| Sonra bir şey bulabilir miyim diye babamın evine gittim. | Open Subtitles | ثم ذهبت إلى منزل والدي لعلّي أجد شيئا مفيداً. | 
| "Hafta sonum cuma gününden annemin beni babamın evine götürmesiyle başlıyor. | Open Subtitles | "عطلتي بدأت يوم الجمعة ، عندما أخذتني أمّي إلى منزل والدي". | 
| Babamın evi kabusken senin evin rüyaydı. | Open Subtitles | منزل والدي كان كابوساً ومنزلك كان حلماً | 
| Etrafta direk Babamın evini işaret edecek cesetlerden izler bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ترك مجموعة من الجثث تشير إلى منزل والدي | 
| Babamın evinden eşyalarımı alacağım. | Open Subtitles | أعتقد انني سأذهب لإحضار اشيائي من منزل والدي | 
| Benimle ailemin evine gitmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس من الضروري ان تذهب معي إلى منزل والدي | 
| Bilmiyorsun. Burası ailemin evi. | Open Subtitles | انت لا تعرفين هذا منزل والدي | 
| Kendimi rahatlatmak istiyordum: Düşen bombalar Ailemin evini ıskalamış olsun istiyordum. | TED | كنت أريد أن أطمئن نفسي أن القنابل النازلة قد أخطأت منزل والدي. | 
| Aslında babamın evinde olması gerek. | Open Subtitles | في الحقيقة, يجب على الأمر أن يكون في منزل والدي نوعاً ما | 
| Tüm tatil boyunca ailemin evinde uyudun. | Open Subtitles | لقد نمتي طيلة الفترة في منزل والدي | 
| Lütfen, sadece babamın evine, odama gitmek istiyorum. | Open Subtitles | من فضلك ، أريد فقط الذهاب الى منزل والدي إلى غرفتي | 
| Çünkü bu sabah bir şerefsiz babamın evine gelip garajıma bir şeyler yazmış. | Open Subtitles | لأن هناك أحمق أتى منزل والدي هذا الصباح و كتب على مرآبي. | 
| İstersen babamın evine afiş asabilirsin. | Open Subtitles | ولو أردت، بوسعك وضع لافتة على منزل والدي | 
| Beni Boston'daki babamın evine, atalarıma götürüyor. | Open Subtitles | انه يعيدني الى منزل والدي الى بوسطن حيث اجدادي | 
| Kocacığım, haydi babamın evine girelim. | Open Subtitles | الزوج ، ودعونا إلى منزل والدي. | 
| babamın evine mi gidiyoruz? | Open Subtitles | هل نحن ذاهبون الى منزل والدي.. ؟ | 
| - İkinci ipucu. - Babamın evi. | Open Subtitles | والدليل الثاني يقود إلى منزل والدي | 
| Burayı biliyorum, Babamın evi. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك المكان. من منزل والدي. | 
| Babamın evini yaktığın gibi ben de seni yakmalıyım. | Open Subtitles | يجب علي حرقك كما أحرقت منزل والدي | 
| Babamın evini almanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ منزل والدي | 
| Babamın evinden kurtulmak için. | Open Subtitles | لكي أخرج من منزل والدي | 
| ailemin evine geri gitmedim. | Open Subtitles | أنا لم أذهب إلى منزل والدي في تلك الليلة | 
| Ailemin evini aradılar. | Open Subtitles | وفتشوا منزل والدي | 
| babamın evinde kalıyordum yemeklerini yiyordum. | Open Subtitles | ها أنا ذا في منزل والدي آكل الطعام | 
| ailemin evinde bir telsiz radyo yapmıştım. | Open Subtitles | وأنشأت اتصال لاسلكي في منزل والدي | 
| Biz annemle babamın evinin karşısına yeni taşınmıştık, değil mi? | Open Subtitles | لنرى كنا قد انتقلنا للتو للسكن مقابل منزل والدي صحيح؟ |