| Kim bilir, belki günü birinde ben de onu kontrol ederim. | Open Subtitles | في يوماً ما، مَن يعلم، ربما أتمكن من السيطرة عليه حتى. |
| Fakat duygularımı kontrol etmeyi başardım ve tüm soruları yanıtladım. | TED | لكنني تمكنت من السيطرة على كل مشاعري وكبتها والإجابة عن الأسئلة |
| Bir: hastalarımıza daha çok kontrol vermenin yollarını bulmalıyız, bunlar küçük ama önemli şeyler. | TED | الدرس الأول: نحتاجُ إلى العثور على وسائل لنمنح المرضى المزيد من السيطرة بطرق صغيرة لكنها مهمة. |
| Yani ötenaziye karşıyım, fakat kontrolü insanlara geri vermemiz gerektiğini düşünüyorum. | TED | لذا أنا ضد القتل الرحيم، لكن أعتقد أنه يجب ان نعطي الأشخاص بعض من السيطرة. |
| Ve Avatar Hali'ne girdiğin zaman kontrolü senin ellerinde olacak ve bütün hareketlerinin farkında olacaksın. | Open Subtitles | وعندما تكون في حالة الأفاتار سوف تتمكن من السيطرة التامة والإدراك على كل أفعالك |
| Diyelim ki, buna uygun kişileri buldun onlara ulaştın, zihinlerinin en derin noktasına girdin tamamıyla kontrolün altına aldın eğer çok çalışırsan... | Open Subtitles | حسنُ، لنرى، إن كان لديك الشخص المناسب، تمكنت من السيطرة عليه والحفر بعمق في داخله، وتمكنت من التأثير عليه بسحرك، |
| Sam Taylor adında biri, ...bir takım silahşörler ve katillerden oluşan çetesinin desteğiyle, ...toplumun kontrolünü, yavaş yavaş eline geçirmeye başladı. | Open Subtitles | مؤكد ان سام تايلور استأجر العديد من المسلحين والقتله وبدعم هذه العصابه تمكن من السيطرة على المجتمع بأكمله |
| Ve yardım etme isteği, kontrol etme arzusunun gülen yüzü. | TED | وتعتبر المساعدة الوجه المشرق من السيطرة. |
| Pek çok çalışma yaşlanma süreci üzerinde daha önce hayal edebileceğimizden bile fazla kontrol sahibi olduğumuzu gösterdi. | TED | والعديد من الدراسات أكدت أن لدينا المزيد من السيطرة على تقدمنا في السن أكثر مما نتصور. |
| Yani temel şeyleri kontrol edebiliyorsunuz; çarpışmanın şiddeti, çocuğun hangi koltukta oturduğunu, vs. Çocuğun yaşı.. | TED | حتى نتمكن من السيطرة على الأمور الأساسية ، مثل مقدار قوة الحوادث مانوع المقعد الذي استخدمه الطفل وما هو سنه |
| - Vermiyor musunuz? Bu işi böyle kontrol etmeniz imkanız. | Open Subtitles | جون" النوع من السيطرة الذى تحاول أن تقوم به مستحيل |
| Kız kardeşim, onu kontrol edebilmek için Haku'ya yerleştirmişti. | Open Subtitles | اختي وضعت هذه الحشرة لهاكو حتى تتمكن من السيطرة عليه |
| 11 milyon seçilmiş insanı kontrol edeceğimiz ortam nasıl olacak? | Open Subtitles | في ما هو، أو سوف يكون قريبا، لدينا المجال من السيطرة على 11 مليون شخص المختار. |
| Fakat ikimiz için geleceği kontrol edebilirim, veya daha fazlası için. | Open Subtitles | ولكني تمكنت من السيطرة على المستقبل لاثنين أو أكثر |
| Şu Xavier meselesinden sonra, kontrolü ciddi şekilde ele alması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان يكون لديه الكثير من السيطرة بعد ماعملته في مدرسة خافيير |
| Nanitler en son içinde oldukları zaman belirli miktarda kontrolü vardı. | Open Subtitles | أعني في آخر مرة فعلت الوحدات المجهرية داخلها هي كانت قادرة عل القيام بجزء من السيطرة |
| Eğer başkan olsaydın, silah kontrolü konusundaki tavrın ne olurdu? | Open Subtitles | إذا اصبحتِ عمدة, فما موقفك من السيطرة على السلاح؟ |
| Melinda'nın zayıflayıp gölgelerin kontrolü tamamiyle almaları an meselesidir. | Open Subtitles | أنها مسألة وقت فحسب حتى تتمكن الظلال من السيطرة الكاملة عليها |
| Hepimiz böyle bir kontrolü dileriz. | Open Subtitles | كلنا نتمنى لو لدينا هذا النوع من السيطرة |
| Hope bu dünyaya çocuk getirme düşüncesine dayanamadı ve elindeki azıcık kontrolü kendi canını almak için kullandı. | Open Subtitles | هوب لم تتمكن من احتمال فكرة ان تحمل طفله وتنجبه الى هذا العالم لذا تمسكت بالقليل من السيطرة التي لديها |
| Senin ona izin vermen onu kendi kontrolün, otoriten altında tutman anlamına gelir. | Open Subtitles | السماح للشخص يعني أنك في موقف السلطة، من السيطرة ... |
| Bu şirket Marilyn'e, projelerinin sanatsal kontrolünü vermek amacıyla 1955'te kurulmuştu. | Open Subtitles | الشركة التى انشئت عام 1955 لتمكن مارين من السيطرة الابداعية على مشاريعها |