| Karadelik bölgesinde, her iki teoriyi de birlikte kullanmaya kalkıştığımızda ise birbirleriyle çelişirler ve bir yere varamayız. | Open Subtitles | وعندما نحاول ان نضع النظريتان معاُ فى عالم الثقوب السوداء .تتضاربان.وتتوقفان |
| birlikte çalışmak kötü oldu. Zararın neresinden dönersek kardır. | Open Subtitles | العمل معاُ كان سيىء يجب ان نقلل من خسائرنا |
| Diş fırçasını açıklıyor ama neden birlikte yattığımızı açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا يُفسر فرشاة الأسنان لكن ليس كيف إنتهى بنا الأمر معاُ في الفراش |
| Bazı arkadaşlarımız, aşkları bitince çocuklarının hatırına beraber yaşadılar. | Open Subtitles | بعض أصدقائِنا إستمروا معاُ من أجل الأطفال رغم أنهم فقدوا الحبَّ |
| Şimdi, o geldiğinden beri ikiniz beraber ne yaptınız? | Open Subtitles | اذن ما الذي قمتما به معاُ منذ وصولها ؟ |
| Onun yerine birlikte dans edip şarkı söylediğimiz için mutluyum. Güzel bir zaman oldu. | Open Subtitles | أنا سعيد لأننا سنغني و نرقص معاُ بدلاً من ذلك |
| Çiftler birlikte gömme dolaba girecek, bir dakikalığına. | Open Subtitles | على الزوجين الذهاب الى الخزانه معاُ لمده دقيقه |
| Yani tabii ki istiyorum ama aynı zamanda, birlikte bir şey sevmemizi de istiyorum. | Open Subtitles | انا اعني بالطبع اريد طفلاً, ولكن اريد ايضاً ان نحب معاُ شيئاً ما |
| birlikte balık tutmaya ya da beysbol oyununa asla gitmediğimizi düşünmek beni üzüyor. | Open Subtitles | أحزن عندما أفكر أنه لم تأتينا فرصة الذهاب للصيد معاُ قط أو للعب البيسبول |
| Tahtalıköyü birlikte boylayacağımızı hep bildim zaten. | Open Subtitles | لقد علمت دائما اننا سنموت معاُ تلاعب لفظى |
| "Ancak kanuna saygı duyulursa özgür insanlar barış ve gelişim içinde birlikte yaşar." dediğini de öğretti mi? | Open Subtitles | إن إحترام القانون فقط من يجعل عيش" "الاحرار معاُ في سلم وتقدم ممكن |
| Ben onları bulurum. birlikte olmalıyız, tamam mı? | Open Subtitles | سوف اذهب واجدهم ابقوا معاُ حسناً؟ |
| Bugün birlikte gidiyoruz. | Open Subtitles | حسناً اليوم نحن نذهب معاُ |
| Bazen birlikte ölüyorsun. | Open Subtitles | أحياناُ تموتوا معاُ. |
| İkinizi birlikte görmek güzel. | Open Subtitles | سُررت لرؤيتكما معاُ |
| Ve birlikte, biz fark yaratabiliriz. | Open Subtitles | و معاُ سوف نصنع الفرق |
| Lütfen. Halka'yı beraber seyrettik. Film boyunca koltuğun altındaydın. | Open Subtitles | بربكِ ، شاهدنا فلم (الحلقه) معاُ و طوال العرض كنتِ تحت كرسيكِ |
| Karına haber yolla, artık beraber kalabilirsiniz. | Open Subtitles | اجلب زوجتك، حتى تكونا معاُ |
| Ve beraber olacağız. | Open Subtitles | وسنكون معاُ. |