"منحتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdim
        
    • verdi
        
    • veriyorum
        
    • verildi
        
    • bursunu
        
    • verdiğim
        
    • verdiğimi
        
    • sundum
        
    • verirsem
        
    • sağladım
        
    • vermiştim
        
    Sana bir görev verdim, umarım bu kez tavsiyeme uyarsın. Open Subtitles لقد منحتك عمل للتو، لربما هذه المرة ستفعل ما اقترحته
    Sheldon, sana en basit işleri verdim ama birini bile doğru düzgün yapamadın. Open Subtitles شيلدون لقد منحتك أبسط الامور لتفعلها و لم تقم بأي منها بشكل صحيح
    Sana kalbimi ve ruhumu verdim. Daha önce hiç kimseye vermediğim şeylerdi. Open Subtitles لقد منحتك قلبي و روحي أشياء لم أمنحها لأي شخص من قبل
    Eminim sana bu harika oyuncağı o verdi değil mi? Open Subtitles أراهن أنّها هي مَن منحتك ذلك المجسم الرائع، أليس كذلك؟
    Öyle, insan ancak elindekini verebilir, ben de sana bunu veriyorum. Open Subtitles ، بالفعل ، لكن بإمكان المرء أن يمنح ما لديه . و قد منحتك ذلك
    Kendin birşeyler yapasın diye sana çok şans verdim. İşimi bıraktım. Open Subtitles لقد منحتك الفرصة كى تحسّن ظروفك لقد تركت عملى لأجلك
    Sana 371 iş verdim ve sen 370'inden kovuldun. Open Subtitles لقد منحتك 371 وظيفة، ولقد طُردت من 370 وظيفة منهم.
    Sana baharda yürüyüş izni verdim... Open Subtitles أو كنت منحتك الامتياز بنزهة في يوم ربيعي
    Sana yatı kullanman için izin verdim. Sen onu ortadan kaldırdın. Open Subtitles لقد منحتك الأذن لاستخدام القارب وأنت قمت بإغراقه
    Bak, senin aletini hiç görmedim. Sana bir fırsat verdim ama sen teslim etmedin. Open Subtitles أنا لم أرى هذ الوحدة، لقد منحتك فرصة ولم تقم بتسليمي إياها
    Sana bir gezi şansı verdim. İstediğin yere gidebilirdin. Open Subtitles منحتك رحلة واحدة ، وكان يمكنك الذهاب لأي مكان
    Sistemin çuvalladığı, iki kadının öcünü alma fırsatını verdim sana. Open Subtitles منحتك فرصة للثأر لامرأتين خذلهما القانون
    Sana, sadece bir hobgobelin bağışlayabileceği, bir göz verdim. Open Subtitles لقد منحتك الرؤية هبة لا يقدر على منحها سوى جني مثلي
    Sana bir görme yetisi verdim, sadece iyi cinlerin verebileceği bir hediye. Sağ ol! Open Subtitles لقد منحتك الرؤية , هبة وحده الجني يستطيع منحها
    Katil ekibin seyyar yemek işinde seni kesinlikle ele verdi. Open Subtitles منحتك عصابتك الانفراد في مجال بيع الوجبات الخفيفة المتجوّل.
    Doğru tabi, ben sana sadece hayatını veriyorum, onunla ne yapacağın sana kalmış. Open Subtitles ذلك صحيح، أنا منحتك حياتك للتوّ وأنت افعل بها ما تشاء..
    Geç açılış ruhsatı verildi ohh çok iyi, çok iyi Open Subtitles لقد منحتك الاذن لتفتح المكان الى ساعة متأخرة رائع,حقا رائع!
    Yaralanmanın ve bursunu kaybetmenin ne kadar kolay olduğunun farkında mısın? Open Subtitles أتعرف كم هم سهل أن تُصاب و تفقد منحتك الدراسية ؟
    Bu hapı alırsan sana verdiğim her şeyi kaybedeceksin. Open Subtitles لو أخذت هذه الحبة فستفقد كل ما منحتك إياه
    Bu şeyleri sana verdiğimi öğrenince delirecektir. Open Subtitles و سيجن جنونها عندما تكتشف أنى منحتك هذا الأثاث
    Bunun için, size hayatımdaki en değerli varlığı sundum, içime işleyen benliğimi. Open Subtitles بهذا قد منحتك أثمن ما لدى فى العالم كله هويتى المحفورة بداخلى
    Yani Lordum Jeffreys, eşinizin kardeşine Fanshawe mülkünü verirsem, Winchester'daki yeni sarayıma tuğla için kil çukurlarını genişletecek mi? Open Subtitles سيدي (جيفريز)، إذا منحتك ملكية زوجة أخي (فانشاو)، سوف يفعل توسيع حفر الطين لجعل القرميد لقصري الجديد في (وينشستر)؟
    20 yıl önce sana istediğin fırsatı sağladım. Open Subtitles قبل عشرين عاما منحتك الفرصة التي كنت تريدها.
    Sana tek seferlik bir seks bileti vermiştim. Open Subtitles منحتك فرصة لممارسة الجنس الجيد والمثير و الغير ملتزم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more