| Körüm, sağır değil. İlk söylediğinde duydum! | Open Subtitles | أنا أعمى ولستُ أصم سمعتك من المرة الأولى |
| Evet ilk söylediğinde duymuştum. | Open Subtitles | أجل ، لقد سمعتك من المرة الأولى |
| - İlk söylediğinde net duydum. | Open Subtitles | أبدا. سمعتها من المرة الأولى. |
| Ben... Ben sınavı ilk seferde geçemedim. | Open Subtitles | لم أنجح بالإمتحان النهائي من المرة الأولى |
| Aslında Daha sonra damarına IV yerleştirirken ilk seferde damarı bulmayı başarırsan bir şişe şampanya açmaya karar verdim. | Open Subtitles | حقنة وريدية من المرة الأولى سأقيم احتفالاً |
| Dostum, inan bana, hiç kimse ilk seferinde ayağa kalkamaz. Tamam. | Open Subtitles | صدقني لا أحد يتمكن من الوقوف على اللوح من المرة الأولى |
| Anlamadın mı ilk seferinde de ölmemiştim. | Open Subtitles | ألا يمكنك إدراكها من خلال رأسك لا أموت من المرة الأولى |
| İlk söylediğinde duydum. | Open Subtitles | سمعتك من المرة الأولى. |
| İlk söylediğinde duymuştum. | Open Subtitles | سمعتك من المرة الأولى |
| İlk söylediğinde duydum. | Open Subtitles | سمعتك من المرة الأولى - |
| İlk söylediğinde duydum. | Open Subtitles | سمعتك من المرة الأولى - |
| İlk seferde ağlamazsam duruyordu. | Open Subtitles | الاتفاق كان إذا لم أبكي من المرة الأولى ستقف عن صفعي |
| Araçlar çizilmeden her sahneyi ilk seferde yapıyormuş. | Open Subtitles | كان يجتاز كل المخاطرات من المرة الأولى. ولم تخدش سياراته أبداً. |
| Kimse ilk seferde doğrusunu bulamaz, ama bunu bana 15, 20 balık önce göstermiş olmalıydın. | Open Subtitles | لا أحد يصيب من المرة الأولى ولكن من المحتمل أنه تم عرض سمكة القرش هذه قبل 15 إلى 20 سمكة سابقة |
| Takımların ilk seferde yapamadığı görevleri geri dönüp yapmalarının serbest olduğunu belirtmekte fayda var. | Open Subtitles | الفرق مسموح لها أن تعود لأداء أى مُهمة والتى قد يكونوا فشلوا فى تجاوزها من المرة الأولى |
| Emin misin? İlk seferinde ölmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | هل أنت متأكد , من المفترض أنه ميت من المرة الأولى |
| Eğer ilk seferinde işleri doğru yapamazsan, söyle, çünkü yerine yapabilen başka birilerini koyabilirim. | Open Subtitles | اذا كان لا يمكنكِ البدء فى وضع الأمور بشكل صحيح من المرة الأولى, اخبرينى حتى أحضر شخص آخر يمكنه |
| Eğer çekilmeseydin, ilk seferinde yapacaktım. | Open Subtitles | لو لم تقفز بعيدا لكنت فعلتها لك من المرة الأولى |
| Eğer bu doğruysa ilk seferinde neden bir şey söylemedi? | Open Subtitles | ـ إن كانت تلك هي الحقيقة فلماذا لم تقل شيئا من المرة الأولى ؟ |