"مسافات" - Translation from Arabic to Turkish

    • mesafe
        
    • mesafeler
        
    • mesafelerden
        
    • Uzaktan
        
    • mesafeden
        
    • uzun
        
    • mesafeli
        
    • uzaklıklar
        
    • mesafelerde
        
    Bu eleman uzun mesafe zıplama ve düşman saldırılarını savuşturma konusunda epey iyidir. Open Subtitles هذا الشخص يمتلك القوة ليتخطى مسافات كبيرة بقفزة واحدة و صد هجمات العدو
    onları küçültüp ucuz hale getirdikçe, elektronların kat etmesi gereken mesafe azalacak. TED فنحن نجعلها باستمرار أصغر و أرخص، الإلكترونات لديها مسافات أقل لتقطعها.
    bu aynı uzayda yeni bir araç yapmak gibi birşeydir fakat bunlardan daha uzun mesafeler ve daha fazla fiziksel risk bulunmaktadır. TED انها مثل السباحة خارج المركبة في الفضاء، ولكن على مسافات أكبر بكثير ، وبمخاطرة أكبر بكثير.
    İki cesette de farklı mesafelerden ve açılardan atılmış kurşunlar var. Open Subtitles أجل، كلا الجثتين تلقت عدة رصاصات من زوايا و مسافات مختلفة.
    Bu fiyata Uzaktan kumanda da dahil. Open Subtitles يُمْكِنُكما حتي التحكم به من مسافات كونيه بواسطه ريموت مع هذا
    Erkekler yakın mesafeden öldürmeye meyillidir boğarak, keskin olmayan bir aletle, bıçakla. Open Subtitles الرجال يميلون إلى القتل من مسافات قريبة الخنق، أدوات غير حادة، سكاكين
    uzun mesafeli bir ilişki yürütmenin gerçekten zor olduğunu söyle. Open Subtitles قل له أن وجود مسافات طويلة العلاقة من الصعب حقا.
    Uzayda büyük uzaklıklar arasında yolculuk etmek için kullanılabiliyor. Open Subtitles انها آداة تستعمل للسفر مسافات عظيمة خلال الفضاء
    Ve son 5.000 yıldır, artan oranlarda ve artan mesafelerde. TED وفقط في 5000 عاماً الماضية، في معدلات متزايدة، في مسافات متزايدة.
    SS: Laboratuvardaki diğer Bonobolarla konuşuyor; duyabileceğimizden daha uzun bir mesafe. TED سوزان: يستطيع التحدث مع بونوبو آخرين في المختبر، من مسافات أبعد مما نستطيع ان نسمع.
    Elbette, uzak mesafe olayı var ve aşı yaptırman gerekecek. Open Subtitles بالطبع ،بينكما مسافات طويلة جداً وأنتِ بحاجة لبعض اللقطات
    Soyadı sanki bayan orta mesafe koşucusu gibi. Open Subtitles أعني, اسمه الأخير كأنه اسم عدائة مسافات متوسطة
    Yani tüm bu adaptasyonlar, koşmanın, özellikle uzun mesafe koşmanın ilk atalarımız için gerçekten önemli olduğunu ifade eder. Open Subtitles لذا كل هذه التكيّفات تشير إلى أن الجري، خاصة عبر مسافات طويلة، كان مهماً لأسلافنا الأوائل
    Şimdi çekirdek içi mesafelerden bahsediyoruz, atom çekirdeğinden binlerce kez daha küçük bir mesafe. Open Subtitles الآن نحن نتحدث عن مسافات نووية دقيقة آلاف المرات أصغر من نواة الذرة
    Çok uzak mesafeler katetmezler. En iyi yaptıkları şey otostopçuluktur, özellikle de yumurtaları. TED هم لا يقطعون مسافات طويلة. الشيء الذي يجيدون فعله هو التَنَقُّل وخاصة نقل بيضهم.
    Kuzey Koreliler özgürlük yolunda çok büyük mesafeler katetmek zorundaydılar. TED على الكوريين الشماليين أن يقطعوا مسافات لا تصدق في سبيل الحرية
    Yıldızlar yüksek miktarda ışık üretir ve çok uzak mesafelerden bile rahatlıkla görülebilirler. Open Subtitles النجوم العاديه تنتج ضوء باهر فلذلك نستطيع أن نراهم من مسافات بعيدة
    "Birbirlerini çok uzak mesafelerden bile bulurlar." Open Subtitles ويمكنهم تحديد أماكن بعضهم البعض من على بعد مسافات
    Gerçekleri çok Uzaktan ayırdedebilen birisi için iz bırakıyoruz. Open Subtitles لكي تصطاده، يجب أن تجعله يشم اللحم من مسافات بعيدة.
    Bunlar kısa mesafeden atış yapan keskin nişancılar. Open Subtitles إننا نتحدث عن رماة محنكين يطلقون الرصاص من مسافات قصيرة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more