O iki cinayetin görgü tanığı ve ne gördüğünü bilmek istiyorum. | Open Subtitles | وهو شاهد عيان لجريمة قتل مزدوجة وأريد أن أعرف ما رآه. |
Bu ufaklığın ne gördüğünü öğrenmemiz an meselesi. | Open Subtitles | إنّها مسألة وقت فحسب قبل أن نعرف ما رآه هذا الصغير |
Son gördüğü şey ise... bebeğin ona bakan yüzü olmuş. | Open Subtitles | وكان آخر ما رآه الدمية تحدق فيه وجه الدمية |
gördüğü şey ise karısının evsiz bir adamı dudaktan öpüşüyle alakalıydı. | Open Subtitles | ما رآه كان قصة عن زوجته تعطي قبلة الحياة إلى رجل مشرد |
Sonradan anlaşıldı ki gördükleri tam olarak orada olanlar değildi. | Open Subtitles | وإتضح لاحقا أن ما رآه ليس هو بالضبط الموجود هناك |
Ben tanıyorum. Gördüğü şeyin gerçek olduğunu bilmek itibarının geri gelmesine yardımcı olabilir. | Open Subtitles | إذا علم أنه ما رآه كان حقيقياً، فقد يساعده ذلك على إستعادة كرامته. |
Çocuklar, dün gece dairemde gördüklerini Charley size anlattı mı? | Open Subtitles | هل أخبركم بكل ما رآه في منزلي؟ |
Ne gördü ya da duydu bilmiyorum ama savaşla kafasını fena halde bozdu. | Open Subtitles | نهاد، أنا لا أعرف ما رآه أو سمع بدأ حرب مجنونة |
Onu buraya getir! - Onun ne yaptığını biliyorsun! - Onun ne gördüğünü bilmek istiyorum! | Open Subtitles | احضره إلى هنا فى الحال أريد أن أعرف ما رآه |
Cinayetin tanığını bulduk ama ne biz onun kim olduğunu biliyoruz ne de o ne gördüğünü hatırlıyor. | Open Subtitles | لقد وجدنا شاهداً على جريمة قتل. لا نعرف من هو، ولا يتذكّر ما رآه. |
ne gördüğünü söyleyebilecek kadar aklı başına gelebilir. | Open Subtitles | انه قد يصبح صافي الذهن بما يكفي ليقول لنا ما رآه. |
Evet ama bu ne gördüğünü hatırlayamaz demek olmuyor. | Open Subtitles | أجل، لكن هذا لا يعني أنّه لا يتذكّر ما رآه. |
Bay Minson, Bay Crockett'in ne gördüğünü nereden biliyorsunuz? | Open Subtitles | سيد منسون، كيف تعرف ما رآه السيد كروكيت؟ |
Katilin son gördüğü şey ise yaşlı adamın, kendi usturasını çıkarıp boğazına dayayıp kesmesi olmuş. | Open Subtitles | و آخر ما رآه القاتل أن المتدين يخرج شفره و يضعها على رقبته ثم يقطع |
Dostum, amcan Bob' un gündüz gördüğü şey o domuz olmasın? | Open Subtitles | يارجل، هل تعتقد أن هذا الهراء هو ما رآه العم بوب في ذلك اليوم ? |
Ama asıl ilginç olan, Bay Dufosse'un çalışma odasında gördüğü şey. | Open Subtitles | الأمر المثير للاهتمام هو ما رآه السيد "دوفوس" في المكتبة |
O kargo konteynerinde gördüğü şey onu değiştirdi. | Open Subtitles | ما رآه في حاوية الشحنة تلك، غيّره |
Mcneary pencerede gördükleri yüzünden bütün herkesin önünde kusmuş. | Open Subtitles | مهما كان ما رآه ماكفراري عبر هذه النافذة فقد أجبره على التقيؤ القيء أمام وحدته |
Gördüğü şeyin turuncu gözlü uzaylılar değil de, çakal olması muhtemel. | Open Subtitles | ما رآه هي ذئاب برية وليس مخلوقات برتقالية العينين |
Çocuklar, dün gece dairemde gördüklerini Charley size anlattı mı? | Open Subtitles | هل أخبركم بكل ما رآه في منزلي؟ |
Anlaşmayı yaparken boyacı sizi gördü. | Open Subtitles | لذا، ما رآه النقاش، هو و انتَ تدفع المال لبائع المُخدرات. |
Ama bir gün, bir insan mağarayı buldu ve gördüğü şeye güldü; çünkü anlamadı. | TED | ولكن في أحد الأيام، وصل بشري إلى الكهف وضحك على ما رآه لأنه لم يفهم. |