| Bir maç izliyoruz. The Heat maçı. Sadece bir maç. | Open Subtitles | نحن نشاهد مباراةً مبارة فريق هيت , أنها مجرد مبارة |
| Final maçı ertelenecek mi? | Open Subtitles | هل سوف يتم الغاء مبارة البطولة النهائية؟ |
| Efendim, ilk maç bu, midem mutlulukla full dolu zaten. | Open Subtitles | سيدى , هذه اول مبارة لى معدتى بالفعل ممتلئه بالسعاده |
| Sınavda başarısız olmaktan veya basketbol maçını kaybetmekten bahsetmiyorum. | TED | أنا لا أتكلم عن الفشل في امتحان وخسارة مبارة لكرة السلّة |
| Yani, Mickey Mantle'ı beyzbol maçına alır mıydın? | Open Subtitles | اذا فقد اصطحبت معك ميكى مانتل الى مبارة كرة القاعدة |
| Hanginiz daha çok şeker satarsanız Isotopes'un sahasındaki sonraki maçında saha görevlisi olacak. | Open Subtitles | تلك التي تبيع حلوى أكثر سيكونون حاملي المضارب الفخريين في مبارة فريق أيسوتوبس القادمة |
| İyi maçtı, iyi maçtı. | Open Subtitles | مبارة جيدة مبارة جيدة مبارة جيدة مبارة جيدة |
| Bunu istiyoruz. Bu genç bir bayan, futbol oyunu izlemiyor, basketbol oyunu da izlemiyor. | TED | هذه فتاة, لا تشاهد مبارة كرة قدم, ولا تشاهد مبارة كرة سلة, |
| Peki ne zaman bir Scrabble maçı izlemeye gideceğiz? | Open Subtitles | إلى أين يذهب الفرد كى يرى مبارة للعبة الكلمات؟ |
| Peter, bir beysbol maçı için çocukları okulundan edemezsin. | Open Subtitles | لاتستطيع اخراج الاطفال من المدرسة لحضور مبارة بيسبول |
| Bu şimdiye kadarki en iyi basketbol maçı olacak! | Open Subtitles | سوف تكون هذة أجمل مبارة كرة سلة على الإطلاق.. |
| Bir şeyler içmeli, bir şeyler tüttürmeli... maç seyretmeli, arkadaşlarıyla takılmalı... arabayla bir tur atmalıdır. | Open Subtitles | يشرب شيئاً يدخن يشاهد مبارة يلعب بقدمه يتجول بسيارته |
| Yarın güzel maç olacak, değil mi? | Open Subtitles | ماذا تعتقدون يا رفاق سنشاهد مبارة جيدة غداً |
| İstediğim çok açık, sadece bir maç daha. | Open Subtitles | أنت تعرف ذلك. كل ما أريده مبارة واحدة. واحدة. |
| Joe Louis bazılarına göre kariyerinin en zor maçını kazandı. | Open Subtitles | جو لويس كان المنتصر فى اشرس مبارة فى حياتة |
| Yankeelerin maçına giden Vali Farelli köprüde kanıt toplayan polislerle ilgili konuştu. | Open Subtitles | وهو في طريقه لحضور مبارة اليانكي العمدة فريل استجاب للتقارير لمحاولة الشرطة زرع أدلة في الجسر |
| Crewe, hatırlayacağınız gibi, tam olarak ispatlanamasa da, profesyonel bir futbol maçında şike yapmakla suçlanan tek kişi. | Open Subtitles | كرو، ربما تتذكروه فقد كان الرجل الوحيد على الإطلاق الذى إتهم بأبتزاز الإتحاد لتقليل النقاط فى مبارة كرة قدم للمحترفين |
| Öyleyse mükemmel bir maçtı. | Open Subtitles | هذا يجعلها مبارة مثالية تقريباً |
| Japonya'da, pinpon oyunu gerçek bir sevgi eylemi gibidir. | TED | في اليابان، تُعتبر مبارة البينج بونج بمثابة تعبير عن الحب. |
| oynanmış en mükemmel oyun olmaz mıydı? | TED | هل يمكن أن تكون أفضل مبارة تلعب على الإطلاق؟ |
| 70lerde iki efsane arasında dövüş yapıldı. | Open Subtitles | في أواخر الستينات، مبارة مجسمة حدثت بين إسطورتين: |
| Ben maçtan geldim ve kimin yaptığını öğrendim | Open Subtitles | لذاً، حينما عدت من مبارة الكرة وعلمت مـَن قام بذلك |
| Hey Carlos nereye gidiyorsun? maçımız var unuttun mu? - Evet ama gelemem. | Open Subtitles | كارلوس , إلى أين أنت ذاهب , لدينا مبارة أتذكر ؟ |
| Ama bence maça veya... poker oynamaya yetişeceksen izin verirsin. | Open Subtitles | نعم , لكن أظن أنك ستتخلى عنه إذا كنت تركض متأخراً عن إنطلاقة مبارة أو لعبة البوكر |
| - Bay Weed? Dün maçta tek yumurta ikizime rastladığınızı duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انك التقيت بأخي التوأم في مبارة الامس |
| Evet, sabah bir basketbol maçım var. Evet bende onu diyecektim. J-Bird gelmek isterse... | Open Subtitles | انا عندى مبارة كرة سلة فى الصباح واتسأل اذا كان جو الطائر يريد اللعب |
| Ama bu gece bir maçın var ve basketbol oynayınca kendini hep daha iyi hissetmişsindir. | Open Subtitles | لكن أنت عندك مبارة الليلة و كرة السلة دائماً ما تجعلك تشعر بتحسن |