| Seni, düzeni bozup Roma'da idareyi ele geçirmek, kendini güçlü bir diktatör pozisyonuna sokmak ve halka hainlik etmekle suçluyoruz. | Open Subtitles | نتهمك بالمؤامرة على الإستيلاء على غذاء روما وأن تقوم بما يعتبر خيانة للشعب |
| Seni Roma'da yerleşik yönetim düzenini bozarak tüm yetkiyi zorbalıkla üstlenmeye kalkışmakla ve bu şekilde halka ihanetle suçluyoruz! | Open Subtitles | نتهمك بالمؤامرة على الإستيلاء على غذاء روما وأن تقوم بما يعتبر خيانة للشعب |
| - Birinci derecede suç ile suçlayacağız. | Open Subtitles | اتصل بنا, رجا. نحن نتهمك بجريمة من درجه الاولى. |
| Seni buraya getirdik çünkü birinci derecede cinayetle suçlayacağız. | Open Subtitles | سبب وجودك هنا بسبب حسناً نحن نتهمك بجريمة من الدرجة الأولى |
| Seni kanun adamına saldırmaktan dolayı bile suçlamayacağız. | Open Subtitles | لن نتهمك حتى بمهاجمة ضابط شرطة |
| Çünkü seni cinayetle suçlamayacağız. | Open Subtitles | لأننا لن نتهمك بتلك الجرائم |
| Halkada parmak iziniz çıktı geldik, sizi bir şeyle suçlamıyoruz. | Open Subtitles | ثم جئنا نستفسر،، لم نتهمك بأي شئ هل لدى زوجك جهاز كومبيوتر؟ |
| Neyse, seni hala cinayet ile suçluyoruz. | Open Subtitles | صحيح، حسنا، ما يزال علينا أن نتهمك بجريمة قتل. |
| George Tucker, seni kız kardeşimizin kalbini kırmakla ve onun salak Scooter McGreevy'ye gitmesine neden olmakla suçluyoruz. | Open Subtitles | جورج تاكر نحن نتهمك بتحطيم قلب أُختنا ومن ثم إيصالهل إلى ذلك المعتوه سكوتر ماغريفي |
| Ve Zoe Hart, seni de eğlence kaynağımız Jo-el Stevens'ın sonsuza kadar gitmesine neden olmakla suçluyoruz. | Open Subtitles | و زوي هارت نحن نتهمك بجعل مصدر إلهامنا جويل ستيفنز بأن يتركنا للأبد |
| Seni cinayetten suçluyoruz. | Open Subtitles | -نحن نتهمك بجريمة قتل . |
| Seni suçlamıyoruz ama tam olarak gitmene de izin vermiyoruz. | Open Subtitles | ، نحنُ لن نتهمك بشيء لكن لن ندعك ترحل فحسب أيضاً |
| - Ne bilebilirim ki? - Seni hiçbir şeyle suçlamıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتهمك بأي شيئ , الأمر فحسب |