| Bali'nin son siyah domuzları olan bu adamlar için alan yaptık. | TED | وافسحنا مجالا لهؤلاء الذين هم آخر الخنازير السوداء في بالي. |
| Çoklu dokunmatik araştırmaları şu anda HCI (Human Computer Interaction- İnsan Bilgisayar Etkileşimi)'da çok aktif bir alan. | TED | إذن التفاعل المتعدد الاستشعار يمثل مجالا نشطا جدا في الوقت الحالي في مجال التفاعل بين الإنسان و الآلة |
| Gücü ile manyetik alan oluşturabiliyor -ve metali kontrol edebilir. | Open Subtitles | باستطاعته ان يخلق مجالا مغناطيسيا حوله او يحرك المعادن |
| Bu konuda hiçbir kuşkuya Yer yok, her şey bunu gösteriyor. | Open Subtitles | يمقتضى القانون وبما لايدع مجالا للشك وإلى اليقين الأخلاقي |
| Ama, sanırım bunu duvara asmak için bir Yer bulmalıyız. | Open Subtitles | و لكن .. أعتقد أنه حان الوقت لنفسح لك مجالا على هذا الحائط |
| Aslına bakarsan senin için de bir Yer açabilirim. | Open Subtitles | في حقيقة الامر استطيع ان افتح مجالا لك ايضا |
| Bu çalkalanan eriyik çekirdek güçlü bir manyetik alan oluşturdu. | Open Subtitles | هذه النواة المنصهرة العنيفة الحركة صنعت مجالا مغناطيسيا قويا |
| Bu yüzden, matematiğin hiç kullanılmamış olduğu bir alan biyolojide desen formasyonu, derideki işaretler... vs. | Open Subtitles | فان مجالا لم تقترب منه الرياضيات من قبل أنماط وأشكال بيولوجية وعلامات فى كائنات حية |
| Tasvip ettiği bir alan olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | و لكني لست متاكده من كونه مجالا معتمدا منه |
| Aynen ve bu da, yakalanmış olan vakum basıncını uzun süre tutmak için, manyetik alan yaratıyor. | Open Subtitles | بالظبط . وهذا يولد مجالا مغناطيسيا فى اماكن كبيره لكى يجمع ضغط الجسيمات لكى تمسك |
| Kendini affetmek için affedebileceğin bir alan yaratmalısın. | Open Subtitles | ولكي تسامح نفسك عليك ان تفسح له مجالا كي يتواجد |
| Yazar olarak sayfaya birçok boş alan koymaya çalışırım, böylece okuyucu düşüncelerimi ve cümlelerimi tamamlayabilir ve hayali nefes alacak Yer bulur. | TED | وأعلم بما أنني كاتب أنني غالبا ما أدخل الكثير من الفراغات في صفحاتي لكي يكمل القارئ أفكاري وجملي ولكي أعطي لخيالهم مجالا ليتنفس. |
| Ben çocukken, doğum günümde bir metal detektörü gelmişti ve ben de denemek için evdeki eski tüplü televizyona tutmuştum. Ortaya tüm seti mahveden bir manyetik alan çıkmıştı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا،حصلت على كاشف معادن في عيد ميلادي وإختبرته عبر وضعه مقابل شاشات تلفازنا القديمة يخلق هذا مجالا مغناطسيا يخرب الجهاز |
| Tabii ki, son yıllarda ICCAT'te inanılmaz gelişmeler gördük. Gelişim için çok alan mevcut ama hâlâ ton balığının global olduğu söyleniyor ve bunu yönetmek için dünyayı yönetmek zorundayız. | TED | بالطبع رأينا تحسن لا يصدق في ICCAT في السنوات القليلة الماضية، هناك مجالا للتحسين، ولكن يبقى أن يقال أن التونة سمكة العالمية، وللسيطرة عليها علينا السيطرة على العالم. |
| Yer açın, lütfen. Yer açın. | Open Subtitles | افسحوا لي مجالا رجاءا افسحوا لي مجالا رجاءا |
| Küçükken çalardım ama hemşirelik pratik yapacak pek Yer bırakmıyor. | Open Subtitles | اعزف منذ أن كنت صغيرة ولكن التمريض لا يترك مجالا كبيرا لممارسة. |
| Altın Ustası'nın dediğine göre, üstünde işlenecek tek bir Yer daha kalmış. | Open Subtitles | الى ان قال الصائغ، بقي هناك مجالا لواحدة فقط. |
| Bir sonraki içki için Yer açmalıyım. Baskı yapıyor. | Open Subtitles | يجب أن افسح مجالا للجولة القادمة من الشراب |
| Minibüste yüz milyonu saklayacak bolca Yer vardır. | Open Subtitles | هذا مجالا واسعا لتخبئة مئات من الملايين في شاحنة. |
| Suçlu olduğunu şüpheye Yer bırakmayacak şekilde kanıtlayamayız. | Open Subtitles | لا لم نثبت الإدانة بحيث لا ندع مجالا للشك |