Ama, bu yolculuk Hazır olduğundan da daha tehlikeli olabilir, kızım. | Open Subtitles | ولكن ياطفلة، أخشي أن يكون أكثر خُطورة مما أنتِ مُستعدة لهُ. |
Milenyum Bir'i gururla sunarım. Programa uygun şekilde fırlatılmaya Hazır. | Open Subtitles | أقدّم لكُم بفخر الألفية الأولى مُستعدة للإطلاق في الموعد المُحدد |
Ben sadece geri dönmeye Hazır olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقـط أنْ أتأكّد من أنّكِ مُستعدة للعودة إلى الجادة. |
Şehre inip birkaç kokteyli kafama dikmeye hazırım. | Open Subtitles | انا مُستعدة للذهاب الى المدينة و شُرب بعض الكوكتيل |
Bir düzenleme komitesi kurmaya hazırım ama samimi olmak gerekirse bir oda dolusu yasa bilginini göreve bağlı tutabilmek kedileri gütmeye benzer. | Open Subtitles | أنا مُستعدة لإقامة لجنة تنظيم لكنى بصراحة أحاول تحضير عدد كامل من البارعون بالقانون للإبقاء على المهمة |
Fakat Viyana kültürü, yeni düşünceyi kucaklama için Hazır değildi. | Open Subtitles | لكن ثقافة فيينا، لم تكن مُستعدة لمعانقة الثقافة الجديدة. |
Peki sizce ne zaman nakletmeye Hazır hale gelirler? | Open Subtitles | متى تظن إنها تكون مُستعدة للنقل في رأيك؟ |
Aslında bir soru daha. Gitmeye Hazır mısınız? | Open Subtitles | فى الحقيقة , المزيد من الأسئلة هل أنتِ مُستعدة للرحيل؟ |
Gerçekten Hazır olduğunda ehliyetini alacaksın. | Open Subtitles | أنظر ، سوف تحصلن على رخصتكِ، آن ما تجيدين السياقة ، و تصبحين مُستعدة. |
Hazır olduğunda sadece taşı cihazın üzerine koy. | Open Subtitles | ضعيّ الحجر علي الجهاز عِندما تكُونيّ مُستعدة. |
Kölelerin nerede? Yoksa gerçekten adil bir dövüşe Hazır mısın? | Open Subtitles | أين عبيدك ، أم أنكِ مُستعدة لمعركة عادلة؟ |
Toplandıklarında Foni, Shede'nin görev için Hazır olduğunu düşünüyor. Fakat kuyu saklı bir yerde. | Open Subtitles | بينما تحزم الامتعة , تُقرر فوني أنَّ شيدي مُستعدة لتولي المُهمة. ولكنَّ البئر مخفيُّ جيداً |
Sonunda develer Hazır olduğunda Toby ve Dany, kadınların hazırlanışını filme alıyorlar. | Open Subtitles | عِندما تصبح الجِمال مُستعدة ً في آخر الامر يتمركز كل من توبي وداني لتصوير النساء وهن يجهزن. |
Burada herhangi bir yerde, karşıya geçmeye Hazır oldukları yerde, gitmelerine izin vereceğiz. | Open Subtitles | في أيِّ مكان هنا , عندما تكون مُستعدة للعبور، سندعها تذهب فقط. |
Yine de buna Hazır olsak iyi olur diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر بأننى ربما يجب أن أكون مُستعدة |
Gitmeye hazırım asker. Lütfen beni götür buradan. | Open Subtitles | أنا مُستعدة لذهاب الأن، أيها الجندي، رجاءً خذني بعيداً عن هنا |
Neredeyse gitmeye hazırım. Sadece alet takımımı hazırlıyorum. | Open Subtitles | أنا تَقريبا مُستعدة للذهاب فقط أقوم بِحزم أدواتيّ. |
Bedeli ne olursa olsun kim ya da ne olduğumu öğrenmeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مُستعدة لمعرفة من أنا ، أو ماذا أكون؟ أياًكانتالتكلفة. |
"Not: Seni Seviyorum"u kime yazdığımı size söylemeye hazırım artık. | Open Subtitles | والآن أنا مُستعدة لأخبركم "عن من كانت أغنية"مُلاحظة أنا أُحبك |
Ve bence hayatımla devam etmeye hazırım. | Open Subtitles | وأعتقد أنني مُستعدة للمُضي قُدماً بحياتي |
30 yıldır onun temizlikçisi, sırdaşı ve itirafçısıyım ve açık mahkemede bilmen gereken her şeyi size anlatmaya hazırım. | Open Subtitles | كُنت مُنظفته ، حافظة أسراره وكاهن الإعتراف خاصته لـ30 عام وأنا مُستعدة لأخبرك بكل شيء تحتاج إلى معرفته في مُحاكمة علنية |
Hazırsın artık. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | اعتقد بأنكِ مُستعدة أنا أثقُ بكِ |