"مُخطئ" - Translation from Arabic to Turkish

• yanılıyorsun
• yanılıyor
• Yanlış
• hata
• yanılıyorsunuz
• yanıldığını
• yanıldığımı
• haksız
• Yanılmışım
• yanılıyorumdur
• Yanlışın
• yanılmış

Yalanlarına inanacağımızı sanıyorsan yanılıyorsun.
إن كنتَ تظن أن أحداً سيُصدق أكاذيبك فأنتَ مُخطئ

Bunu nereden çıkardığını anladım ama yanılıyorsun.
إنّي أعلم كيف استنتجتَ ذلك. لكنّك مُخطئ.

Başka ne konuda yanılıyor olabileceğin sorusu gelmiyor mu aklına?
أليس هذا مُسوّغًا لسؤال: ماذا غير ذلك عساك مُخطئ فيه؟

Gelip onu yeniden didikleyebileceğini düşünüyorsa çok yanılıyor.
وإن كان يعتقد أنّ بإمكانه الرجوع هكذاوالبدءفي ملاحقتى.. فهو مُخطئ‏

Doğru. Senin burada olmanı istediğimi sanarak Yanlış yaptığın gibi.
صحيح , مثلك مُخطئ بإعتقادك أنني شخص أريدك معي هُنا

Ben iş için uygun bir elemanım siz de beni düşünmeyerek hata yapıyorsunuz.
أعني , أنني مناسب للوظيفة وانت مُخطئ في عدم التفكير بي لشغل الوظيفة

yanılıyorsunuz avukat bey. Zekiyim.
أنتَ مُخطئ أيها المستشار أنا ذكي، نظيف جداً

Babamın yanıldığını kanıtlamak için tuvaleti tamir edeceğim.
أود حقًا أن أصلح المرحاض، لأثبت لأبي أنه مُخطئ

yanılıyorsun.
إيميلي، بحاجة إلي الـإنتقام. أنت مُخطئ.

Onu en büyük düşmanı olarak düşünmekte yanılıyorsun.
أنت مُخطئ بإعتباره أسوأ اعدائك.

İşte burada yanılıyorsun.
أنت مُخطئ في هذا.

Çok yanılıyorsun.
أنت مُخطئ للغاية.

yanılıyor olabilirim ama... sivil savaş döneminde kullanılan bir gemi... farklılık demektir.
حسنا, من المُحتمل ان اكون مُخطئ لكنني اؤمن ان دايفرستي هي سفينة خشبية قديمة جدا و التي كانت تستخدم اثناء عصر الحروب الاهلية

Belli ki ikiniz arasında bir şeyler olduğunu düşünüyor ama yanılıyor.
... حسناً , بالتأكيد هو يعتقد . بأنه هنالك شئ بينكما الإثنين . و لكنه مُخطئ

Belli ki ikiniz arasında bir şeyler olduğunu düşünüyor ama yanılıyor.
- من الواضح أنه يعتقد بأنه ثمة شئ بينكما . و لكنه مُخطئ

Dur bakalım, barmen. Yanlış anlamadıysam, bu hanımın istediği içkinin adı Minnesota Tsunamisi.
انتظر لحظة يا ساقي الحانة لو لم أكن مُخطئ فالمشروب الذي طلبته السيدة

Sözlerime umursamazca gülseydin Yanlış hisler beslediğimi anlayacaktım.
لكنت سأعلم أنني مُخطئ إن كنت ضحكت على كلماتي بقوة..

Sana silah vereceğimi zannediyorsan, hata ediyorsun Cüce.
إن ظننتَ أنّي سأعطيك سلاحاً أيّها القزم، فأنت مُخطئ

Çok yanılıyorsunuz, Bay Winthrop. Bu ev yüzlere yıl yaşında.
أنت مُخطئ جداً, يا سيد (وينثروب) هذا المنزل عمره قروناً

Sana herkesten çok güvenir. Ona yanıldığını söyle.
إنه يثق بك أكثر من أى شخص أخبره بأنه مُخطئ

Geçen sefer başka bir doktor vaka konusunda yanıldığımı söylediğinde ne oldu?
ماذا حدث في آخر مرة اخبركِ فيها طبيب آخر أنّي مُخطئ في تشخيصي؟

Onun için çalışıyorsun biliyorum ama bu konuda haksız.
أعلم أنّكِ تعملين لديّ، ولكنه مُخطئ بشأن ذلك

Bir sorunun olduğunu sanıyordum. Belli ki Yanılmışım.
ظننت بأنّ هنالك مشكلة، على مايبدو فإنّني مُخطئ

Umarım ben yanılıyorumdur.
حسنٌ، آمل بأن تثبتينَ أنتي مُخطئ.

Duyguların gerçek olmamasıyla ilgili Yanlışın var.
أنتَ مُخطئ بشأن عدم حقيقة العواطِف.

Buna onun sorununun neden olduğunu düşünmüş olmalı ama yanılmış.
لابد أنه إعتقد بأنها هي من تسببت .بهذا الإضطراب و لكنه مُخطئ