| İşçiler çok nadiren yaptıkları ürünler hakkında konuşurlardı. Ve çoğu zaman ne yaptıklarını tarif etmekte güçlük çekerlerdi. | TED | العمال نادرا ما تحدثوا عن المنتجات التي صنعوها، وكان لديهم في كثير من الأحيان صعوبة كبيرة في شرح ما فعلوه بالضبط. |
| Kütüphanene ne yaptıklarını gördün. Onlar yıkıcı ve tehlikeliler. | Open Subtitles | لقد رأيت ما فعلوه بمكتبتك إنهم خطرون و مدمرون |
| Onlar gerçekten ne yaptıklarını biliyorlar. Her ne yapmışlarsa gerçekten çok etkili. | Open Subtitles | ذلك المكان يعرفون ما يفعلون، مهما كان ما فعلوه فلا بد إنه معقد بشكل كبير. |
| Sana ve ailene yaptıklarından ötürü içinde oluşan müthiş öfkeden dolayı. | Open Subtitles | مثل الغضب الذي تسببوا به لك على ما فعلوه بك وبعائلتك |
| bu adi herifler yaptıklarının bedelini ödemeliler. | Open Subtitles | على أولئك الأوغاد أن يدفعوا ثمن ما فعلوه |
| Önemli olan şu ki, ona ne yaptılarsa bu organizmaya karşı bağışıklık vermiş. | Open Subtitles | مقصدى هو أيا يكن ما فعلوه لها إنه يعطيها حصانه ضد هذا الكائن |
| Bundan sonra prensese ne yaptıkları hiç önemli değilmiş, çünkü hiçbir şey ondan bu mutluluğu geri alamazmış. | Open Subtitles | وبغض النظر عن ما فعلوه للأميرة لاشيئ يمكن أن يغيرها من وقت مضى. |
| Sana orada neler yaptıklarını bilmiyorum ama sen insan değilsin. | Open Subtitles | لا أعرف ما فعلوه بك هناك ولكنك لستَ بشراً |
| Herkes küçük kızıma ne yaptıklarını görsün istiyorum | Open Subtitles | أريد أن يرى الجميع ما فعلوه بإبنتي الصغيرة. |
| Bize ne yaptıklarını öğrenmeye çalışıyorum, sen ise onunla ilgileniyorsun. | Open Subtitles | أحاول معرفة ما فعلوه بنا و أنتم تعتنوا به |
| Bize ne yaptıklarını öğrenmeye çalışıyorum, sen ise onunla ilgileniyorsun. | Open Subtitles | أحاول معرفة ما فعلوه بنا و أنتم تعتنوا به |
| Bugün o iki Taliban'a ne yaptıklarını gördün | Open Subtitles | هل نسيت ما فعلوه بهذين الرجلين بالقرية ؟ |
| Kütüphanene ne yaptıklarını gördün. Onlar yıkıcı ve tehlikeliler. | Open Subtitles | لقد رأيت ما فعلوه بمكتبتك إنهم خطرون و مدمرون |
| Bize ne yaptıklarını öğrenmeli ve bunu düzeltmelerini sağlamalıyız! | Open Subtitles | يجب أن نعرف ما فعلوه بنا ونجبرهم على علاجنا |
| Sabra, Shatilla ve Dair Yassin'de bize ne yaptıklarını ne çabuk unuttun? | Open Subtitles | هل نسيت ما فعلوه بنا فى صبرا وشاتيلا ودير ياسين؟ |
| İngilizler burada yaptıklarından sonra büyük iş başardıklarını düşünmeye devam etsinler. | Open Subtitles | البريطانيون معجبون جدآ بأنفسهم بعد ما فعلوه هنا |
| Olanlardan sonra, yaptıklarından sonra kendimi öldürmeyi düşündüm. | Open Subtitles | بعد ما حدث و بعد ما فعلوه فكرت في قتل نفسي |
| Şunu bil ki bu iş biter bitmez bize yaptıklarının hepsini ödeyecekler. | Open Subtitles | بمجرد أن ينتهي ذلك سيدفعوا ثمن ما فعلوه بنا جميعاً |
| Ona dışarıda ne yaptılarsa yemek verip, sağlıklı tutmuşlar. | Open Subtitles | مهما كان ما فعلوه به هُناك فلقد أمدوه بالطعام وحافظوا على سلامته نسبياً |
| Şu aşamada, sorun bana ne yaptıkları değil, ne yapmadıkları. | Open Subtitles | في هذه النقطه انه ليس بالكثير ما فعلوه لي مثلما مالا يفعلونه لي |
| Tutsaklarına neler yaptıklarını gördüm. Böyle insanlara güven olmaz. | Open Subtitles | لقد رأيت ما فعلوه بسجنائهم مثل هؤلاء الناس |
| Ben iyiyim ama bakın ceketime ne yaptılar. | Open Subtitles | أنا بخير, و لكن أنظر إلى ما فعلوه بمعطفى |
| Ama bunları yapmadan önce onu beklerken yaptıkları şeyi gösterdiler. | Open Subtitles | ولكن قبل أن يفعلو كل هذا لقد جعلوها ترا ما فعلوه بينما كانوا ينتظرون |
| İnsanlara ne yaptıklarına bir bak, Robert'a yaptıklarına! | Open Subtitles | ولتكون رائعاً يعني البدانة والبدانة تعني المزيد من البرغر أعني انظري ما فعلوه بالناس انظري ما فعلوه بروبرت |
| yaptıkları şeyin cezasını çekmeleri için gücüm yettiğince her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | وسأقوم بكلّ ما في إستطاعتي للتأكّد أن يدفعوا ثمن ما فعلوه. |
| Trenimin şu haline bakın! Barbarlar neler yaptılar! | Open Subtitles | انظروا، ما فعلوه بالقطار. |
| İlk yaptıkları şey, bu alan ile ilgili politik yetki sınırlarını belirlemekti. | TED | أول ما فعلوه كان التعرف على تخصص السلطة القضائية التي تتبعها هذه المساحة الفارغة. |