| Gelecek hafta her biriniz birer muhbir bulacaksınız. | Open Subtitles | عليكم العثور على أول مُخبر في الأسبوع القادم |
| Evet, resmi bir muhbir olmadığını biliyorum ama Poole içeride bir muhbiri olduğu hissini vermişti. | Open Subtitles | نعم, أعلم أنه لم يكن هناك مُخبر رسمي لكن دائماً كان يقوم الناس بالتلميح أن لديه شخص دخيل |
| - Onu bir muhbir olarak düşünemiyorum. - Çünkü değil. | Open Subtitles | لا أصدق أنه مُخبر هذا لأنه ليس مُخبراً |
| Ekibimde bir FBI muhbiri var. | Open Subtitles | هناك مُخبر لمكتب التحقيقات الفيدراليّه في فريقي |
| Madem ki süper bir polissin nasıl oluyor da merkezinde köstebek olduğundan bihabersin? | Open Subtitles | ,حقاً؟ لو كنتَ شرطي عظيماً كيف لك لم تعرف أنه يوجد مُخبر |
| Warden'in muhbirini ortadan kaldırmışlardı sonraki en mantıklı hareket... - ... Warden'i ortadan kaldırmak olur. | Open Subtitles | لقد تخلّصوا من مُخبر آمر السجن، الحركة التالية المنطقيّة هي التخلّص من آمر السجن. |
| Şanslıyız ki anında bunu doğrulayan bir muhbirimiz vardı. Ama Thornton tutuklayamadan ortadan kayboldu. Büyük ihtimalle onu aradığımızı öğrendi. | Open Subtitles | لحسن الحظ، كان لدينا مُخبر آنذاك أكّد ذلك، لكنّه اختفى قبل أن نتمكّن من إعتقاله. |
| Bana bir muhbir olmamı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب مني أن أتحول إلى مُخبر دائم |
| - Bana çalışıyor. - muhbir mi? | Open Subtitles | ـ إنه يعمل لأجلى ـ أهو مُخبر ؟ |
| - Bana çalışıyor. - muhbir mi? Takım arkadaşı. | Open Subtitles | ـ إنه يعمل لأجلى ـ أهو مُخبر ؟ |
| Bizim de olacağımız şekilde. Soruşturmayla, muhbir vasıtasıyla. | Open Subtitles | على كلٍّ، نحتاج إلى تحقيق، إلى مُخبر |
| Seni gizli muhbir olarak kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | بإمكاني إستخدام مُخبر سرّي جيّد. |
| Suçluluk duygusu içinde olan muhbir, öbür taraftan mı ifade verecek? | Open Subtitles | ذنب من مُخبر يشهد من وراء القبرِ ؟ |
| Çete lideri, azılı federal muhbir | Open Subtitles | ، قائد عصابة مُخبر فيدرالي سيء السمعة |
| Sahip olduğunuz lanet bir muhbir. | Open Subtitles | ياله من مُخبر عظيم ذلك الذي تملكونه |
| Hükümet muhbiri olmadığı sürece bir suçluyu ait olduğu yere gönderebileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | انا افهم انه عدا ان يكون مُخبر حكومي يمكننا ان نضع المجرم الى المكان الذي ينتمي اليه |
| Suçlamak istediğiniz adamın savcılığın muhbiri olduğunu, sizin de ilk günden beri bunu bildiğinizi öğrenince ayvayı yersin! | Open Subtitles | وعندما يعلمون أن الشخص الذى تحاول ألقاء التهمة عليه هو مُخبر سرى... الذى أصبحت على علم به من يوم واحد... ... |
| Troy'un, Rus mafyası içine bir muhbiri var. | Open Subtitles | تروى يعمل مع مُخبر لديه أفضل أتصال مع "العصابة الروسية" |
| Ve bu bilgi ekibimizde bir köstebek olduğundan emin mi? | Open Subtitles | وهؤلاء النفوذ بالتأكيد قامو بوضع مُخبر في فريقنا ؟ |
| İçimizde bir köstebek olduğu kanaatindeyim. | Open Subtitles | المقاومة واثقين بأنه لدينا مُخبر بينهم. |
| Elias Carter'in muhbirini yakalayıp onu kişisel tetikçisi yapmış. | Open Subtitles | "إلايس) وصل إلى مُخبر (كارتر))" |
| Herhangi bir muhbirimiz varmı içeride ? | Open Subtitles | ليس لدينا جاسوس في الداخل. ولا مُخبر. |