| Onun hakkında bildiğimiz tek şey, çok tehlikeli ve paranoyak olduğuydu. | Open Subtitles | كل ما كنا نعرفة عنه أنه خطير للغاية و مذعور للغاية. |
| Adam paranoyak, kızgın, ve parmağıyla işaret ettiği uzun bir düşmanlar listesindeyiz. | Open Subtitles | هذا الرجل مذعور ، غاضب و نحن على قائمته الطويلة من الأعداء |
| korkmuş bir kıza, güzel bir yalan bile söyleyemedin. | Open Subtitles | أنت لم تستطع حتى أن تقول لفتاة صغيرة مذعور كدبة جميلة |
| Çünkü bilemiyorum korkuyorum. korkuyorum, biliyor musunuz? | Open Subtitles | لا أدري , أنا مذعور أنا مذعور , أتفهمني ؟ |
| korkuyor, aç ve eve gitmek istiyor. | Open Subtitles | إنّه مذعور وجائع، ويريد فحسب العودة لدياره. |
| Bence Paranoya yapıyorsun ama gerçekten endişeliysen terapisti arayıp dikkatli olmasını söylerim. | Open Subtitles | اعتقد انك مذعور و لكن اذا كنت قلق سوف اتصل بذلك الطبيب و اخبره ان يكون على حذر |
| Bir çeşit Paranoyakça düşünce ona acı çektiriyor. | Open Subtitles | هي تعاني من بعض النوع إختلال عقلي مذعور. |
| Eğer gözetme kasetine tekrar bakarsan-- bu arada ne kadar paranoyaksın? | Open Subtitles | إذا راجعت شريط مراقبتكَ... تَعْرفُ، فقط كَمْ انت مذعور هَلْ أنت كذلك؟ |
| Adam paranoyak, kızgın, ve parmağıyla işaret ettiği uzun bir düşmanlar listesindeyiz. | Open Subtitles | هذا الرجل مذعور ، غاضب و نحن على قائمته الطويلة من الأعداء |
| Hayır, Alan 51 aslında bizim bulduğumuz paranoyak bir fantazi... bu mekanın gizliliğini sağlamak için bunu yaptık. | Open Subtitles | هل سيتركون ألين؟ كلا ألين 51 في الحقيقة هو مذعور خيالي ضعيف |
| Bir paket yüzünden paranoyak olmuşsun.. | Open Subtitles | أنت مذعور حول بعض الرزمة بينما رجل قتل أسفل القاعة. |
| Çünkü paranoyak olması dışarıda kimsenin olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنك مذعور لا يَعْني بأنّه في الخارج للإمساك بك. |
| Onun öfkeli, paranoyak, saplantılı olduğunu söylemişti.Sadece onunla ilgilenmeye başlamıştı ve.. | Open Subtitles | قالت بأنه كان عنيف، مذعور تضليلي، ثبت عليها |
| Sadece bir çocuk. Bizden ölümüne korkmuş. | Open Subtitles | إنه مجرد صبى ، من الواضح أنه مذعور منا للغاية |
| korkmuş değilim ve ilgim onlarınki gibi tamamen akademik. | Open Subtitles | انا لستُ مذعور و اهتمامتي كما يقولون هى اكاديمية بحتة |
| Ölmekten korkmuyorum ama bir hain damgası yiyerek ölmekten çok korkuyorum. | Open Subtitles | ..أنا لا أخاف أن أموت ولكن أنا مذعور من الموت بينما أُدعى بالخائن |
| Ölümüne korkuyor. Sola uçmaya çalışıyor. Yani biz sağa gideceğiz demek bu. | Open Subtitles | انظر، إنه مذعور يحاول الفرار إلى اليسار لذا سنتجه يميناً |
| Klostrofobi, Paranoya, depresyon, birkaç intihar teşebbüsü kaydı vardı. | Open Subtitles | ،مصاب بالخوف من الأماكن المغلقة، مذعور مكتئب، حاول الإنتحار مرتين |
| - Paranoyakça davranıyorsun. | Open Subtitles | أنت فقط أنْ تَكُونَ مذعور. |
| Polis hakkında neden bu kadar paranoyaksın? | Open Subtitles | لماذا انت مذعور من الشرطة ؟ |
| Önceden düşünce veya kasıt olmayan içgüdüsel bir panik hareketi olurdu. | TED | سيكون تصرف مذعور بدون أي تفكير مسبق أو تعمد أذي |
| İki sene önce biri öyle paniklemiş ki kalp krizi geçirmiş ve neredeyse ölüyormuş. | Open Subtitles | أجل، لقد سمعت شخص منذعامينمضوا.. كان مذعور للغاية فأصيب بنوبة قلبية وكاد أن يموت. |
| Sorunu nasıl gidereceğini bilmiyorsun ve korkuyorsun çünkü bu yüzden insanlar ölecek. | Open Subtitles | أنت لا تعلم كيف تحلّ المُشكلة، وإنّك مذعور لأنّ هُناك أناس سيموتون. |
| panik yapmıyorum. Biraz panikledim yine de. Tanrım! | Open Subtitles | انا لست مذعورا انا مذعور بعض الشئ ، ولكن يا الهي |
| korktu. korktu. | Open Subtitles | إنه مذعور |
| panikle kalp masajı yapmayı denemiş ama kaburgasını kırmış. | Open Subtitles | فيحاول إنعاشها ولكنّه يكسر ضلعها لأنّه مذعور |
| Tamam, korktum. Ama dehşete düşmememin 3 sebebi var. | Open Subtitles | أجل , حسناً , أنا خائف لكن هناك 3 أسباب تجعلني غير مذعور |
| Zavallı sakat, korktuğunu belli etmemek için bol keseden atıyorsun. | Open Subtitles | الاعرج المسكين يتكلَم كلام كبير حتي لا يعلم احد الي اي مدي هو مذعور |