن الأمر الأكثر مأساويه على الأطلاق كانت طوابير الفارين الممتده بطول الطرق | 
| - trajik bir durum General Yoldaş. | Open Subtitles | يا لها من حادثه مأساويه أيها الجنرال | 
| Ne hazin. Benim hayatım da trajik. | Open Subtitles | يا للحسره ، فحياتى مأساويه أيضا | 
| Ne hazin. Benim hayatım da trajik. | Open Subtitles | يا للحسرة، فحياتي مأساويه أيضا | 
| Ama ondan daha az trajik çünkü ben gidebiliyorum. Çok kuru. | Open Subtitles | و لكن أقل مأساويه كي أحصل على الرحيل | 
| Anthony'nun baskısı Gatsby'nin baskısından daha trajik. | Open Subtitles | انثوني هو اكثر مأساويه من غاتسبي. | 
| Ama asıl trajik olan dünyanın... | Open Subtitles | الذي يجعلها مأساويه لدرجة كبيره... | 
| Çok trajik bir öykü değil mi? | Open Subtitles | ...أنها قصه مأساويه ، أليس كذلك؟ | 
| trajik kaza. | Open Subtitles | مغامرة مأساويه |