| Planımıza göre, ayarlanmış dikenler eklemeliyiz. | TED | وبخصوص مخططنا، نحن بحاجة لإضافة عمود فقري مضبوط |
| Telefonun her açıldığında kamera kaydına başlayacak biçimde ayarlanmış. | Open Subtitles | هاتفكِ مضبوط على وضعية التسجيل عند تشغيله |
| Yay 40 kilovata ayarlanmış. Hepsi tutuyor. | Open Subtitles | النابض مضبوط على 40 كيلوبوند كل شيء متطابق بالضبط |
| Hele kaşığı, yemeği tatmak için ağzına götürüşü yok mu davullardaki çiftli ritmin Mükemmel bir senkronu gibi. | Open Subtitles | والأمر عائدٌ إلى فمها في اختبارٍ للتذوّق. كتوقيت مضبوط بإتقان للقرع على الطبول. |
| Virüse maruz kalındıktan sonra ilk belirtilerin görüleceğini bildikleri anda e-postanın gönderilmesi için Mükemmel şekilde zamanlanmış. | Open Subtitles | توقيت مضبوط لإرسال رسالة الكترونية تماما كما توقعوا أن الأعراض الأولى ستظهر بعد التعرض للفيروس |
| - Tarayıcı yanlış ayarlanmış olabilir. | Open Subtitles | فمن الممكن أن يكون الماسح غير مضبوط |
| - Oyun mu? Her katılımcıya göre özel olarak ayarlanmış. | Open Subtitles | توضع لكل مشارك بشك مضبوط |
| 75 dereceye ayarlanmış. | Open Subtitles | مضبوط على خمس وسبعون درجة |
| - Yanlış ayarlanmış. | Open Subtitles | -توقيتها غير مضبوط |
| - Cenevre saatine ayarlanmış. | Open Subtitles | -بل مضبوط على (جنيف ) |
| Mükemmel oldu. Nasıl görünüyorum? | Open Subtitles | حسناً , إن مقاسها مضبوط كيف أبدو؟ |
| Nükleer reaksiyonu başlatmak için patlamanın zamanlaması Mükemmel olmalı. | Open Subtitles | توقيت التفجير يجب أن يكون ... مضبوط تماما لبدء تفاعل نووي ... |
| Mükemmel sayıda tüy. Ölçülü ve şık. | Open Subtitles | العدد المثّالي من الريش مضبوط و أنيق. |
| Oh harika. Herşey Mükemmel. | Open Subtitles | رائع،كل شئ مضبوط |
| Bu Mükemmel. Teşekkür eredim. | Open Subtitles | هذا هو ، مضبوط شكرا لك |
| İşte bu. Mükemmel. | Open Subtitles | هكذا مضبوط |