Bu adamı bulun. Size güveniyorum. Onu almaya çok uzaktan geldim. | Open Subtitles | وأعتمد عليك لإيجاد هذا الرجل جئت من مسافة بعيدة للحصول عليه |
Sen orada uzanıyordun ve ben de seni uzaktan çiziyordum. | Open Subtitles | لقد كنت متمددة على جانبك وكنت ارسمك من مسافة بعيدة |
Belki uzaktan bakılınca dalların arasında ne olduklarını anlamanın oldukça zor olduğunu fark ettiniz. | TED | ما ترونه من هنا، ربما، هو أنه تم اخفائه بشكل جيد أعلى في ظلة شجرة من مسافة بعيدة. |
Lütfen uzun, çok uzun bir yoldan size yardım için geldiğimizi anlamaya çalışın. | Open Subtitles | من فضلك حاول أن تفهم أننا جئنا من مسافة بعيدة جداً كى نساعدكم |
Tam olarak öyle yapmak için çok uzun bir yoldan geldin ve hiçbir şey beni durduramaz. | Open Subtitles | لقد جئت من مسافة بعيدة لأفعل هذا الشئ و لن يتمكن شئ من منعى |
Birçok astronotun yaşadığı gibi, yeterince geniş bir mesafeden bir şey görmek her şeyi değiştirir. | TED | رؤية الأشياء من مسافة بعيدة يغير كل شيء، كما شهد العديد من رواد الفضاء. |
- Öyle mi? - Evet. İlk iki kurban uzak mesafeden vurulmuş kimlikleri alınmış. | Open Subtitles | أجل، تمّ إصابة الضحيتين الأوليتين من مسافة بعيدة |
uzaktan arkadaş kalsanız daha mutlu olurdum. | Open Subtitles | سأكون سعيدا إن بقيتم أصدقاء من مسافة بعيدة |
Yaşadığın yere uzaktan bakınca rüya gibi geliyor, değil mi? | Open Subtitles | عندما تتمكن من رؤية مكان اقامتك من مسافة بعيدة , فالأمر يشبه الحلم , اليس كذلك ؟ |
Yaşadığın yere uzaktan bakınca rüya gibi geliyor, değil mi? | Open Subtitles | عندما تتمكن من رؤية مكان اقامتك من مسافة بعيدة , فالأمر يشبه الحلم , اليس كذلك ؟ |
Dalgaların oradaydın. Seni uzaktan görebiliyordum. | Open Subtitles | لقد كنتى بالاسفل عند الشاطىء استطعت ان اراكى من مسافة بعيدة |
Bulabildiğimiz tek şey yangının uzaktan başladığıydı ışık hüzmelerinin bir araya gelmesi sayesinde. | Open Subtitles | و كل ما عرفناه أن النار بدأت من مسافة بعيدة عبر إنعكاس و إنكسار الضوء |
Güneş battığında, gelen sesin kurda mı, köpeğe mi ait olduğunu ayırt edemezsin uzaktan. | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس لا يمكنكِ أن تميّزي اذا كان صوت كلب أو ذئب من مسافة بعيدة |
-Ailesi sorunu bulmak için uzun bir yoldan gelmiş. -Bunlar ne zaman çekilmiş? | Open Subtitles | توازنها معدوم والداها جاءا من مسافة بعيدة كي يعرفوا ما الخطب |
- uzun bir yoldan geliyoruz. | Open Subtitles | لقد اتينا من مسافة بعيدة انا وانت |
Seninle tanışmak için uzun bir yoldan geldi. | Open Subtitles | لقد أتت من مسافة بعيدة لتقابلكِ |
uzun bir yoldan gelmişsiniz. | Open Subtitles | لقد جئتما من مسافة بعيدة |
Bütün gün. Belli bir mesafeden izliyorlar. | Open Subtitles | اثنان آسيويان طول الوقت, من مسافة بعيدة جدا |
Tüfeğin olayı hedefi uzak mesafeden vurmaktır. | Open Subtitles | غاية البندقيّة هو إصابة الهدف من مسافة بعيدة |
Burada olmayan bir şey bulmak için çok uzak bir yoldan geldin. | Open Subtitles | لقد جئت من مسافة بعيدة للبحث عن شئ ليس هنا |
Çok uzun yol kat etmişti. | Open Subtitles | لقد آتى من مسافة بعيدة |
Bana çok uzaklardan geldin. | Open Subtitles | لقد أتيتِ من مسافة بعيدة وأنا انتظرت لفترة طويلة |