"من الأرض" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dünyadan
        
    • yerden
        
    • Dünya'nın
        
    • Dünya'dan
        
    • Toprak
        
    • Topraktan
        
    • Dünya'ya
        
    • dünyanın
        
    • toprağa
        
    • yerin
        
    • Dünya ’ dan
        
    • yer
        
    • yere
        
    • araziyi
        
    • Dünya'yı
        
    Uydu Dünyadan yaklaşık 155 mil yukarıda. Sadece direkt aşağı görebilir. Open Subtitles القمر الصناعى على بعد155 ميل من الأرض ولا يصور ألا بأستقامة
    Doğal yeteneklerimiz derin olabilir ama Dünyadan daha derin olamaz. Open Subtitles قد تكون مواهبنا الطبيعية عميقة ولكنها ليست أعمق من الأرض
    Nükleer radyasyon, yerden sızan bir gaz olan radon gibi doğal kaynaklardan gelir. TED الإشعاع النووي يأتي من مصادر طبيعيّة، مثل الرادون، وهو غاز ينبعث من الأرض.
    Güneş, Dünya'nın büyüklüğünün yüz katı kadar küçülerek bir sufle gibi çökecek. Open Subtitles ستنهار الشمس وكأنها كعكة السوفليه متقلصة الى مئة مرة أصغر من الأرض
    Eğer bu insanlar Dünya'dan ayrıldıklarında hrıstiyandıysa, o zaman bu Goa'uld da... Open Subtitles لو كانوا مسيحيين خطفوا من الأرض فأنت تقول أن الجواؤلد يلعبون دور
    Bağışla beni ey kanayan Toprak parçası tatlı tatlı konuştuğum için kasaplarınla. Open Subtitles اعذرني أيها القطعة الدامية من الأرض.. على تعاملي برقة مع هؤلاء السفاحين..
    - Willow, neden bahsediyorsun? - Seni Topraktan çıkaran bendim. Open Subtitles ويلو , ما الذي إنه أنا من أخرجك من الأرض
    Aslında, burada size ayın Dünyadan çekilen en yüksek çözünürlüklü fotoğrafını gösteriyorum. TED في الواقع، أعرض لكم هنا أحد أكثر الصور دقةً والتي تم التقاطها من قبل لسطح القمر من الأرض.
    Veya Dünyadan kalkan metalik nesnelerden bazıları yeni vahalar mı dölleyecekler, bir yerlerde insan sonrası hayat mı olacak? TED أم هل ستقوم بعض الأجسام المعدنية التي تطلق من الأرض بإحداث واحات جديدة، وإنشاء حياة ما بعد بشرية في مكان آخر؟
    O kadar çok ve çeşitliler ki bu uzaklıktan Dünyadan yıldızların gözüktüğü gibi gözüküyorlar. TED فهي كثيرة جدا ومتنوعة جدا من هذه المسافة تظهر مثل النجوم من الأرض.
    yerden bir metre kadar yüksekte, şimşek gibi, kanat sesleri bile duyulmuyordu. Open Subtitles على بُعد حوالي ياردة من الأرض,كانت كالبرق, رأسها ثابتة,ولا تسمع صوت أجنحتها.
    Neredeyse on yıllık bir hayalin ürünü bu ve gördüğünüz videoda yerden tam 762 metre yüksekteyim. TED كان هذا تتويجًا لحلم دام قرابة عقد من الزمان، وفي الفيديو، كنت على ارتفاع 2500 قدم من الأرض.
    Kabin çantamı yerden alıp banda koyacak kadar güçlü değilim ben. TED أنا لست قوية كفاية لأنقل حقيبة ظهري من الأرض إلى حزام الأمتعة.
    Şimdi aklınızdaki tüm şeyler ile, bayanlar ve baylar, sizleri bir yolculuğa çıkarmak istiyorum Dünya'nın tamamen ayrı bir parçasına dumanlı bir şehrin caz barında Sydney Opera Binasına dönüşüyorum. TED وبأخذ كل هذا بعين الاعتبار، سيداتي سادتي، أود أن آخذكم في رحلة لجزء منفصل تماما من الأرض وأنا أحول دار أوبرا سيدني إلى حانة جاز مفعمة بالدخان في وسط المدينة.
    Şimdi geriye doğru gidelim ve sizi Dünya'nın Kuzey Kutbu üzerinde bir uyduya koyalım ve kuzeyin yukarıda olduğunu düşünün. TED دعونا نسلط الضوء على طريق العودة ونضعك في قمر صناعي صغير فوق القطب الشمالي من الأرض و اعتبر أن الشمال من فوقك.
    Dünya'dan 78 milyon kilometre uzaklıkta ve en güçlü teleskopların bile göremediği bu gezegenin yüzeyi tam bir gizemdi. Open Subtitles على بُعد 78 مليون كيلومتر من الأرض أى أبعد من مجال أقوى المناظير سطح هذا الكوكب كان لغز كليّ
    Bize en yakın olan, Dünya'dan 100 ışık yılı uzaklığında olabilir. Open Subtitles أقرب واحد قد يكون على بعد 100 سنة ضوئية من الأرض
    Sör George onun gevşek bir Toprak yığınının tepesine yerleştirilmesinde ısrar ediyordu. Open Subtitles لقد أصرّ السير جورج على بنائها فى هذه البقعة الضعيفة من الأرض
    Ama bu baharda, Topraktan fırlayan yeni tomurcuklar gördüm. TED ولكن في هذا الربيع ، كان هناك براعم جديدة ظهرت من الأرض.
    O noktadan sonra Dünya'ya, patlamanın yoldan saptıramayacağı kadar çok yakın olacağız. Open Subtitles بعد هذة النقطة يكون قريبا من الأرض الإنفجار لن يحرفة بما يكفي
    Hatta, bir keresinde sonsuz sayıdaki kızlarımdan birini dünyanın mutantlar tarafından ele geçirilmiş alternatif bir versyonunda terk bile etmiştim. Open Subtitles في الواقع، حتى تخلى عن أحد بناتي اللانهائية في نسخة بديلة من الأرض التي تم الاستيلاء عليها من قبل المسوخ.
    Anladık ki bu karbon ayırma deneyini yapabilmek için bir miktar toprağa da ihtiyacımız olacak. TED لذلك فكرنا أن إنجاز تجربة عزل الكربون يتطلب في الحقيقة مساحة مهمة من الأرض.
    Ve onlar yerin iki metre altında gömülü. Hayır, Lukas! Open Subtitles والجسد هو جسد وانهم جميعا تحت ستة أقدام من الأرض
    Şirketim yer altından gaz çıkartmak için bu karışımı kullanıyor. Open Subtitles هذا هو المُركب الذي تستخدمه شركتي لإستخراج الــغاز من الأرض
    Kadın elindeki simidi yere düşürdü sonra da hiç tereddütsüz ağzına attı. Open Subtitles هذه المرأة للتو أخذت كعكتها من الأرض وأكلتها من دون أي تردد
    Tüm toprağımı aldığınıza göre bir kaç metre araziyi çok görmemelisiniz. Open Subtitles لكن يجب ألا تزعج بعض الياردات من الأرض عندما تأخد أرضي كلها
    O böcek Dünya'yı terk ederse, böcek yemi oluruz. Open Subtitles اذا خرجت هذه الحشرة من الأرض, سنكون غذاء الحشرات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more