| Kimbap restoranında bir şey yok ama kimbaplarının tadı da yok. | Open Subtitles | محل الكيمباب لا يوجد فيه شيء ..لكن لا مذاق له ايضا |
| Haydi, tadı oldukça kötüdür. Sana içecek bir şey getireyim. | Open Subtitles | هيا، لا بد أن مذاق فمك سئ سأحضر لكِ صودا |
| Şarap korkunçmuş! tadı daha çok sakıza benzer diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | مذاق النبيذ سيء لقد توقعت أن يكون مذاقه مثل العلكة |
| Bu bir avantaj olabilir. Soğuk kahvenin tadını alamazsın. | Open Subtitles | يقولون ان هذه ميزة فانت تعرف مذاق القهوه ان كانت بارده |
| Yemin ederim, yaptığımız jambon ve İsviçre peynirli omlet tamamen farklı bir tat verdi, çünkü konuklarımız için yapmıştık. | TED | ونحن أيضاً. أؤكد لكم بأن مذاق اللحم والبيض الذي حضّرناه للضيوف اختلف تماماً عمًّ اعتدناه، فقط لأنه كان للضيوف. |
| Kahveni, klas bir yerde içersen tadının daha güzel geleceğini söyledi. | Open Subtitles | تقول إن مذاق القهوة يكون أفضل إذا كانت في مكان راقٍ |
| O hâlde sizin için ısıtayım da daha lezzetli olsun. | Open Subtitles | بصوت عال وواضح سيدي سوف أسخنها من أجل مذاق أفضل |
| Ben de dişlerimi günde iki kez fırçalarım, ve eğer diş fırçamızın tadı şeker gibi olsaydı, ve şeker tadı yok olduğunda, diş fırçanızı değiştirmeniz gerektiğini anlardınız, değil mi? | TED | أنا أقوم بتفريش أسناني مرتين يوميا, فما رأيكم لو كان هناك فرشاة أسنان تشبه مذاق الحلوى, وعندما يزول طعم الحلوى منها, تعلم أنه عليك أن تقوم بإستبدالها بفرشاة أخرى جديدة؟ |
| duyusunu da alamaz. Bir şeyin tadı, kokusu ile yakından ilişkilidir. | TED | التي يتذوق بها الآخرون أيضاً. تبين لنا أن مذاق الشيء مرتبط بشكل وثيق برائحته. |
| Sakinleştirir, sıcaktır ve tadı maden suyu gibidir. | TED | مهدئ بحق، ودافئ إلى حد كبير و له مذاق يشبه إلى حد ما المياه الغازية. |
| Ve çoğu zaman hücrelerin tadı normaldir. | TED | ومعظم الوقت، يكون مذاق الخلايا مقبولاً. |
| Bunları keşfetmek hoşuma gidiyor: "Yaratıcılık" kelimesinin tadı nasıldır veya "eşitlik" "aşk", "devrim"? | TED | وأحب أن أستكشف: ما مذاق كلمة "إبداع،" أو "مساواة،" أو "حب،" أو "ثورة؟" |
| Şampanya'nın tadı gece yarısından sonra daha iyi olur, değil mi? | Open Subtitles | إن للشامبانيا مذاق أفضل بعد منتصف الليل ، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| # Kalçalarının sallanışında, vücudunun kıvrımlarında... # ...olgun meyve tadı var. | Open Subtitles | تمايل أردافك له مذاق رائع عندي يشبه مذاق الفاكهة المكتنزة و كذلك الأمر بالنسبة لانحناء جسمك |
| Bok gibi tadı var, tamam mı? | Open Subtitles | عليك ان تعرف أن مذاق هذه الأشياء سيء جدا، مفهوم؟ |
| Ah, Cassiel, pizzamın tadını asla bilemeyeceksin. | Open Subtitles | آه يا كاسييل، سوف لن تعرف مذاق البيتزا التي أعملها |
| Toplarımı da marinara sosuna batırayım ki o şişko p*çler işlerini yaparken kendi özlerinin tadını alsınlar. Bu kadar! | Open Subtitles | لكي يستطيع الملاعين ان يحسوا مذاق المنزل وهم به |
| Bir kere gücün tadını aldı, bırakmak istemiyor. | Open Subtitles | لقد ذاقت مذاق القوه ولن تتخلى عنها ابداً |
| Ama söylemem gerek yedikten sonra ağızda çok güzel bir tat bırakıyor. | Open Subtitles | لكن علي القول هناك مذاق حلو جداً بالرغم من ذالك |
| Açıkçası insan beyninin tadının neye benzediği üzerine pek kafa yormadım. | Open Subtitles | لا أفكّر كثيراً في الحقيقة في كيف سيكون مذاق الدماغ البشري. |
| Evet, bizim türlerimiz birayı bal gibi tatlı yapabilir ve lezzetli keskin bir bira da yapabilir. | TED | ولكن هذه الفصيلة، تستطيع صنع بيره لها مذاق العسل، ويمكنها أيضا أن تجعل البيره ذات مذاق رائع ولاذع. |
| Günlük içki içiyoruz. Köydeki bazı güzellerin de tadına bakalım mı? | Open Subtitles | نذوق مشروب كحولي يوميا مذاق بعض حسناء القرية؟ |
| Bu nefis lezzet... Sanki cennetin havasını soluyorum. | Open Subtitles | "إنّه مذاق فريد، أشعر وكأنّي أتنفّس نسيم الجنّة" |
| Lanet olsun. Beyazların zevki siyahlardan çok farklı. | Open Subtitles | اقسم ان الناس البيض مذاق لحمهم مختلف ، يارجل |
| Vejetaryenler, tofunun gerçek et tadında olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أعني أن النباتيين يحاولون القول دائماً أن مذاق المعجنات كاللحم تماماً |
| Bu olay biranın tadıyla alakalı değil. | Open Subtitles | أنه ليس بشأن مذاق البيرةَ. |
| Çikolatalı bisküvi lezzeti olmadan tabii ki. | Open Subtitles | حسناً , ماعدا , أتعرف بدون مذاق الشيكولاتة |
| Acının ve hüznün tadına öyle uzun zaman baktım ki daha güzel tatları hatırlamak çok zor. | Open Subtitles | لقد تغذيت لفترة طويلة على الألم والحُزن.. من الصعب تذكر مذاق أحلى.. |
| Kadınların tadı erkeklerin tadından daha iyi ama asla elleri ya da ayakları ya da testisleri yemem. | Open Subtitles | احب مذاق الناسء والرجال انا لم اكل اليد او القدم |