Dün Kız kardeşinden bize süt getirmesini istedim. | Open Subtitles | . . لقد طلبت بالأمس من أختك أن تحضر لنا الحليب |
İnsanın Kız kardeşinden alacağı bir şey değil. | Open Subtitles | الخلخال ليس شيئاً تحصل عليه من أختك. |
Kız kardeşinden bir başka mesaj daha aldın mı? | Open Subtitles | هل استلمتِ رسالة اخري من أختك ؟ |
Bundan sonra, kız kardeşine 6 metreden fazla yaklaşmamalısın. | Open Subtitles | من الآن فصاعد لابد أن تبقى على بعد 20 قدماً على الأقل من أختك |
Ertesi gün, yaralarının fotoğrafını çekmesi için kız kardeşine gitti. | Open Subtitles | هي لم تقبل. في اليوم التالي طلبت من أختك عمل الصور. |
Eminim kız kardeşinizden getirdiğimiz mektupta herşey yazıyordur. | Open Subtitles | متأكدة أن رسالة من أختك ستحتوي على كل التفاصيل |
Mantıklı, değil mi? Kız kardeşinden çocuğu olduğunu düşünürsek. | Open Subtitles | هذا منطقي باعتبار أن له طفل من أختك |
Kız kardeşinden daha iyi karşılık veriyorsun. | Open Subtitles | كنت وضعت فوق معركة أفضل من أختك. |
Kız kardeşinden daha güvenilir biri olsan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون أفضل من أختك |
Kız kardeşinden daha güvenilir biri olsan iyi olur. | Open Subtitles | كنت أفضل أن تكون أكثر موثوقية من أختك. |
Kız kardeşinden daha güvenilir biri olsan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون أفضل من أختك |
Ve bu da Kız kardeşinden. | Open Subtitles | وهذه من أختك الصغيرة |
- Kız kardeşinden çok şey öğreniyorum. - Oh öyle mi ... harika. | Open Subtitles | أنا أتعلم الكثير من أختك - حقـا, عظيم - |
Biri Kız kardeşinden. | Open Subtitles | واحدة تبدو من أختك |
Kız kardeşinden daha güzeldin. | Open Subtitles | أجمل من أختك بكثير |
Senin istediğin, kız kardeşine yakın olmak. | Open Subtitles | هذا ما تريدنة ان تكوني بالقرب من أختك |
Bir binici geldi kız kardeşinizden. | Open Subtitles | لقد أتى مرسال في الليل من أختك |
Gece kız kardeşinizden bir atlı geldi. | Open Subtitles | أتانا مرسال من أختك |