"ندعه" - Translation from Arabic to Turkish

• izin veremeyiz
• Bırakalım
• Bırak
• bırakamayız
• izin vermeyeceğiz
• Boşver
• izin vermeliyiz
• izin mi
• bırakmak
• kalsın
• veremez
• izin vermek
• bırakmalıyız
• bırakmıyoruz
• izin verelim

Kendi kendisine gitmesine izin veremeyiz.
يجب ان نجعله يتكلم لا يجب ان ندعه مع نفسه فقط ..

Çıkar onu buradan. Bunun cenaze resepsiyonu olduğunu öğrenmesine izin veremeyiz.
أخرجه من هنا, لا يمكننا ان ندعه يعرف إنه عزاء

Ama bir şey söylemiyor ki, Bırakalım sessiz kalsın.
ولكنه صامت يا سيدى الوزير لما لا ندعه فى صمته؟

Bu adam boynuna kadar soruşturmaya batmış. İşi gücü var. Bırakalım yapsın.
هذا الرجل منغمس فى تحقيق ما لديه عمل ، لماذا لا ندعه يقوم بعمله

Birkaç ay profesyonel birilerinin denetimine Bırak sonra da onu eve getir.
ندعه يقضي بضع شهور مع مختصين في العناية و بعدها نعيده للمنزل

Diğerlerine söylemeliyiz. - Ama onu bırakamayız!
ـ يجب أن نخبر الباقين ـ لا يمكن أن ندعه هنا

Ana durum, tahta geçmesine izin vermeyeceğiz. Efendi Koruyucu ile konuşmalıyız.
المهمّ ألا ندعه يرث العرش يجب أن نتحدّث إلى السيّد الحامي

Herkesin elini kolunu sallayarak adli alana girip sıkıcı detayları bozmasına izin veremeyiz.
لا نستطيع أن ندع أي شخص يدخل إلى منطقة قضائية و ندعه يلوث كل التفاصيل المملة

- Bunu yapmasına izin veremeyiz. - KatıIıyorum, efendim.
نحن لا نستطيع ان ندعه يفعل هذا انت تعلم باني اوافقك يا سيدي

Terfiyi almasına izin veremeyiz.
يجدر بنا أن لا ندعه . يحصل على هذه الترقية

Ne yani, Bırakalım da kendi kanında yavaşça boğulsun mu?
إذاً من الأفضل أن ندعه يختنق بالبلازما الخاصة به؟

Bırakalım da kendi işi ile ilgilensin.
يردوننا أن نترك بحاله للآن, ندعه يقوم بعمله

Evet. Bırakalım uyusun. Daha sonra konuşuruz.
نعم , دعنا ندعه ينام سأكلمكِ لاحقاً أضعت الفتى لِمَ لَم أستطع أن أخبرها بأنني أضعت الفتى

Bu davaya ortak olmasını Bırak, bizim onu sorgulamamız gerekiyor.
يجب أن نقوم بالتحقيق عليه لا أن ندعه يحقق معنا

Diğer çaylaklarla birlikte Bırak yolunu bulsun.
لماذا لا ندعه أن يحصل على مكانه مع باقي المبتدئين ؟

Diğerlerine anlatmalıyız. - O'nu bırakamayız.
ـ يجب أن نخبر الباقين ـ لا يمكن أن ندعه هنا

Onun bizi yenmesine izin vermeyeceğiz. Bu kahrolası bir plan. Koca bir bok.
ـ فقط لا ندعه يفوز علينا ـ هذه كانت خطة هيلوفا ، والتخبط على أشده

Sana tavsiyem Victoria Boşver gitsin.
نصيحتي، فيكتوريا، هو أن ندعه يذهب.

Kendini kaybedebiliyor. İstediğini yapmasına izin vermeliyiz.
أنه مثير للأهتمام حقاً فأننا ندعه يفعل ما يشاء

Onun böyle diklenmesine izin mi vereceğiz?
أمن المفترض علينا أن ندعه يقف هناك فحسب ؟

Aramızda her ne olacaksa en iyisi akışına bırakmak.
أي شيء سيحدث بيننا دعنا ندعه يتطور بشكل طبيعي

En azından önce ailesini kurtarmasına izin veremez miydik?
إلا يمكن لنا على الأقل أن ندعه ينقذ عائلته أولاً؟

Hala bize muhtaç. İzin vermek zorundayız.
إنه لا يزال محتاجاً، يجب أن ندعه يبقى

Leo, onu bırakmalıyız... yoksa korktukları şey haline geliriz, olduğumuzu söyledikleri şey haline.
(ليو)، علينا أن ندعه يذهب وإلا أصبحنا ما يخشونه وما يقولون إننا عليه

Bak, Jake her an içkilerle beraber burada olabilir. Neden kiminle olmak istediğini ona bırakmıyoruz.
جاك سيأتى هنا فى خلال لحظات لماذا لا ندعه يقرر من يريد ان يكون معه

Yavrularını korumak istiyor, derim ki yapmasına izin verelim.
يريد أن يحمي صغاره علينا أن ندعه يفعل ذلك