| Gelecek sefere benimle ve çocuklarla evde olacak. Değil mi, Jimmy? | Open Subtitles | سيكون في المنزل المرة القادمة, معي و مع الأولاد صحيح يا جيمي؟ |
| Şimdi kim benimle ve ailemle Los Angeles'ta kalıyor, tahmin edin. | Open Subtitles | خمنوا من يسكن معي و مع عائلتي في لوس انجلس؟ |
| ben ve Arti ile sandviçine domino oynamak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين لعب الدومينو معي و مع أرتي بالإضافة إلى الشندويتشات؟ |
| Eric ve benimle yaşayacaksın Cody. | Open Subtitles | أنت ستأتي معنا مباشرة معي و إيريك .. كودي |
| Annemin Charlie'yle bana yaptığı gibi onu da mahvetmesini istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع، لن أدع أمّي تفسدها مثلما فعلت معي و(تشارلي). |
| Unutma, abimin seni ölümünden sorumlu tuttuğu mektupları hala bende. | Open Subtitles | تذكر رسائل أخي معي و تتهمك بالتسبب بقتله |
| Ya da benimle yanacaksın ve tonlarca arsenik, cıva, sülfür de öyle. | Open Subtitles | أو ستحترق معي و كل طن من الزرنيخ و الزئبق و الكبريت |
| benimle birlikte oturmanı ve yerinden bir milim bile kıpırdamamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تجلسي معي و لاتتحركي قدر إنش في حال أردتك |
| Andrea, benimle ve ailemle birlikte, arabada babamın "Rhinestone Cowboy" şarkısını söylemesiyle 200 mil gidilecek olsak bile, tatile çıkmak ister misin? | Open Subtitles | اندريا, هل تريدين الذهاب معي و مع والدي في إجازة مع انها مئتين ميل في السيارة مع ابي وهو يغني "رانستون كابوي"؟ |
| gelip benimle ve diğer kızlarla otobüste takılabilirsin! | Open Subtitles | بإمكانك التسكع معي و مع البنات الأخريات في الحافلة |
| İmkansız olduğunu biliyorum ama burada yaşayabilirsin yani benimle ve Kurt'le... | Open Subtitles | أنظري اعلم بأنها مستحيله و لكن تستطيعي بأن تعيشي هنا معي و كيرت |
| Yemek yerken benimle ve kızlarla birlikte oturdu. | Open Subtitles | لقد جلست معنا , معي و البنات , بينما كنا نأكل . |
| babamda bu ormanda avcıydı benimle ve benden önce. | Open Subtitles | أبي اصطاد في هذه الغابة معي و من قبلي |
| Sen kimsin? Neden benimle ve çocuklarımla konuşuyorsun? | Open Subtitles | من أنت، و لم تتحدث معي و مع أطفالي؟ |
| Hiç garip şeyler türü hakkında merak ettiniz ben ve bana bilinen bu yana bir tür ne mi? | Open Subtitles | هل تساءلت يوماً عن الأشياء الغريبة التي تحدث معي و معك منذ أن عرفتني ؟ |
| Burada ben ve çocuklarla kal. Pedikür yaptır. Biraz mal sat. | Open Subtitles | أبقي هنا معي و مع الأولاد أريحي قدميكِ ، بيعي بعض الحشيش |
| Kayıt aracına döneriz ve oyun sona erene kadar ben ve Jack Daniels'le birlikte bize katılıp hüzünlenirsin. | Open Subtitles | تعودين إلى المقطورة تغرقين أحزانك معي و جاك دانيالز |
| Martin gösteriye Christie ve benimle geliyor yani umarım yarın geceye kadar onun hakkındaki şu "tam bir iğrenç" nitelemenden kurtulursun. | Open Subtitles | مارتن سيأتي معي للعرض معي و مع كريستي لذا آمل أن تتجاوزي كم هو مغرور مع حلول ليلة الغد |
| Ne diyeceğim, Dantzler'ın sen ve benimle bir alakası yok. | Open Subtitles | انت تعرف , انا وادنتزلر حقا ليس لديه شيء ليفعله معي و معك |
| Hep benimleydi. ve benimle gidecek. | Open Subtitles | إنها تعيش معي و ستذهب معي أيضاً |
| Annemin Charlie'yle bana yaptığı gibi onu da mahvetmesini istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع، لن أدع أمّي تفسدها مثلما فعلت معي و(تشارلي). |
| Unutma, abimin seni ölümünden sorumlu tuttuğu mektupları hala bende. | Open Subtitles | تذكر رسائل أخي معي و تتهمك بالتسبب بقتله |
| Burada kalıp, tüm hayatını gölgeler içinde geçirebilirsin ya da benimle gelirsin, açık havaya çıkıp yüzünde rüzgarı hissedersin. | Open Subtitles | يمكنك البقاء في الأسفل هنا و عيش حياتك بأكملها في الظلال أو تأتي معي و تقف في الهواء الطلق و تحس بالريح على وجهك |
| Tess, lütfen benimle birlikte dön, arkadaş olabiliriz. Oraya bir daha ayak basmayacağım. | Open Subtitles | تس ,أرجوك ,عودي معي و نكون أصدقاء لن تطأ قدمي هنالك مجدداً |
| Ya gelip benimle yaşamanı istesem? Bütün bunları bırakmanı? | Open Subtitles | ماذا إذا طلبت منكِ العيش معي و تنسي كل هذا. |