| Yıllar önceki kimyasal laboratuvar patlaması sırasında koku alma duyumu yitirdim. | Open Subtitles | لقد فقدت حاسة الشم لدي في انفجار معمل كيميائي منذ سنوات |
| Başka bir laboratuvar bu testi yapacakken şirket patent ihlali nedeniyle laboatuvarı dava etmekle tehdit etti. | TED | لذلك، حاول معمل آخر أن يقدم الاختبار لكن الشركة حاملة براءة الاختراع هددت أن تقاضي المعمل بإنتهاك براءة الاختراع |
| Bunu DNA laboratuvarına götürüp, kurbanımızın kanı olduğunu doğrulatacağız. | Open Subtitles | إذاً علينا أن نأخذ هذا إلى معمل الحمض النووي ونجعلهم يؤكدون لنا بأنه دم ضحيتنا |
| Ya bir laboratuar kazası olduysa? | Open Subtitles | وماذا إذا ما كان حدث كان حادثة معمل ؟ . ? |
| Stromberg laboratuarına bakacağım. | Open Subtitles | أريد أن ألقى نظره أخرى على معمل سترومبرج |
| Robert Levenson'ın çiftlerle boylamsal bir çalışma yaptığı Kaliforniya'daki laboratuvarından gerçekten şahane çalışma setleri çıkıyor. | TED | هنالك مجموعة رائعة حقا من الدراسات التي ترد من معمل روبرت ليفينسن الواقع في كاليفورنيا، حيث يجري دراسة على الأزواج |
| Unutmadan... doktorla beraber büyükbabanın laboratuvarını ameliyathaneye çevireceğiz. | Open Subtitles | . لقد نسيت . أنا والدكتور سنحول معمل الجد لغرفة عمليات |
| Biliyor musun, ölmeden önce gördüğüm ...son şey senin güzel yüzündü, ...ve sonra bir çeşit laboratuarda falan uyandım. | Open Subtitles | أتعرفين، آخر شيء أتذكر رؤيته كان وجهِك الجميل قبل أن أموت مباشرة وبعدها إستيقظت في معمل أو شيء ما |
| Ma'chello'nun laboratuarından alınan herşey şu an 51. Bölge'de. Veri tabanına yerleştirildi. | Open Subtitles | لقد أخذنا كل شئ من معمل ماتشيلو الى المنطقه 51 كل شئ موجود بقواعد بياناتنا |
| İhtiyaç halinde, koleksiyona seyahat edebilen bir laboratuvar, çözümün sadece bir kısmı. | TED | امتلاك معمل يمكن السفر به إلى المجموعات التي تحتاجه، هو على الرغم من ذلك يعتبر مجرد جزء من حل المشكلة. |
| Evinde bir tür laboratuvar olduğunu ve mutluluk veren bir ilaç yaptığını söyledi. | Open Subtitles | إنّه يملك شيء مثل معمل في منزله وقال أنّه يعمل على دواء يسبب السعادة |
| Evinde bir tür laboratuvar olduğunu ve mutluluk veren bir ilaç yaptığını söyledi. | Open Subtitles | لديه شيء مثل معمل بالمنزل وقال أنّه ينتج دواءً للسعادة |
| Bez parçası zehir testinden geçirildi. Otopsi, laboratuvar raporları. | Open Subtitles | تم فحص قطعة القماش للسم تقارير معمل الطب الشرعي |
| Tamam. Kim'in laboratuvarına giriş istiyorum. Ne zaman uğrayayım? | Open Subtitles | حسنا, احتاج ان استطيع الدخول الى معمل كيم, متى استطيع ذلك؟ |
| Güvenlik, Wraith'i Dr.McKay'ın laboratuvarına götürün. | Open Subtitles | إلى الأمن ، قم بتوصيل الريث إلى معمل د.مكاى |
| Provasik Pharmaceuticals hayvanlar üzerinde çok kötü deneylerin yapıldığı tıbbi bir laboratuar. | Open Subtitles | مستحضرات بوفيسك هو معمل طبى حيث يقومون بتجارب اجمالية على الحيوانات |
| Bir daha bir bilim laboratuarına yaklaşmana bile izin verilirse şaşarım. | Open Subtitles | إنك لمحظوظ لأن هناك من سمح لك بالاقتراب من معمل علمى مجدداً |
| Fotoğraf laboratuvarından biri aradı. Telefon faturanı onlara göndermişsin. | Open Subtitles | شاب ما من معمل الصور قد اتصل ويقول انكِ ارسلت إليه فاتورة هاتفك |
| Tesla'nın laboratuvarını ziyaret etmiş ve derhâl, alternatif akım ile ilgili patentlerin tamamı için Tesla'ya bir milyon dolarlık bir teklifte bulunmuştu. | Open Subtitles | قام بزيارة معمل تيسلا , وعلي الفور عرض عليه شراء كل براءات الاختراع الخاصه بالتيار المتردد مقابل مليون دولار امريكي |
| Senle benim laboratuarda bile yapamayacağın türden bir kimyamız var. | Open Subtitles | أنا وأنت لدينا كيمياء بيننا لا يمكن أن يصنعها معمل |
| Çalabilirim,... yani koroner laboratuarından bilgileri ödünç alabilirim. | Open Subtitles | أعني، أستعير بعض المعلومات من معمل الطب الشرعي |
| Sonuçları defalarca inceledik, ve başka bir laboratuvarda iki kez kontrol ettirdik. | Open Subtitles | لقد اعدنا الاختبارات عدة مرات وتأكدنا منهم فى معمل آخر. |
| Komiserim, çok acele Yankee çiklet fabrikasına gelmelisiniz. | Open Subtitles | تعاله مباشرة الى معمل يانكي لصنع العلكة. |
| Evet, fakat çalıştığım çelik fabrikası bombalandı ve okulum yandı. | Open Subtitles | بلى ، لكنهم دمّروا معمل الفولاذ الذي عملتُ فيه |
| Mütevazi okul kütüphanemi laboratuvara dönüştürdüm ve akranlarımı lab farelerine çevirdim. | TED | حوّلت مكتبة مدرستي المتواضعة إلى معمل وحولت زملائي إلى فئران تجارب. |
| Bunun yerine bir laboratuara gitmeye karar verdim. | TED | لذلك بدلاً عن هذا، قررت الذهاب إلى معمل. |
| Modaya ilgisi vardı ve Lower Manhattan'da bir dikim fabrikasında çalıştı, ta ki kendi giyim mağazasını açmaya yetecek parayı biriktirene kadar. | TED | كانت شغوفة بالموضة وعملت في معمل خياطة في جنوب منهاتن، إلى أن ادخرت ما يكفي من المال لفتح متجرها الخاص للملابس النسائية. |
| Valley'nin en mühim araştırma laboratuarını kaosta bıraktı. | Open Subtitles | تاركاً أكبر معمل أبحاث في المدينة في حالة تشوش كامل. |