"مع هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu konuda
        
    • Yine de
        
    • Bu işi
        
    • Bunu
        
    • Bununla ilgili
        
    • şu
        
    • o
        
    • ve bu
        
    • aynı
        
    • Bununla bir
        
    • ile
        
    • nasıl başa
        
    Bu konuda içim rahat değil. Sen de çok iyi biliyorsun. Open Subtitles أنا لستُ مرتاحاً مع هذا , أعني , أنا أعلم ذلك
    Yine de, tüm saygımla, nasıl ne istediğini biliyor musunuz? Open Subtitles مع هذا ، بكامل إحترامي كيف تعرف ما تريده ؟
    Sanırım Bu işi yapanın bu adam olması, hepimizi oldukça rahatlatırdı. TED أعتقد أننا سنكون كلنا مرتاحين مع هذا الشخص الذي يقوم بها
    - Bunu benim halletmem lazım. - Cutter haklı, biz gideriz. Open Subtitles ـ يجب ان اتعامل مع هذا ـ كلا ، سنذهب نحن
    Bununla ilgili bir problemim yok ama katımız daha yeni yapıldı. Open Subtitles وليس لدي مشكلة مع هذا إلا أننا للتو أنهينا مسح الأرضية
    Madame Curie şu bilinmeyen elementle ilgili deneyleriniz ne kadardır sürüyor? Open Subtitles مدام كوري متى تم صنع تجاربك مع هذا العنصر غير معروف؟
    o züppe, kendini beğenmiş Prens Ahmet'le sadece oynuyordun sen, değil mi? Open Subtitles ألم تكن تمزح مع هذا المبهرج الأمير أحمد المتغطرس.. أليس كذلك ؟
    Ama Bu konuda, en kötü korkumla yüzleşmem gerekecekti: Sakallı, kahverengi adamlar. TED ولكن مع هذا الموضوع، أدركت أيضاً أنني سأواجه أسوأ مخاوفي: الملتحين ذو البشرة السمراء.
    Eğer bu mikroplar eksikse veya herhangi bir sebeple yoklarsa sonradan elde edilebilirler, yalnızca bebeğin Bu konuda biraz yardıma ihtiyacı var. TED إذا فقدت هذه الميكروبات أو فقدت لأي سبب كان، يمكن اكتسابها لاحقاً، لكن الطفل يحتاج فقط لمساعدة بسيطة مع هذا.
    Bu konuda nereye ulaştığımızı düşünmek gerçekten heyecan verici. TED من المثير جدا التفكير إلى أين يمكن أن نصل مع هذا.
    Birgün ofisime geldi ve benim sahte olduğumu bildiğini söyledi, fakat Yine de bana aşık olmuştu, ve 3 ay sonra onunla evlendim. Open Subtitles و قد حضرت إلى مكتبي مرة ، وقالت أنها أنني كنت مزيفاً, لكنها مع هذا قد أحبتني ، وقد تزوجتها بعد ثلاثة أشهر.
    Bir iş sahibiyim, vergilerimi ödüyorum ve Yine de ne zaman adımımı evimin dışına atsam bu saçmalıkla uğraşmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles وأنا أملك الأعمال أدفع ضرائبي و حتى الآن وصلت إلى التعامل مع هذا هراء في كل مرة أنا خطوة خارج بيتي.
    - Biliyoruz. Yine de buraya bu ağır yüklerle geldik. Open Subtitles لكن، لقد نجحنا بالوصول إلى هُنا مع هذا الحمل الثقيل.
    Bak, Bu işi erkek gibi halledeceğiz. Anlıyor musun? Eşini de getir. Open Subtitles أسمع, سنتعامل مع هذا الامر كالرجال وستحضر زوجتك لكيّ نحضى بوقت مُمتع
    -Biz Bu işi hallederiz. -Arabayı ters çevirecek misiniz? Open Subtitles سنتعامل مع هذا هل تريدون ان تعيدوا السيارة الى حالها؟
    Bunce'ın Bunu almasına izin veremem, bu iş için ne kadar uğraştığımı biliyorsun. Open Subtitles هيا , ريتشارد. لا يسعني البقاء بونس مع هذا كنت تعرف كم حاولت.
    Açıkca görülüyor ki, Bunu halletmenin tek bir yolu var. Open Subtitles من الواضح أنه هناك طريقة واحدة للتعامل مع هذا الموقف
    vermeye çalıştığım mesajın bir kısmı bu. Bununla ilgili sorunlardan biri de şu, TED هذا جزء من رسالتي إليكم. وإحدى المشاكل مع هذا هو أنّ
    Buradan leşim çıkmadan önce şu domuzu gebertme fırsatını yakalamak isterdim. Open Subtitles أريد فرصة واحدة مع هذا الخنزير قبل أن ينقلوني من هنا
    o adamla görüştüğünü biliyorum. Düşündüm de, belki onu da getirirsin de... Open Subtitles انا اعلم انكى تخرجين مع هذا الرجل كنت اتسال هل يمكنك احضاره
    Brezilya galibiyete çok yakın ve bu onları gelecek haftaki yarı finalde Open Subtitles يبدو ان البرازيل يمضي بعيدا مع هذا الهدف الذي سيؤهلهم لمواجهة فرنسا
    Bu gerzekle aynı odayı paylaşmaktansa sandıkta yaşamayı tercih ederim. Open Subtitles أفضّل العيش داخل صندوق عن تقاسم غرفة مع هذا المغفل.
    Ben öyle doğmadım ve Bununla bir şekilde baş etmem gerekiyor. Open Subtitles ولكن ليس أنا وبجب أن أتعامل مع هذا بطريقة أو بأخرى
    Ve hayran olduğum bu büyük sanatçı ile çalışmak inanılmaz bir işbirliğiydi. TED وكان تعاون مدهش للعمل مع هذا الفنان الكبير الذي أنا معجب به.
    Bundan dolayı insanların bunlarla nasıl başa çıkacaklarını tam olarak bilemedik. TED كذلك نحن حرفيا لانعلم كيف سيتكيفون مع هذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more