| Tüm hayatım boyunca bu öğrenme şekli çok ilgimi çekti. | TED | طوال حياتى كنت مفتون بهذا النوع من التعلم. |
| Bize birçok öneri sunuldu, fakat senin fikrin olan kişisel emeklilik yatırım fonu dikkatimi çekti. | Open Subtitles | تلقينا العديد من المقترحات ولكن أنا مفتون بها فكرة فرد المستثمرين مع أموال محدودة. |
| Fred bana deli gibi aşık, hayatını feda edecek başka bir kadın yok. | Open Subtitles | فريد مفتون بي ليس هناك امرأة أخرى سيريق دمه لأجلها. |
| büyülendim, efendim. Değil mi? | Open Subtitles | مفتون ،يا سيدتى العزيزة بلا شك |
| Bu kadına aşık olduğundan beri aynı kişi değil. | Open Subtitles | انت مفتون بهذه المرأة .. فعلاَ.. انت ميؤوس منك |
| Sor bakalım. Şu abayı yaktığın kıdemsiz dedektif var ya? | Open Subtitles | أتعرف تلك المحققة المبتدئة التي أنت مفتون بها؟ |
| Yaldızlı güzelliğin, altın bileziklerin gibi ışıldar. Milyonların yüreğini yaralamak için eşsiz bir melodiyle şıngırdarlar. | Open Subtitles | "عندما تخلخلين بها تجعلين الجميع مفتون بك" |
| Seyahatlerim boyunca Afrika'nın Serengeti düzlüklerinde Masai adında bir kabile ilgimi çekti. | Open Subtitles | أثناء سفري من خلال سهول سيرينجيتي أفريقيا , أصبح ل مفتون مع قبيلة تسمى ماساي . |
| İtiraf etmeliyim, araştırma ilgimi çekti. | Open Subtitles | يجب أن أعترف بأني مفتون بالبحث |
| Devam et lütfen. Oldukça ilgimi çekti. | Open Subtitles | ،واصل من فضلك لأنني مفتون بشدة |
| Tamam, ilgimi çekti. | Open Subtitles | حسنا. أنا مفتون. |
| Joyau Prieux diyorsun. Daha da ilgimi çekti. | Open Subtitles | "هذا "جوايا برسوه أنا أكثر من مفتون |
| Sana deli oluyorum Özel kadın | Open Subtitles | انا مفتون بك ايتها المرأة الجميلة |
| Sana deli oluyorum Özel kadın | Open Subtitles | انا مفتون بك ايتها المرأة الجميلة |
| Birazdan ara başlayacak. büyülendim, Roy. | Open Subtitles | ــ سيحلّ وقت الاستراحة قريباً (ــ أنا مفتون (روي |
| Şimdiden büyülendim. | Open Subtitles | أنا مفتون بالفعل |
| Neden bu davayla bu kadar ilgili, olumsuz ve abayı yakmış haldesiniz? | Open Subtitles | لمَ أنت مهتم إلى هذه الدرجة لم أنت مفتون بهذه القضية؟ |
| Milyonların yüreğini yaralamak için eşsiz bir melodiyle şıngırdarlar. | Open Subtitles | "عندما تخلخلين بها تجعلين الجميع مفتون بك" |
| Alpler'de kayak eğitmeni olarak çalıştığımdan beri Orta Avrupalıların muhteşem doğayı dizayn ve alışveriş ile birleştirmesine hayran kaldım. | Open Subtitles | منذ عملت كمدرب للتزلج في جبال الألب، وأنا مفتون بقدرة منتصف الأوروبيين في الجمع بين الطبيعة الجميلة مع تصميم والتسوق. |
| Açıklayamıyorum o sabahı beni bıraktığı büyülenmiş halde. | Open Subtitles | ♪ لا استطيع الشرح لماذا ذات صباح ♪ ♪ قد هجرتني ♪ ♪ مفتون ♪ |
| Bence o, evlilik sorunu olan orta-sınıftan bir kadının tutkularından etkilenmiş. | Open Subtitles | أرى أنه مفتون بالحماس الشديد لمرأة من الطبقة المتوسطة تواجه مشاكل زوجية |
| Meraklandım. | Open Subtitles | مفتون |