| Burada protez bir uzuv var, aslında Irak'tan dönen bir askerinkiyle tamamen aynı... | TED | هذا طرف صناعي هنا مثل هذا الذي عند الجندي الذي عاد من العراق |
| Emekli ordu albayı Mike Granger. Irak'tan iki hafta önce ayrılmış. | Open Subtitles | الكولونيل مايك جارنجر موقوف لقد تم تحويله من العراق قبل اسـبوعين |
| Irak'tan kol ve bacaklarını kaybetmiş dönen 370 asker var. | TED | يوجد 370 جندي رجعوا من العراق بأطراف مفقودة |
| Irak'tan dönen bir denizci ile tanıştım "sırt ağrısı" şikayetiyle hastaneye gitmiş ve ağrı kesici ilaçlar reçete edilmişti. | TED | كان لدي جندي بحرية عاد من العراق ودخل المستشفى بسبب "ألم في الظهر" ووصف له الطبيب بعض المواد الأفيونية. |
| Medyaya bakıyoruz, haberleri izliyoruz Irak’taki, Afganistan’daki, Sierra Leone’deki, ve çatışma bize anlaşılmaz geliyor. | TED | ننظر حولنا في وسائل الإعلام، فنرى الأخبار من العراق أفغانستان، سيراليون و الصراع يبدو صعب الفهم |
| O güne kadar 11 ayrı savaşta bulunmuştum. Irak'tan Haiti'ye kadar. | Open Subtitles | لقد قمت بـ 11 تعاقد منفصل من العراق إلى هاييتي |
| Irak'tan geri döndün. Ev iznine yollamışlar. | Open Subtitles | لقد عدت من العراق الى المنزل من أجل العطلة |
| Deniz Kuvvetleri, başçavuşun bölüğünün Irak'tan dönüp öç almasından korkuyor. | Open Subtitles | الفيلق البحري قلق, رفقته عائدين من العراق و يبحثون عن الإنتقام |
| Biri büyük bir hata yapmış. - James ölmedi. Irak'tan bana mektup yazıyordu. | Open Subtitles | يبدو أن هناك خطـأ في موت جيمس لأنه لا زال يرسل لي الرسـائل من العراق |
| Amerika'daki ölü bir denizci, Irak'tan evine nasıl mektup gönderir? | Open Subtitles | كيف يمكن للعريف ميت أن يرسـل الرسـائل من العراق |
| Burası askeri hastaneyken, bir adam Irak'tan bu şekilde gelmişti. | Open Subtitles | عندما كانت هذه مستشفى خاصه بالجيش جاء شخص من العراق بهذه |
| Burası askeri hastaneyken bir adam Irak'tan bu şekilde gelmişti. | Open Subtitles | عندما كانت هذه المستشفى ماتزال عسكرية رجع رجل من العراق بهذه |
| Peki, Irak'tan gerçek çıkış stratejimiz nedir, Dick? | Open Subtitles | ماهي استراتجيتنا الحقيقة للخروج من العراق إذن ، ديك؟ |
| Irak'tan döndükten sonra yanlış insanlarla takıldım. | Open Subtitles | العمل مع الأشخاص الخطأ عندما عدت من العراق |
| Irak'tan üç hafta önce dönmüşler. Lejeune'a gelmişler. | Open Subtitles | لقد عادوا من العراق قبل ثلاثة اسابيع, ثم وصلوا لمعسكر لوجون |
| Büyük Irak halkı her kim işgalcileri Irak'tan tahliye etmek için kendini oğlunu ve parasını ortaya çıkarmazsa Tanrı onu izliyor olacak ve cezalandıracaktır. | Open Subtitles | يا شعب العراق العظيم كل من هو قادر، ولم يقدم نفسه وأبنائه وأمواله لطرد المحتلين من العراق |
| Irak'tan dönmüşler. L.A.'de izindelermiş. | Open Subtitles | عائدون من العراق ويقضون إجازة عسكرية في لوس انجليس |
| Ben de kötü oldum çünkü Irak'tan gelecek ve görecek ki sohbet ettiği kişi... | Open Subtitles | أشعر بالأسى أيضاً لأنه سيعود من العراق وسيكتشف |
| Bütün konteyner bununla doluydu, Irak'taki her yerden. | Open Subtitles | ،هناك حاوية كاملة منها من العراق ومن جميع الأماكن |
| lrak"tan yeni geldi, bu akşam ona güzel vakit geçirtelim. | Open Subtitles | أتى للتو من (العراق) ، سأجعلك تمضي أفضل الأوقات هنا |
| Sevgilisinin Irak'a gönderildiğini doğrulamak için Kara Kuvvetleri Suç Araştırma'yı aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلت بالجيش للتأكد من أن صديقها تم نقله من العراق |
| Olamaz, benzin yok. Irak'ta benzinsiz kaldık! | Open Subtitles | نفد البنزين من العراق بالرغم من انه أكثر من اللازم |