| Deri altı tarayıcısının da iki saat önce kapatıldığını tespit ettim. | Open Subtitles | لقد فحصت وجهاز تعقبه تحت جلدة تم تعطيله منذ ساعتين مضت |
| Yaklaşık iki saat önce üç arkadışınızla beraber havalimanından geldiniz. | Open Subtitles | لقد وصلت هنا منذ ساعتين من المطار مع ثلاثة أصدقاء |
| Yaklaşık iki saat önce, yakın mesafeden iki kez karnından vurulmuş. | Open Subtitles | لقد تلقت طلقتين في بطنها من مدى قريب منذ ساعتين تقريبأ |
| İki saattir durum bu şekilde ve tansiyon yeni yeni artmakta... | Open Subtitles | انهم بهذه بهذه الحالة منذ ساعتين ، ان التوتر قد بدء |
| Normalde kısa mesafelerde içmem. Ama iki saattir burada olunca içmek zorundayım. | Open Subtitles | لا أدخن عادة خلال التوصيلات القصيرة لكن بما اننا هنا منذ ساعتين |
| Daha Birkaç saat önce, hepsinin baygın olduğuna inanmak güç. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أنه منذ ساعتين كانوا جميعًا فاقدي الوعي |
| Zımba düşmanımız değil. İki saat önce yolladığım kopyayı bulamıyorlar. | Open Subtitles | المصمم لا يمكنه العثور علي النسخة التي ارسلتها منذ ساعتين |
| Sanırım uçağın tam olarak iki saat önce Vancouver'a iniş yaptı. | TED | أعتقد أن طائرتك قد هبطت منذ ساعتين حرفيًا في فانكوفر. |
| Geç kaldın Reb, iki saat önce Richmond'u aldık! | Open Subtitles | تأخرت أيها المتمرد ، إستولينا على ريتشموند منذ ساعتين |
| Halderville'e tek uçuş var ve o da iki saat önce kalktı. | Open Subtitles | هناك رحلة طيران وحيدة إلى هالدرفي وغادرت منذ ساعتين |
| Halderville'e tek uçuş var ve o da iki saat önce kalkmış. | Open Subtitles | اه.هناك رحلة طيران وحيدة إلى هالدرفي وغادرت منذ ساعتين |
| Temelli uzaklaştırma, kararı alabilirler. Bu kodes demek. İki saat önce başladı. | Open Subtitles | الجلسة التي سيقررون فبها سواء كانوا سيسجونني ويسحبون شارتي للابد بدات منذ ساعتين |
| Hatta, iki saat önce onunla seks yaptım. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد مارست معه الجنس منذ ساعتين |
| Baba, şişeyi iki saat önce açtığını söylemişti. | Open Subtitles | الذي تسرب من زجاجة الأب الذي أخبرك انها كانت مفتوحة منذ ساعتين |
| Hala yeşil. İki saat önce kuzeye doğru gittiler. | Open Subtitles | مازال مشتعلا، لقد اتجهوا شمالا منذ ساعتين |
| İki saattir yeniden birlikteyiz ve 12 saat önceki problemlerimizin aynısını yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن معاً منذ ساعتين ونعاني من نفس المشاكل التي عانينا منها قبل 12 ساعة. |
| Annem için endişeliyim. İki saattir orada oturup köpeği seviyor. | Open Subtitles | إنني قلقة بشأن أمي ، إنها تجلس تربت على الكلب منذ ساعتين |
| Süvari birliğimiz batıda ortadan yok oldu. İki saattir arıyoruz. İki saat? | Open Subtitles | خياة اختفوا في الغرب يبحثون عن العلف منذ ساعتين |
| Birkaç saat önce aramaya başladılar. Duvarda büyük bir çatlak varmış. | Open Subtitles | بدأنا نرصد ذلك منذ ساعتين وجود شق كبير في لحام البدن |
| İki saat oldu! Ne yedin sen böyle? Yemek mi yoksa uyku hapı mı? | Open Subtitles | أنت بالداخل منذ ساعتين ماذا أكلت حبوب منومة أم طعام |
| Kendim bir iz buldum demek. Bir kaç saat önce barda bir adam gördüm. | Open Subtitles | بمعني انني لدي طرف الخيط لقد رأيت رجلا في البار منذ ساعتين |
| birkaç saattir ve biraz daha orada kalacak. | Open Subtitles | منذ ساعتين حتى الآن لكنه سيبقى هناك لفترة |
| Ben de Yaklaşık iki saattir buradayım. Müdürle konuş. | Open Subtitles | لقد بدأت بالعمل هنا منذ ساعتين تقريباً تكلم مع المديرة |
| Ceset birkaç saat evvel çöpçü tarafından bulundu. | Open Subtitles | لقد اكتُشفت الجثة منذ ساعتين بواسطة منظف الشارع. |