"من الصعب عليه" - Translation from Arabic to Turkish

    • için çok zor
        
    • zordu
        
    • ona zor
        
    • onun için zor
        
    • onun için çok
        
    dedim. Şunu söylemeliyim ki bunu reddetmek onun için çok zor olurdu çünkü kendisinin yağlı boyadan devasa bir resminin altında duruyordu. TED والذي يجب أن أقول أنه كان من الصعب عليه إنكاره لأنه كان واقفا تحت لوحة زيتية عملاقة مرسومة لشخصه.
    Bir erkek kara büyüye çaylakça dalarsa, aydınlığa dönmek onun için çok zor olur. Open Subtitles عندما يمارس الرجل الفنون المظلمة من الصعب عليه ان يعود الى النور
    Dünyanın standartlarına ayak uydurmak onun için çok zordu. Open Subtitles لقد كان من الصعب عليه التأقلم مع الحياة الرتيبة
    Birisinden yardım istemek ona zor gelir. Open Subtitles حسناً ، من الصعب عليه طلب المساعدة من أحد
    Bu onun için zor. Erin'e olanlardan sonra. Open Subtitles من الصعب عليه ان يعرف بعد ما حدث لايرين
    Bu hâlde felç olduğunda bunu kabullenmek onun için çok zor olmuştur. Open Subtitles واو، اذاً كان من الصعب عليه التقبل عندما اصبت بالشلل
    Michael Moriarty'nin Karısı: Babasının olmayışı onun için çok zor. TED أتريد اللعب ؟ زوجة مورارتي : من الصعب عليه ان يكون بدون والده .
    İşin kötüsü, beni de yanında götürmek asıl onun için çok zor oldu... çünkü kendi hislerimi ona da bulaştırdım. Open Subtitles والأسوأ من ذلك، أنه كان من الصعب عليه أن يصطحبني... لأنني جعلته يفكر بهذه الطريقة الآن هو خائف
    Dış dünyanın harikalarına direnmek onun için zordu. Open Subtitles عجائب العالم الخارجي كان من الصعب عليه تجاهلها
    Milyoner arkadaşı olmadan beyefendi rolünü oynamak zordu, ama elinden geleni yaptı. Open Subtitles "كان من الصعب عليه أن يلعب دور الرجل المهذب بدون المليونير لكنه بذل أقصى جهده
    Milyoner arkadaşı olmadan beyefendi rolünü oynamak zordu, ama elinden geleni yaptı. Open Subtitles "كان من الصعب عليه أن يلعب دور الرجل المهذب بدون المليونير لكنه بذل أقصى جهده
    Belki de bu konuda konuşmak ona zor geliyordur. Open Subtitles حسنا, ربما فقط من الصعب عليه التحدث بشأنه.
    Sanırım ne hissettiğimi anlamak ona zor geliyordu. Open Subtitles أظنه كان من الصعب عليه فهم شعوري
    - Vedalaşmak ona zor geldi. Open Subtitles من الصعب عليه أن تودعنا فحسب.
    Kaşıkta yumurta taşımak onun için zor. Open Subtitles من الصعب عليه حمل بيضة بملعقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more