| Laguna Seca, Salinas ve Monterey arasındaki efsanevi bir yarış pisti. | TED | لاغونا سيكا هو مضمار سباق أسطوري يقع في منتصف الطريق بين ساليناس ومونتيري. |
| Yeşil bayrak indi ve California yarış pisti'ndeki yarış başladı! | Open Subtitles | و نحن نتابع من السباق من من مضمار كاليفورنيا |
| Bir yarış pistinde, temiz havada rahtlamak için daha çok zaman. | Open Subtitles | وقت أكثر للاسترخاء في الهواء الطلق في مضمار السباق. |
| Eğer sentetik pist üzerinde 1,6 km'yi dört dakika altında koşan her adama yüzde 1,5 oranında bir yavaşlatma dönüşümü uygularsanız, olacak olan budur. | TED | فلو طبقنا تحويل الإبطاء البالغة نسبته 1.5% على كل عدّاء قطع ميلاً في أقل من أربع دقائق على مضمار صناعي، هذا ما سيحدث. |
| Kız parayı erkek arkadaşına veriyor,... ..erkek arkadaşı da parayı içki içerek ve at yarışı oynayarak harcıyor. | Open Subtitles | وهو يعطيها المال هى تعطيه الى صديقها000 صديقها ينفقه على المشروبات وعلى كافة الصالات وعلى مضمار السباق |
| Varış noktamız adı Imola olan bir yarış pistine çevrildi. | Open Subtitles | الوجهة أتضح إنّها مضمار سباق أسمها أمولا |
| Kardeşine pistte buluşacağımıza söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدت أخوك أن نلاقيه في مضمار السباق علينا أن نذهب |
| Bizi izlediğiniz için sağ olun. Bugün NASCAR'ın en büyük pisti Talladega. | Open Subtitles | شكراً لكم لمتابعتنا، اليوم في تالاديجا، مضمار ناسكار الأكبر |
| Saf enerjiden yarış pisti maddeleştirdim, yüzlerce insanı kurtardım ama üzgünsün. | Open Subtitles | لقد ابتكرت مضمار سباق من الطاقة النقية منقذاً المئات من الناس ولكنك متضايق |
| Saf enerjiden bir yarış pisti oluşturdum ve yüzlerce insanı kurtardım ama sen hayal kırıklığına uğruyorsun. | Open Subtitles | جسمت مضمار سباق من طاقة نقية، وأنقذت مئات الناس، وأنت خائب الأمل؟ |
| Desteğiniz, yarış pistinde ızgara oldu. | Open Subtitles | حاولنا تزويدكم بمساعد لكنه احترق في مضمار السباق |
| İşte şanslı bir adam. Onu, bir yarış pistinde izlemek isterdim. | Open Subtitles | انه محظوظ أود أن الحق به في مضمار السباق |
| Sorun şu ki; Bir başka pist canavarı daha yaratmışlar. | Open Subtitles | المشكله بانهم صنعوا مضمار خطر آخر |
| Zaten tek ilgilendiğin şey at yarışı sonuçları. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سمعه هو تقارير مضمار السباق |
| Merhaba millet ve Willow Spring's pistine hoşgeldiniz. | Open Subtitles | اهلا بكم جميعا، ومرحباً في مضمار ويلو سبرينقز. |
| Bunlardan hangisi bu pistte en hızlısı olacak? | Open Subtitles | أيُ واحدة منهما ستكونُ الأسرع على مضمار السباق؟ |
| Ama geminin koşu pistinde atacağınız birkaç turdan sonra kısa sürede eski formunuza kavuşacağınızdan eminim. | Open Subtitles | ولكني متأكد ان بضع جولات حول مضمار الهرولة في السفينة وستستعيد شكلك في وقت قصير هل لدينا مضمار هرولة؟ |
| Bu arada, yarış pistinin yanında küçük bir Uzakdoğu dövüş sanatları gösterisi yapacak. | Open Subtitles | أوه ، بالمناسبة ، راولي سيعرض بعضاً من الفنون القتالية بجانب مضمار السباق |
| Futbol sahası, güçlerini kullanacağın bir yer değil. | Open Subtitles | مضمار كرة القدم ليس بالمكان المناسب لإستعمال قواك |
| - Racetrack haklıydı. Çaylaklara özgü ahmak bir hata yaptın. | Open Subtitles | مضمار السباق كانت مُحقة لقد قمت بإرتكاب خطأ كبير أحمق |
| Üzgünüm, J-Bird. Eğer oraya gelirsen yarış pistindeki bir tavşan kadar sinirli olurum. | Open Subtitles | آسف يا عزيزتي، إن كنتِ هناك، فسأكون متوتّراً كأرنبٍ في مضمار سباق. |
| bu kadın çocuklarıyla birlikte araba yarışındaydı sadece başka bir kayıp. | Open Subtitles | انها تلك السيدة التي كانت معها الاطفال في مضمار السباق لقد فقدنا للتو وجه جميل |
| At yarışları için uyuşturucu gibi bir şey mi bu? Gibi. | Open Subtitles | هل لديك مضمار سباق منظم أم ماذا ؟ |
| - İnternetteki ajandasına göre hafta sonu Kensington Hipodromu'ndaki. | Open Subtitles | وفقاً لجدول أعماله فإنه سيحضر سباقٌ كبير في "مضمار كينجينستون للسباق" في عطلة نهاية الأسبوع |